Adıyamanlılar Derneği’nde depremzedelere moral etkinliği
11 ilimizi etkileyen ve deprem bölgesinden Bursa’ya gelen depremzedeler, Bursa İl Dernekleri’nin düzenlediği etkinlikle bir araya geldi.
HÜSEYİN İZCİ – SİMLANUR İNCE / BURSADA BUGÜN
Adıyamanlılar Derneği‘nde düzenlenen organizasyonda depremzede vatandaşlara çiğ köfte ikram edilirken, bir yandan da sohbet edildi.
Bursa Adıyamanlılar Dernek Başkanı Ramazan Alp, Adıyamanlılar derneği olarak Bursa‘ya yerleşen depremzede aileleri Bursa il dernekleri Fedarasyonu Birliğinde ağırladı.
Bursa Adıyamanlılar Derneği Başkanı Ramazan Alp, şu şekilde konuştu, “Depremzede ailelerle hasbihâl etmek istedik. Onların deprem anında yaşadığı hikayeleri bizzat duymak istedik. Ve onlara neler yapabiliriz, nasıl yardımcı olabiliriz. Birlikte neler yapılabilir, istişare amacıyla derneğimizle bir araya geldik temel sebebimiz bu.”
Kaç depremzedeyle bir araya geldiğini ve depremzedelerin nerede barındığını açıklayan Dernek Başkanı Ramazan Alp, “Bugün 20-25 ailemizi buraya davet ettik. Bundan sonrada bu davetlerimiz her hafta sürecek. Yaklaşık 200’e yakın Adıyaman’dan gelen aile var. Bizde Adıyamanlılar derneği olarak Adıyaman’dan gelen ailelerimizi burada misafir ediyoruz. Aileler yurtlarda, misafirhanelerde ve otellerin bir kısmında kalıyorlar. Birkaç aile de kendi imkanlarıyla ‘Evim Yuvan Olsun’ projesiyle evlerde kalıyorlar” diye konuştu.
Dernek Başkanı Alp, “Malumunuz ülkemizin 11 ilini etkileyen asrın felaketi olarak adlandırdığımız depremden 11 ilimiz etkilendi. Depremin başladığı andan beri burada bir koordinasyon oluşturduk ve oraya ekiplerimizi gönderdik. Oraya acil gereken eşyaları gönderdik. Nakdi maddi manevi yardımlarını bize ulaştıranları, hiç tanımadığımız kalabalıkları etrafımızda bulduk. Biz 80 yaşında yol kenarlarında yemek yapan, okul harçlıklarını kumbaradan çıkarıp getiren çocukları gördük. Birlik beraberlik kardeşlik bağlarımızı ne kadar kuvvetli olduğunu görmüş olduk” dedi.
Etkinlikte Adıyaman‘da depremi yaşayan bir vatandaş, “Depremde yalnız başımaydım. Eşim Umre’deydi. Çok felaket oldu. Önce Doğu- Batı sonra Kuzey-Güney vurdu. Deprem 1 dakikadan fazla sürdü. Allah korusun 2 dakika sürseydi memleket komple harap olurdu. Deprem olduğunda ben hemen aşağı indim arabaya bindim. Hemen torunları aradım evleri yıkılmış. 1.5 kilometrelik yola 2-3 saatte ulaşamadım” diye ifade etti.
Adıyamanlılar derneği adına basın açıklaması yapan Adıyamanlılar Derneği Genel Sekreteri ve Endüstri Mühendisi Ergin Polat, “6 Şubat’ta saat 04.17’de ülkemizin 11 ilinde hissedilen elim deprem bizleri derinden yaralamıştır. Hayatlarını kaybeden canlarımıza Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz”dedi. Ardından Polat konuşmasına şu şekilde devam etti, “Depremin ilk anından itibaren koşulsuz bir şekilde, tamamen insani duygularla deprem bölgesine yardım götürmek için mücadele eden bütün yurttaşlarımıza, sivil toplum örgütlerine, kurum ve kuruluşlara en içten şükranlarımızı sunuyoruz. Toplumun bu yardımlaşma ruhu, geleceğe dair umutlarımıza su serpti. Deprem sonrası kayıplarımızdan sonra geride kalanlar ve memleketimizin geleceği için fikir üretmek ve sorunlara çözüm önerileri geliştirmek bizler için tarihi bir sorumluluktur.”
Adıyamanlılar Derneği Genel Sekreteri ve Endüstri Mühendisi Ergin Polat’ın konuşmasından satır başları;
“Deprem bölgelerinde ekonomiyi canlandırmaya yönelik adımlar atılmakta geç kalındığı takdirde bölgenin demografik yapısı tehdit altında olacaktır”diye konuşan Polat, “Bununla beraber toplumda oluşacak sosyolojik deformasyonları gidermek, maalesef çok daha zorlaşacaktır.
Gün aklı selimi, duyguların önünde tutma günüdür! Gün yaraları el birliğiyle sarma günüdür!
Deprem sonrası Adıyaman’ın ve çevre illerin hasar durumu malumunuz. STK Temsilcileri olarak yüzlerce mesaj alıyoruz. Yıkım ve kayıplardan sonra Adıyaman’da yaşamak için ufak da olsa bir umut ışığı istiyorlar.”
“Memleketimiz çok güzel, hayallerimiz vardı o hayalleri tamamlamak istiyoruz.” diyorlar.
Bizler Adıyaman’dan uzağız ancak akraba, eş, dost ve hemşehrilerimizle birlikte bizim de ruhlarımız adeta enkaz altında kaldı.”
“Adıyaman’da insanımızı yaşatmak için tek ve en kestirme çözüm yolu ekonomi’yi canlandırmaktan geçiyor. Ekonomiyi canlandırmanın da öncelikli adımı; Adıyaman’a ana sanayi kurmak!”
“Oyak Renault, Tofaş, Robert Bosch, Toyota, Hyundai, Ford Otosan… Bu firmalar Ana Sanayi olarak tanımlanıyor. Marmara bölgesinde konuşlanmış bu firmaların birbirlerine olan mesafeleri 30 dk ile 2 saat arasında değişmektedir ve her birinde 6-7 bin kişi çalışıyor.Yan sanayilerdeki çalışanlarla birlikte 60-70 bin çalışan anlamına geliyor. Her evde ortalama 4 kişi yaşarsa 280 bin insanımızın ekonomik problemi çözülmüş olacak. Yan sanayiler, ana sanayilerin 150-200 km çevresine yerleşebilirler ve atılacak hamle sayesinde tüm bölge canlanacaktır.”
“Başta Bursa’mız olmak üzere, Adıyaman dışındaki sanayi kentlerinde yaşayan, yetişmiş bütün mühendis ve işgücümüz memlekete gitmek için can atıyor! Sadece 1 ana sanayi can suyu olup, Adıyaman’ımızın küllerinden yeniden doğması için çok önemli bir motivasyon kaynağı olacaktır.”
“Adıyaman’ın adeta bir açık hava müzesi olmasına rağmen bir türlü canlanmamış turizmi, ölü toprağı serpilmiş tütün, badem yetiştiriciliği ve tekstilde sadece fason üretim gerçekleştiren ucuz iş gücü var. Çevresindeki illere nazaran Adıyaman’ımızın öne çıkan belirli bir gelir kaynağı yoktur. Adıyamanlı STK’larımızla birlikte yaptığımız son çalışmadaki verilere göre, deprem sonrası başka kentlere yerleşen insanlarımızın %40’ı Adıyaman’a geri dönmeyeceğini belirtiyor. İşte tam da bu sebeple, Adıyaman’a Ana Sanayi şart olmuştur! Otomotiv sektörünün yanısıra, turizm, gıda, tekstil, tarım ve hayvancılık gibi önemli sektörlerdeki Ana sanayi potansiyeline sahip kurum ve kuruluşların Adıyaman’a yatırım yapması teşvik edilmelidir. Tüm yetkililerden bu konuda gerekli adımları atmaları için destek istiyoruz.”
“Bizler de taşın altına sadece ellerimizi değil bedenlerimizi koymak için hazır bekliyoruz! Sahipsiz Adıyaman ölü Adıyaman olmasın. Şehrimize sahip çıkıyoruz. Adıyaman’a Ana Sanayi İstiyoruz!” diyerek konuşmasını bitirdi.