Davutoğlu: Erdoğan’la Bakanlar olmadan görüşmeyi Rusya istedi
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın ABD ve Rusya ziyaretleri üzerinden iktidarın dış politikasını eleştirdi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği basın toplantısında konuştu.
“RANDEVU VERMEYEN BİDEN’A DUYDUĞU ÖFKEYLE SOÇİ’YE GİTTİ”
Hükümetin dış politikasını sert sözlerle eleştiren Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Cumhurbaşkanı Amerika’ya giderken söyledikleriyle enflasyonu, çiftçiyi, öğrencileri, kira meselesini anlamadığını, takip etmediğini gösterdi. Dönerken de diplomasinin en basit kurallarından dahi uzaklaştığını, bihaber olduğunu ve çevresinde diplomasiyi bilen kimsenin kalmadığını gösteren açıklamalarla, kendisine randevu vermeyen Biden’a duyduğu öfkeyle Soçi’ye, yanına Bakan bile almaksızın tam bir teslimiyet psikolojisi içinde gitti.
“BÖYLE BİR DIŞ SEYAHAT OLMAZ”
*Hem Amerika’dan hem de Rusya’dan, diplomasi bakımından hepimizi üzecek istiskal ölçeğinde bir tavırla karşılandı. Biden’dan randevu alamadı. Almış olsa Türk-Amerikan ilişkilerinin zirvesini yaşamış olacaktı sadece bir çay içmiş olsa… Rusya’da ise 3-4 saatlik bir toplantı için Bakanlarını bile yanına alamadan gitti. Yemek ikram ettiler mi bilmiyorum ama belki bir çay içebilmişlerdir. Böyle bir dış seyahat olmaz.
“İLK KEZ BİR CUMHURBAŞKANI, YANINDA BAKAN OLMADAN ZİYARET YAPMAK ZORUNDA KALDI”
*Türkiye hiçbir ülkenin huzuruna, hesap veren, rapor veren ya da destek isteyen bir psikolojiyle oturmaz. Son Rusya ziyareti de, Amerika ile olan ilişkileri de, Çin ile olan edilgen tutum da diplomasimize kara leke olarak geçmiştir. İlk kez bir Cumhurbaşkanı veya geçmiş dönemde bir Başbakan yanında herhangi bir Bakan olmaksızın bir ziyaret gerçekleştirmek zorunda kaldı.
“HER İKİ HALDE DE BAKANLARI DEĞİŞTİRMESİ LAZIM”
*Bana gelen bilgiler, bazı duyumlar, bunun Rusya tarafından istendiği yönünde. Eğer Rusya tarafından böyle istenmişse durum daha da vahim. Türk heyetinde kimin yer alacağına başka bir ülke karar veremez. Eğer Erdoğan tarafından bu tercih edilmişse bu, şu demektir: Kendi Bakanlarına ya bilgilerine güvenmiyor ya da sadakatlerine güvenmiyor. Her iki halde de Bakanları değiştirmesi lazım. Ya da Bakanların, ‘Bu bizim devlet onurumuza yakışmaz’ deyip ayrılması lazım.
“KARA BİR LEKE OLARAK BUNU TAŞIR”
*Eğer Rusya istememişse bu çok vahim. Yani şunu demiş oluyor Rusya bu şekilde: ‘Seni bir şekilde kabul ederiz ve istediğimizi sana söyleriz. Sen de gereğini yaparsın.’ Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na böyle bir tavır sergilenemez. Bunu sineye çeken Cumhurbaşkanı da tarihte, aynen Trump’un, ‘Ahmak olma’ mektubu gibi diplomaside kara bir leke olarak bunu taşır.”
“HDP İLE HER KONU GÖRÜŞÜLEBİLİR”
Kürt sorunu tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Bizim için bütün partiler muhataptır. Türkiye’de meşru olarak kurulmuş, işlev gören, faaliyet yapan, Meclis’te bulunan, herkes görüşürüz. Muhatap kimdir biliyor musunuz? Muhatap, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıdır. Kürt vatandaşlarımızın tümüdür. HDP ile ve diğer tüm partilerle de her konu görüşülebilir. Kürt sorunu bağlamında da doğrudan, toplumun her kesimiyle, bütün vatandaşlarımızla konuşarak yol almak en doğrusudur.
“TÜRK SİYASETİNİN ALANININ AÇILMASI LAZIM”
*Geçmişte çok tecrübeler edindik. Sorunu tek bir adrese endekslediğiniz zaman, o adresi tek muhatap kabul ettiğinizde sorunun çeşitliliği ve farklı aktörler otomatik olarak devre dışına çıkmış olur. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hepsi insan hak ve özgürlükleri bakımından eşittir. Bu konuda da biz her sorunun çözümünde bütün meşru tarafları muhatap kabul etmeyi gerekli görüyoruz. HDP ise her siyasi parti gibi, son açıkladıkları tutum belgesinde dikkatlice okuduk, sadece Kürt sorunu bağlamında değil, her konuda her partiyle meşru siyaset içinde ve teröre ve şiddete karşı tavır ilkeleri çerçevesinde her partiyle görüşülüp, diyalog kurulabilir. Bu konuda Türk siyasetinin alanının açılması lazım.
“HERKESLE GÖRÜŞÜLÜR AMA BU KONUDA MUHATABIMIZ KÜRT VATANDAŞLARIMIZDIR”
*Kendileri İmralı’dan mektup getirtip seçim kazanmaya çalışanlar, İmralı’yı muhatap kabul edenler mektup getirerek, Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkararak Kandil’i muhatap kabul edenlerin Türkiye’de meşru siyasi parti durumunda olan, kapatılma davası olmasına rağmen, olan partilerin bu anlamda görüşülmesinden rahatsız olması da doğru değil. Herkesle görüşülür ama Kürt sorunu bağlamında muhatabımız bütün Kürt vatandaşlarımızdır.”