Erbakan: ‘Dezenformasyon Yasası’yla asıl amaçlarını perdeliyorlar’
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Meclis’te görüşülen Dezenformasyon Yasası’na ilişkin, “Muhalefeti susturmak, asıl gerçeğin yayılmasına engel olmak, perdelemek maksadıyla kullanılmaya açık bir yasa…” ifadelerini kullandı.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, partisinin İl kongresi için geldiği Karabük’te basın mensupları ile yemekte buluştu.
Karabük’te ilk olarak Eskipazar ilçesinde esnaf ziyareti yaptığını söyleyen Erbakan, 6 Kasım’da yapacakları 2. Olağan Büyük Kongre’ye kadar İl kongrelerini tamamlayacaklarını söyledi.
“SEÇİMLERE TEK BAŞIMIZA GİRECEĞİZ”
Bir gazetecinin ‘hangi ittifaka yakınsınız?’ sorusunu yanıtlayan Erbakan, her iki ittifaka da eşit mesafede olduklarını ve seçimlere tek başlarına gireceklerinibelirterek şöyle konuştu:
“Milletimiz izi her iki ittifaka da uygun görmüyor. Tek başınıza olun diyor. Her iki ittifaka eşit mesafede kendi başımıza olmanın daha uygun olacağını düşünüyoruz. Şu an çalışmalarımızda ona şekilde sürdürüyoruz. 300 bine yakın resmi üyemiz ve 81 il 900’den fazla ilçe teşkilatımız ile Türkiye’nin her köşesinde gördüğümüz ilgi ile seçimlere kendi başımıza baraj sorunu olmayan güçlü aktör olarak gitmeyi planlıyoruz. Üye sayımızı seçim öncesi 500 bine çıkararak baraj problemimiz olmadığını bir kez daha ispat edeceğiz. Herhangi bir ittifaktan resmi bir davet almadık. Her parti kendi arasında bazı görüşmeler yapabilir bu çok doğal. Siyasi tablo ve Türkiye meseleleri değerlendiriliyor genel başkan ve başkan yardımcıları düzeyinde ama herhangi bir resmi filli ittifak görüşmesi şu ana kadar olmadı.”
Erbakan: ‘Dezenformasyon Yasası’yla asıl amaçlarını perdeliyorlar’
“GERÇEĞİN YAYILMASINI ENGELLEMEYE AÇIK BİR YASA”
Meclis’te görüşmeleri devam eden Dezenformasyon Yasası’na ilişkin görüşü de sorulan Erbakan, “Bir defa oradaki ifadeler çok muğlak. ‘Gerçeğe aykırı bilgiyi yaymak, toplum sağlığını ilgilendiren konularda konuşmak, insanları galeyana getirmek…’ Bunlarsoyut ve muğlak ifadeler… O nedenle bu yasayı pek de olumlu bulmuyoruz. Bu başka amaçlarla muhalefetin susturulması amacıyla, asıl gerçeğin yayılmasına engel olmak, perdelemek maksadıyla kullanılmaya açık bir yasa… Özellikle aşı süreciyle ilgili yapmış olduğumuz açıklamalardan dolayı biz de sıkıntı yaşayabiliriz.”
“BİZ DE ABD’YE YAPTIRIM UYGULAYALIM”
Komşumuz Yunanistan ile yaşanan gerginliğinin de sorulduğu soruya Erbakan, “İkisi de NATO üyesi olan ülkelerin birbiri ile savaşma ihtimalini çok yüksek görmüyorum, ancak bir gerilim var. Orada Yunanistan açık bir şekilde yıllardan beri kayalıkları ve adacıkları işgal etti. Bize ait olan topraklar. Şimdi gayri asgari statüdeki adalar silahlandırılıyor. En son Midilli’ye zırhlı araçlar çıkartıldı. Sayın Cumhurbaşkanın dediği gibi Yunanistan’ın arkasında güç belli. Amerika’dan güç alıyor. Orada Amerika, Yunanistan’ın güneyden kuzeye Dedeağaç’a kadar çok sayıda askeri üst kurdu.
Dedeağaç’a adeta bir ordu ve zırhlı araçlar konuşlandırdı. Güneyde Kıbrıs Rum kesimine olan silah ambargosunu kaldırdı. Kıbrıs Türk Cumhuriyetine silah ambargosu devam ediyor, Rum kesimine silah ambargosu tek taraflı kalkıyor. Yunanistan, Kıbrıs Rum kesimi ve ABD ortak savaş tatbikatı yapıyor. Yunanistan’ın maşa olarak kullanılması ve Türkiye’nin etrafının sarılarak çembere alınması söz konusu. Bu konuda tedbirli ve uyanık olunması lazım. Ne yapacağız, NATO üyesi Yunanistan’a savaş mı açalım? Hayır, biz diyoruz ki, asıl bunların arkasındaki güç olan ABD’ye bir rest çekelim. ABD’nin İncirlik Üssü’nü kapatalım, Malatya Kürecik’teki radar üssünü kapatalım. Böylece bizde ABD’ye bir yaptırım uygulamış olalım. ‘Ege’den Akdeniz’den eline çek, Yunanistan’a arka çıkmayı bırak. Bu tatbikatlara son ver.’ Bunu diyebilmek için de böyle bir adım atılması lazım. En azından bunu yapmak gerekir” dedi.
“GENÇLER CAMİYE GELMİYORSA…”
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın ‘Gençler camiye gelmiyor’ sözüne atıfta bulunan Erbakan, “Gençler camiye gitmiyorsa burada eğitim noktasında problem vardır demektir. Birtakım namaz kılan, oruç tutan, dindar olan ve halkın gözü önünde olan insanların yaptığı yanlışların etkisi olmaktadır. Buna çok sık rastlıyoruz. Mevcut iktidardaki insanların dindar bir yaşantısı var. Eşleri başörtülü, imam hatipte okumuşlar ama onların yaptığı adaletsizlikler, suiistimaller, yanlışlar insanların özellikle de gençlerin dine bakış açısında birtakım sıkıntılar doğmasına sebep oluyor. Dolayısı ile sorunu burada aramak lazım.’’ ifadelerinde bulundu.