Demokrat Zafer

Ahmet Koçak yazdı; NÜFUS PLANLAMASI

Akşam okul çıkışında köyün muhtarı karşıladı bizi. Muhtar ayaküstü: “Hocalarım kaymakam toplantı yaptı bizimle. Bu akşam nüfus planlaması ile ilgili sağlıkçılar gelecekmiş kahveye. Kaymakam sizin de o toplantıya katılmanızı ve destek olmanızı istedi.” dedi. Biz de:

Peki muhtar, gökten ne yağdı da yer kabul etmedi.” dedik evlerimizin yolunu tuttuk.

Akşama bir doktorla sağlık memuru kahveye geldiler. Muhtarın tüm köylüyü topladığı kahvede hoşbeşten sonra misafirlere çay ikram edildi. Doktor, çayını içerken köylüleri ve bizi izliyor. Baktı ki kendilerinden başka çay içen yok;

” Arkadaşlar siz neden çay içmiyorsunuz? Siz de için” dedi köylülerden biri öne atılıp;

Doktor bey siz için. Afiyet olsun. Biz her zaman içiyoruz.” deyince sessizce beklemenin verdiği sıkıcı hava gülüşmelerle birden dağılıverdi.

Çay faslından ve konukların soluklanmasından sonra doktor, karşıya geçip başladı çok çocuğun zararlı yönlerini, bakabileceğimiz kadar çocuk yapmanın faydalarını anlatmaya. Ardından da korunma yollarını anlatmaya geçti.

Genelde cinsel konular anlatılırken insanlarda bir gevşeme olur;  gırgıra alıp konu ile ilgili seviyesiz espriler yapılır. Doktor, tıp terimleri kullanarak öyle güzel anlatıyordu ki, herkes büyük bir ciddiyetle anlatılanları dinlemek zorunda kaldı. Yanımda oturan köylünün biri:

Hocam doktorun anlattıklarının mala, davara bir zararı var mı? “ diye sorunca ben anladım ki bu konuyu bilimsel sözcüklerle anlatımının köylüye bir yararı dokunmayacak. Dolayısıyla korunmayla ilgili hiçbir bilgi kırıntısına sahip olamayacaklar.

Bilgilendirme toplantısı sonunda köylülere kondom dağıttı sağlık memuru ve köyden büyük bir saygı ile uğurlandılar.

Akşama tesadüf bu ya aynı konu Başbakan Süleyman Demirel’e de sorulmuştu. Gazeteci:

” Sayın başbakan, bu günlerde Türkiye genelinde nüfus planlaması ile ilgili çalışmalar yapılıyor.  Neden hükümetiniz bu konu üzerinde titizlikle duruyor? Peygamber Efendimiz, ‘Ben öbür dünyada ümmetimin çokluğu ile övüneceğim’ demiş. Siz ümmeti azaltmaya mı çalışıyorsunuz?” diye sorunca hazır cevap olan rahmetli Demirel,

Evet, doğru peygamberimiz öyle söylemiştir ancak öbür dünyada; aç, sefil, hırsız, arsız ümmet istememiştir herhalde?” diye yanıt vermişti.

Bakamayacağınız kadar çocuk yaparsanız, onları güzel bir şekilde yetiştirecek geliriniz yoksa doğan çocuklar aç kalıp hırsızlık yapacaklar, okuyup bir meslek sahibi olup ülkeye fayda sağlamak yerine hapishaneleri dolduran; cahil, arsız, katil, hırsız, sefiller sürüsü olacaklardır demek istemişti.

Sabahleyin okula gittiğimde bütün çocukların ellerinde şeffaf balonlar vardı. Balonları şişirip birbirine atıyorlar ve kimi çocuklar da tek kale maç yapıyorlardı içine su doldurdukları balonlarla. İçimden de “bu kadar birbirine benzer balonu nereden bulmuşlar çocuklar?” diye geçiriyordum.

Çocuğun birinin balonu patladı. Hemen cebinden bir paket çıkartıp paketini yırtarken tanıdım;  akşam sağlık memurunun dağıttığı kondomlardı çocukların oynadıkları balonlar.

Okul müdürü arkadaş da olayı fark etmiş. Derse girmeden acil, mini bir toplantı ihtiyacı doğdu bu olağan üstü durum karşısında. Mini kurul toplantısından kondomların toplanıp yasaklanması kararı çıktı. Sınıflara dağılınca çocukların çantalarında ve ceplerinde olan kondomları topladık.

Yasağa rağbet çok olurmuş; biz yasaklayıp topladıkça çocuklar gizli gizli oynamaya devam ettiler. Biz bir hafta çocuklarla kondom kovalamaca oynadık. On beş gün, bir ay, iki ay ara ara çıkan kondom mücadelemiz devam etti.

İşte, güzel yurdumdan Nüfus Planlaması çalışmalarından bir kesit sundum. Bizim memlekette işler böyle yürür, amacına bir türlü ulaşmaz.

ahmet.kocak16@hotmail.com

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ