Güler Buğday yazdı; CHP’NİN ONURLU VE DUYARLI ÜYELERİ, ÖN SEÇİM İÇİN DEĞİL HEMEN SEÇİM İÇİN SANDIK BAŞINA…

Artık eminim ve umutluyum her koşulda 23 yıldır süren istibdat son bulacak.

Her gün bizler despotluğu, keyfiyeti, adaletsizliği, yoksulluğu, soygun düzenini, dincilerin şeriat özlemlerini, milli iradenin yok sayılmasını ve masum insanların tutsak edilmelerini görüyor, yaşıyor ve yazıyoruz.

Çok düşündürücü ancak bu kadar kötülüğü yapanlar ülkede hala güç sahibi ve insanların çaresizliğinden veya hatalı muhalefet anlayışlarından dolayı güçlerini yasal olmasa da korumayı başarıyorlar.

Çünkü kanun-kural tanımıyor ülke halklarının haklarını vermiyor ve biat etmeyenleri baskı ile sindiriyorlar.

Yetersiz, liyakatsiz, çıkarcı ve vicdan fakiri insanları devlette en üst kademelere getirildikleri, emperyalizme sırtlarını dayadıkları için hala ülkede bu işgalci yapılar söz sahibi olabiliyorlar.

Tüm olumsuzluklara ve halklara yapılan bu kadar eziyet ve çileye karşın ne yaparlarsa yapsınlar bu otokratik fanatik yapılar kaybetmeye mahkumdur…

Tarihte hiçbir zaman halklara ihanet eden, adaleti yok sayan faşist rejimler başarılı ve kalıcı olmamıştır.

Bizim ülkemiz gibi Dünya Lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde iç ve dış tüm düşmanlarına karşı savaşmış ve kazanmış ve kurulan demokratik laik sosyal hukuk devletini kimse yok edemez.

Çünkü yüz yılı deviren ve ulu bir çınar olan CHP, ülkenin dinci, şeriat yanlısı, cumhuriyet ve Atatürk devrimlerine düşman olan Tek Adam otokratik yapısına son verecektir.

Bunun için erken değil artık hemen seçim şart olmuştur.

CHP içinde yaşanan hiçbir sorun veya yapılan hatalar halkların dayanma gücünün kalmadığı, yoksulluğun ülkenin çoğunluğunda yaşandığı günümüzde öncelik olamaz.

Ayrıca Tek Adam otokratik yönetiminde artık namuslu, vicdan ve ahlak sahibi olan hiç kimse nefes alamıyor ve özgür yaşayamıyor.

Ülke bir kişinin iki dudağı arasından çıkan istekten dolayı açık bir cezaevine dönüştürüldü.

Aydınlar, yurtseverler, gazeteciler ve siyasiler ne yazık ki yargı siyasetin emrinde hareket ettiği için tutsaklar.

Bunun için yasa tanımaz, hak-hukuk bilmez ve namuslu dürüst insanların, seçilmiş başkanların tutsak olduğu düzende CHP daha fazla bekleyemezdi.

Suçlular, istismarcılar, soygunun temsilcisi tarikat, cemaat ve çeteleşmiş olanlar saygın konumda yaşarken ülkede dayatılan faşizme daha fazla izin verilemezdi.

CHP, bu kuralsız ve acımasız keyfi düzene son vermek ve yapılacak bir erken seçimde Cumhurbaşkanlığı adaylığını belirlemek için bir ÖN SEÇİM kararı aldı.

Tek Adamı devlet gücünü ve olanaklarını haksızca kullanmasına karşın üç kez sandığa gömen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu beklendiği gibi aday oldu.

AKP Genel Başkanı ve Devleti elinde tutan Tayyip Erdoğan, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olacağı belli olan Ekrem İmamoğlu’nu saf dışı bırakmak için akıl almaz çirkin ve haksız yöntemlere baş vurduruyor.

Bu amaçla İmamoğlu’na karşı 5 dava açıldı. Uydurma gerekçelerle açılan bu davalardan hepsinde Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak isteniyor.

Hiçbir koşulda demokratik, hukuk devletlerinde bu tür yasal dayanaktan yoksun keyfi ve istismar eden girişimlere yer yoktur.

Seçimi kaybedeceğini anlayan ceberut iktidar devlet gücüyle muhalefeti sindirmek ve İmamoğlu’nu yarış dışına itmek için yargıyı kullanmaktadır.

Bu arada ülkenin çoğunluğunda karşılığı olan ve Tek Adama karşı kazanacağı düşünülen Ekrem İmamoğlu’nun yapılacak ön seçimde tek aday olması belli kesimlerde rahatsızlık uyandırmıştır.

Bu nedenle Tek Adam CHP’yi bölmek için inanılmaz yöntemlere başvurmakta ve parti içini adeta bir mikser gibi karıştırabilmektedir.

Amacı güçlü rakiplerini yasaklayarak devre dışı bırakmaktır.

CHP ön seçim yapmak isterken bu yarışta tek adayın olması ön seçimi anlamsız ve gereksiz kılacağı için haklı olarak eleştiriye sebep olmaktadır.

Sonucu belli olan bir seçim için hem gereksiz masraf yapıp, hemde ülkedeki sorunları konuşmaktan çok bir kişiyi belirlemek için tüm enerjiyi buraya harcamanın doğru olmadığı konusunda haklılardır.

Bunun için CHP’nin yapması gereken ülkedeki faşist uygulamalara karşın demokrasiye, laik hukuk devletine inanan tüm muhalefet partilerini, kurumları ve yurttaşları bir araya getirmek ve halkı örgütlemektir.

Cumhurbaşkanını belirlemek için yapılması düşünülen önseçimi “HEMEN SEÇİM” kampanyasına dönüştürüp en geniş katılımı sağlamalıdır.

Son Not:

Bu arada beni özelden arayarak verilen asla itibar etmediğim ve inanamadığım bir bilgiyi de buradan paylaşmak isterim.

Bana sevip saydığım daha önce önemli görevler yapmış bazı arkadaşlar şu bilgiyi verdiler.

-Abla kurultayda Kılıçdaroğlu’na yapılan haksızlıktan dolayı Aleviler bu ön seçime katılmayacak ve Ekrem İmamoğlu’na oy vermeyecekler…

Bu sözlere hem üzüldüm hemde hiç ciddiye almadım!..

Yaşım 77 ve 13 yaşımdan beri siyasetin içinde özellikle sol ideolojiyi sapmadan, satmadan, vazgeçmeden savunan bir yoldaşım.

Aleviler tarihimizde sadece CHP’nin değil ülkenin aydınlık yüzleri, laik cumhuriyetin teminatı olmuşlardır.

Özellikle eşit yurttaşlığa ve Atatürk devrimlerine bağlı fanatizmi ve gericiliği reddeden çağdaş insanlardır.

Kişisel kırgınlıkları olsalar bile asla ülkenin kaderiyle oynamaz, dinci, ceberut hak-hukuk tanımayan ve halkları açlığa-yoksulluğa mahkum eden anlayışa imtiyaz ve yeniden ayağa kaldıracak bir yanlışa asla destek vermezler.

Bu duyarlılıkla Tek başına sonucu belli olacak bu oy verme işlemini ÖN SEÇİM olarak sunmayalım ve hemen seçim isteyenlerin en geniş katılımını sağlayalım.

Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.

GÜLER BUĞDAY