Ayakkabı ihracatı 1 yılda yüzde 25 arttı; Türk markalar uluslararası pazarlara giriyor

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre ayakkabı ihracatı 2021’in ilk 7 ayında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 25 artarak 610 milyon dolara ulaştı. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Desidero Shoes’un kurucusu Hüseyin Yetişen, 2 yılda 10 ülkeye ihracat yaptıklarını kaydetti. Ayakkabı ihracatını arttırmak için iyi bir imalat ve ihracat kadrosu oluşturulması gerektiğini belirten Yetişen, şirketlerin hem yurt içi hem yurt dışındaki ticari fuarlara katılması gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayımladığı verilere göre 2020’in ilk 7 yılında 481 milyon dolarlık ayakkabı ihracatı, 2021’in ilk 7 ayında yüzde 25 artarak 610 milyon dolara çıktı. Ayakkabı markası Desidero Shoes’un kurucusu Hüseyin Yetişen, katıldığı Uluslarası Ayakkabı Moda Fuarı AYMOD’da konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ayakkabı üretiminde dikkat edilmesi gereken unsurları anlatan genç girişimci, Türkiye’nin ihracatını artırmak için yurt dışı ve yurt içi fuarların önemine vurgu yaptı. Yetişen, genç girişimcilerin sektörde yer alması gerektiğine de dikkat çekti.

Türkiye’de ayakkabı sektörü ciddi bir büyüme evresinde

Türkiye’nin ayakkabı ihracatında her geçen yıl daha fazla büyüdüğünü kaydeden Yetişen, “2020’nin ilk 7 ayı ile bu yılın ilk 7 ayında, ayakkabı ihracatındaki yüzde 25’lik artış sektörümüz ve ülkemiz adına güzel bir gelişme. Pandemiyi de buna dahil ettiğimizde, ayakkabı sektörünün çok ciddi bir büyüme evresinde olduğunu söyleyebiliriz. Her yıl üzerine koyarak ilerliyoruz. Bunun en büyük nedeni, artırdığımız üretim kalitesi. Onun yanı sıra ürün gamlarının geniş tutulması, Ar-Ge tarafında yeni ürünler ve güncel modeller dahil edilmesinin rolü de büyük” diye konuştu.

2 yılda 1,4 milyon dolarlık ihracat

Ayakkabı ihracatında kısa sürede başarı elde ettiklerini aktaran Yetişen, “Kuruluşumuzdan bu yana 1,4 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleştirdik. Kısa sürede bunu yapabilmiş olmak, firmamız için başarılı bir tablo çizdi. Bunun nedeni de ihracatçı ayakkabı üretim firması olmamız. İlk 1 yılda Polonya, Ukrayna başta olmak üzere toplam 10 ülkeye ihracat yaptık. İkinci yılımızda ise bu sayıyı, pandeminin de etkisiyle, planladığımız oranda yükseltemedik. Fakat ciddi görüşmeler gerçekleştirdik” dedi.

“Ayakkabı sektörü, ticari fuarlarda ilerleyen bir sektör. Online fuarlarda çok başarılı olunmuyor çünkü her pazarın farklı kalıpları var” diyen Yetişen, “Müşterinin önce ayakkabıyı denemesi, ardından sipariş etmesi lazım. Bu bağlamda biz, online toplantılar da gerçekleştirdik. Burada ise başarıyı, toplantıdan sonra beğenilen ayakkabıların numunelerini müşterilerimize göndererek sağladık. Müşterilerin, gönderdiğimiz ayakkabıyı denemesinin ardından siparişlerimiz devam etti. Bu nedenle işlevsiz bir sezon ve süreç geçirmedik” ifadelerini kullandı.

İtalya’ya ayakkabı ihraç edilecek

‘Moda’ dendiğinde akla gelen ilk ülkelerden biri olan İtalya’ya ayakkabı üreteceklerini söyleyen Yetişen, ileriye dönük hedeflerini şöyle anlattı:

“2022 yılı ve sonrası için de hedeflerimiz var. Özellikle 2022’de yurt içi ve yurt dışı fuarlarına daha fazla katılım sağlamamız gerekiyor. Ürün kalitemiz ve modellerimiz İtalya’yı yakalamış durumda. Bu sezon İtalya’dan bir müşteri de bizimle irtibata geçti. Ar-Ge merkezlerinde bizim modellerimiz de yer alıyor. Yani ‘dünyanın bir numarası İtalya bizden ayakkabı istiyor ve Türk markası olarak bu sezonda onlara ayakkabı üreteceğiz.”

İhracatı artırmak için imalat ve ihracat kadrosu iyi olmalı

Ayakkabı ihracatını artırmak isteyen markaların özellikle güçlü bir kadro ile üretim yapması gerektiğinin altını çizen Yetişen, şu önerilerde bulundu:

“Türkiye’deki firmaların, özellikle imalatta iyi bir kadroya sahip olmaları gerekiyor. Çünkü sektörde ‘ayakkabı 40 parçadan meydana gelir ve 40 kişinin elinden geçer’ diye bilinen bir söz vardır. Türkiye’ye ciddi bir pazar yöneliyor. Bizim bu noktada, taleplere cevap vermemiz gerekiyor. Sezona dayalı bir iş yapıldığı için, müşterilerin sezonu kaçırmaması önem arz ediyor. İhracatçı kadrosunun da imalatçı kadrosu kadar önemli olduğunun altını çizmek gerekiyor. Öte yandan benim gibi genç girişimcilere de sektörde yer verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Genç arkadaşlarımın da tereddüt etmeden ticarete atılarak girişimci olmaları ve ticari fuarları takip etmelerini tavsiye ediyorum. Üreticilerimizin de yurt dışı fuarları ziyaret ederek ürün ve modellerini geliştirmek adına çalışması gerekiyor.”