Demokrat Zafer

Ahmet Koçak Yazdı; KIRGIZ KIZI, TÜRK GELİNİ DARİKA HANIMLA SÖYLEŞİ-3

Ata vatandan Anavatan’a bir Kırgız gelinin düşünü köşe yazarımız Ahmet Koçak kaleme aldı.

A.KOÇAK:  “Darika Hanım özel öğrencilerin de antrenörlüğünü yapıyorsunuz. Yakın zamanda öğrencileriniz büyük bir başarı elde ettiler. Bu konudaki düşüncelerinizle birlikte yaşadığınız ilginç bir anınız da anlatır mısınız?”

KIRGIZ KIZI DARİKA: “Evet yakın zamanda maratonda bir başarımız oldu. Benim için heyecan verici, ilginç anım sanırım Bodrum’da özel sporcularımla, meleklerimle katıldığım 21 kilometrelik yarı maratonda yaşandı. Sporcularım otizm dalında yine kürsüye çıktılar şampiyonluklar elde ettiler. Onların ödülleri takdim edilirken, madalyaları takılırken kenarda gururla ve mutlulukla onları seyrediyordum. O sırada spiker 21 kilometre yarı maraton Master Class kategorisinde benim de üçüncü olduğumu ilan edince büyük bir mutluluk yaşadım. Sporcularıma o kadar odaklanmışım ki, iyi koşup, dereceye girdiğimi kenarda onları alkışlarken öğrendim. Meleklerim sonunda beni de kürsüye çıkarttılar.”

A.KOÇAK: “Türk yazarları okudunuz mu? Kırgız ve Türk edebiyatını değerlendirebilir misiniz?”

KIRGIZ KIZI DARİKA: “Yıllar önce Kırgızistan’da Çalıkuşu isminde bir Türk dizisi yayınlanmıştı. Benim Türkçeye, Türk diline ve Türk edebiyatına olan merakım belki de burada başlamıştır. Türkiye’de yaşamaya başladıktan sonra Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu romanını okumuştum. Halen elime geçen şiir ve öykü kitaplarını okumaktan büyük keyif alıyorum. Dünya edebiyatına olan ilgim ise çok daha erken yaşlara dayanmaktadır. Çocukluğumdan itibaren Tolstoy, Gorki, Dostoyevski gibi büyük yazarların eserlerini orijinal Rus dilinde okumuştum. Fakat bizim Kırgızlarda da çok köklü bir edebi gelenek vardır. Edebiyat geleneğimizin köklerinde yazılıdan çok sözlü gelenek ağırlıktadır. Bunun en büyük ürünü ise dünyada herkesin bildiği bir milyon mısralı Manas Destanı‘dır. Manas Destanı biz Kırgızların sözlü aktarım geleneğinin en büyük eseridir denilebilir. Fakat elbette çağdaş yazarlarımızla ve şairlerimizle de dünya edebiyatında söz sahibi olmuşuz. Burada muhakkak Cengiz Aytmatov ismini anmadan geçemeyeceğim. Eserlerinde öz kültürümüze, gelenek görenek, örf adetlerimize ve köklerimize sımsıkı sarıldığımız zaman ileriye nasıl daha güçlü bir ülke olarak çıkacağımıza ilişkin ipuçları veren hikâyeler anlatan Cengiz Aytmatov çok etkilendiğim büyük bir yazarımızdır. Selvi Boylum Al Yazmalım, Beyaz Gemi, Cemile, Toprak Ana, İlk Öğretmen, Gün Olur Asra Bedel gibi sayamayacağım birçok kitabını defalarca okudum ve sanıyorum ki sadece ben değil dünyanın çok değişik ülkelerinde milyonlarca insan bu eserleri okumuştur ve çok iyi bilmektedir. Aytmatov dışında TogolokMoldo, BarpıAlıkulov, TölögönKasımbekov, KasımalıBayalinov, KasımalıCantoşov, AlıkulOsmonov gibi daha niceleri…”

A.KOÇAK: “Sorularıma içten yanıtlar verdiğiniz için teşekkür ederim. Umarım okuyucuların beğeneceği bir söyleşi olmuştur. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Söyleşiyi sizin sözlerinizle sonlandıralım.”

KIRGIZ KIZI DARİKA:“Bana bu olanağı verdiğiniz için asıl ben teşekkür ederim Ahmet Bey. Dilerseniz bir şiirimle son verelim söyleşimize;

Sağlık, huzur, bolluk, bereket olsun daima

Aşk, sevgi, mutluluk, merhamet olsun yanında

Neşe, azim, başarı kan damarımda

Dünyadaki tüm güzelliğin elçisiyim 

Kırgız Kızı Türk Gelini Darika.”

ahmet.kocak16@hotmail.com

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ