Yoksulluğu Yazmaya Dair…
Bursa’nın etkili kalemlerin Çağla Şahin yoksulluk üzerine yazdığı yazıda; “Selam olsun tüm okuyuculara selam olsun yanlışa eyvallah demeyip empati yapabilen tüm düşünebilen yüreklere…
Yaşar Kemal bir söyleşisinde şöyle diyor; Darbe yapan bir general, “bunlar hep yoksulluğu yazıyor” dedi.
Ben de onlar daha iktidardayken bir dergiye dedim ki,
“Bir ülkede yoksulluk varsa onu yazmayan değil yazar, insan bile olamaz dedim” diyor ve devam ediyor.
“Önce insan olmak lazım. Yoksulluk bugünkü dünyada insanlığın en aşağılanmış yeridir. İnsanlar yoksul olmamalı. Bugünkü dünyada insanlara yetecek yiyecek, içecek, giyecek de var. O zaman niye yoksul olsun. Bu insanoğlunun en utanç verici yanıdır. Bir yazarsanız, eğer insanlara bir şeyler söylüyorsanız yalnız estetik değil; söyleyeceğiniz yoksulluğun tepesine inecektir. Ve o zaman insan olabilecek sonra da yazar olabilecekse olacak. Ama hiçbir insan yoksulluğa yok demeyecek…”
Yaşar Kemal’in bu sözlerinden birçok insanın alması gereken birçok hisse var.
Ekonomiler bozulabilir bazen tökezleyebilir ülkelerde hatta dünyada. Burada mühim olan, bu kaostan ne kadar kişinin nasıl etkilendiği, özellikle hangi kesimin daha çok yara aldığı veya ceremesini dar gelirlinin mi daha çok çektiği. Malum bir ülkede ekonomik çıkmaz yaşanıyorsa, birileri günden güne zengin olup makam basamaklarını çifter çifter çıkıyorsa, diptekiler habire iyice dibe çöküyorsa, mesele yükselenlerin ayaklarının altında ezilmelerindendir…
Ve eğer ki Yaşar Kemal’in dediği gibi yoksulları yok sayıp yukarıdakilerin haline odaklanıyorsa bir yazar, o da yazar değil yukardakilerin katibi olabilir ancak. Etik değerlerinden uzak, halkın sesine sağır, yoksulluğuna kör, hukuksuzluğa sessiz, usulsüzlüğe uslu, aklı menfaatinde, fikri cebinde bir katip… Allah kimseye bu utancı yaşatmasın.”