Bu uyguladıklarına ‘kara kambiyo rejimi’ denir
Gebze’deki mitingde konuşan DEVA Partisi lideri Babacan, “Bir şirketin banka hesabında döviz varsa, kredi musluklarını kapatıyorlar. Şirkete dövizini sattırmaya çalışıyorlar. Bunlar artık resmen sermaye kontrolü yapmaya başladılar. Bu uyguladıklarına ‘kara kambiyo rejimi’ denilir” şeklinde konuştu.
DEVA Partisi’nin ikinci mitinginin durağı Kocaeli Gebze oldu. On binlerin katıldığı mitingde konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye’yi bölgenin en güçlü ekonomisi yapacaklarının sözünü verdi.
Mitingde gençlere ve emeklilere seslenen Babacan, asgari ücret zammını da gram altının fiyatıyla kıyasladı. 29. yıl dönümü vesilesiyle Madımak Katliamı’nda hayatını kaybedenleri da anan Babacan’ın miting konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“YARINLARI EŞİT VATANDAŞLIK TEMELİNDE KURACAĞIZ”
* “Madımak katliamının, tarihimizdeki en acı olaylardan birinin yıldönümü. Bu katliamda aramızdan koparılan 35 canımızı saygıyla ve rahmetle anıyorum. Devirleri daim olsun. Madımak’ın yarası hala sarılmayı bekliyor, farkındayız. Biz hakikatin izinden ayrılmayacağız. Daima adaletin peşinde koşacağız. Biz yarınları, saygı ve eşit vatandaşlık temelinde kuracağız.
“DEVA SÖZÜ VERİYORUM”
* 34 yıllık yüksek enflasyonu, iki yılda tek haneye indirdik. 2008-2009’daki küresel kriz gelip Türkiye’yi vurduğunda, ekibimizle beraber ekonominin başına geçip o krizi de çözdük. Hani bilmeyen varsa bilsin. Duymayan varsa duysun. Bizim arkamızda kapı gibi başarılar var. Yine yapacağız. Yepyeni başarılara koşacağız. Daha iyisini, çok daha iyisini yapacağız.
“BUNA ‘KARA KAMBİYO REJİMİ’ DENİLİR”
* Ceberut uygulama başlattılar. Bir şirketin banka hesabında döviz varsa, kredi musluklarını kapatıyorlar. Şirkete dövizini sattırmaya çalışıyorlar. Bunlar artık resmen sermaye kontrolü yapmaya başladılar. Bu uyguladıklarına rahmetli Özal’ın kaldırdığı, bitirdiği ‘Kara kambiyo rejimi’ denilir. Bunlar ülkeyi Özal’dan da önceki dönemlere götürdüler. Ekonomiyi cilalı taş devrine geri götürdüler.
* İhracat yapana ne demeye başladılar? Ne kadar ihracat yaparsan gelen dövizin yüzde 40’ına el koyup bozduruyorlar. Kredi kullanıyorsan, yüzde 30’unu da bankalara sat diyor. İhracatçı ne yapacak? Her gün pula çevirdiğiniz millî paramızla yurt dışından ham maddeyi nasıl alacak? Makinalarının döviz borcunu nasıl ödeyecek? Nasıl ihracat yapacak? Nasıl üretecek? Bunları soran var yok.
* DEVA Partisi yatırımları Türkiye’ye çeken bir mıknatıs işlevi görecek. Özgürlük ve güven iklimini sağladığımızda; yatırımlar Türkiye’ye oluk oluk akacak. Ülkeye refahı, zenginliği yaşatan ekibin başında oldum. Hiç şüpheniz olmasın. Gençler iş bulacak. Ücretler insan onuruna yakışan seviyeye çıkacak.
“ASGARİ ÜCRETLİNİN CEBİNDEN HER AY 4,5 GRAM ALTIN ÇALINMIŞ”
* Düğün sezonu açıldı. Eskiden güle oynaya yapılan planlar, düğünler eğlenceler haram oldu. Bir adet gram altın olmuş 1.000 lira. Asgari ücret 5.500 lira. Asgari ücretle alabileceğin 5,5 adet gram altın. 2013’le karşılaştıralım. Ağustos 2013’te 1 adet gram altın 80 lira. Asgari ücret, 800 lira. Yani 1 aylık asgari ücrete 10 tane gram altın alabiliyordunuz. 10 adet gram altın inmiş 5,5 gram altına. Her asgari ücretlinin cebinden her ay 4,5 tane gram altın çalınmış.
* Aylık 6 bin liranın üzerinde olan açlık sınırına karşı emekliye 3500 lirayla geçin, diyorsun. Asgari ücretliye de ‘Bak sevin, 5.500 lira maaş veriyorum’ diyorsun. Asıl sorun enflasyonda. Bunun çözümü enflasyonu düşürmek. Hükûmet enflasyonu patlattı, arkasından yaptığı maaş zamlarıyla da millete güzellik yapıyorum diye hikâye anlatıyor.
* Tam dört yıldır emekli bayram ikramiyesi neredeyse hiç değişmedi. 1000 liraydı, 1.100 yaptılar. Önümüz kurban, emeklinin bayram ikramiyesini doğru düzgün bir rakama çıkarın. Gerçek enflasyon kadar arttırın. Hiç olmazsa bir kurban parası verin emekliye.
* Yurtlar yetersiz. Kiralar uçuk. Yurtların kapasitesini ve sayısını artıracağız. Üniversite planlarken, öğrencilerin de yurtlarını planlayacaksın. İhtiyacı olan her öğrenciye, temiz ve güvenli yurt imkânı sunacağız.
“TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİNDE VERGİYİ DÜŞÜRECEĞİZ”
* Gençleri, son model teknolojilerle donatacağız. Telefon, tablet, bilgisayar, oyun konsolu gibi tüm teknoloji ürünlerindeki vergiyi düşüreceğiz. Döviz kurlarında da istikrarı sağlayacağız. Gençler için interneti ücretsiz yapacağız. Gençlere hesap ödetilmez. Biz böyle gördük. İnterneti hızlandıracağız. Tüm Türkiye’ye, 1 milyon kilometre fiber optik ağları döşeyeceğiz.
* Mesleki eğitimi öyle doğru ve iyi kurgulayacağız ki, meslek lisesi mezunları mezun olur olmaz rahatça iş bulacaklar. İş dünyasının ara eleman sorunu olduğunu iyi biliyorum. Bu meseleyi çözecek adımları derhal atacağız. Bu işsizliği, ‘ülkenin kaderi’ olarak gören zihniyeti silip atacağız.
“GEÇENLERDE JELİBON REZERVİ BULMUŞLAR”
* Erdoğan sürekli olarak ileri tarihler vererek sıkıntıların biteceğini, Türkiye’nin şahlanacağını söyleyip duruyor. Sürekli umut tacirliği yapıyor. ‘Bekleyin, sabredin, bakın nasıl düzelecek her şey’ diyor. Her ay bir yerlerde ya doğal gaz buluyorlar ya petrol… Hatta geçenlerde büyük bir jelibon rezervi bile bulmuşlar. Kendi saçmalıklarına inanır hale geldiler.
* Merkez Bankası’nın rezervlerini 28 milyar dolar olarak teslim aldık, 136 milyar dolara çıkardık. Merkez Bankası’nda yıllarca yedek akçeleri biriktirdik. Bu millet yokluk görmesin, yoksulluk görmesin diye kasayı dolu teslim ettik. IMF’ye borçları sıfırladık. Bunlar ne yaptı? 2018’de, başkanlık sistemiyle beraber geldiler, her şeyi mahvettiler. Tam hayırsız, mirasyedi evlat misali… Merkez Bankası’nın arka kapısından tam 130 milyar doları sattıkları yetmedi, son 6 ayda ‘swap’larla borçlandıkları bir 60 milyar dolar daha gizli saklı sattılar.
“3Y İLE GELDİLER, 3Y İLE GİDECEKLER”
* Geçen sene 35 liraya aldığın çay olmuş 60 lira. Geçen sene 7 liraya aldığın süt olmuş 20 lira. Bir kilo kıyma olmuş 100 lira. Kocaeli’de geçen sene ekmek 2 liraya satılıyordu. Şimdi 4 lira. Bazı yerlerde 5 lira. Suç fırıncıda değil. 50 kiloluk bir çuval un geçen sene 200 liraydı. Bu sene tam 525 lira. Geçen sene odunun tonu 450 liraydı, oldu 1.850 lira. Fırıncı ne yapsın? Esnafın da işi zor.
* 3Y ile mücadele edeceğiz, dediler. ‘Yoksullukla, yasaklarla, yolsuzlukla mücadele edeceğiz’ diye geldiler. Yoksulluğu da yasakları da yolsuzluğu da azdırdılar. 3Y ile geldiler ama 3Y ile gidecekler.”