Demokrat Zafer

KİMSENİN ÖMRÜNÜ DEĞİŞTİREMEYİZ AMA YAŞAM KALİTESİNİ ÇOK DAHA İYİYE TAŞIYABİLİRİZ..!!

Ortaya koymuş olduğu müthiş başarılarla Bursa’da kısa zamanda çekim merkezi olmayı başarmış olan Merve Eroğlu Beslenme Atölyesi’nin Kurucusu ,Beslenme Koçu Merve Eroğlu ile başta okuyucularımızdan gelen sorulara cevaplar olmak üzere birçok konuyu masaya yatırdığımız, detaylı bir röportaj gerçekleştirdik.

**** Öncelikle Merve Hanım bizleri, ekibimizi merkezinizde konuk edip ağırlamış olmanızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum.Kışın büyük bir bölümü geride kaldı,bahar ayları yaklaşıyor.Gördüğümüz kadarıyla birçok kadın okuyucumuzda sizlere sorular yöneltmiş sorularımıza geçmeden Merve Eroğlu kimdir,ısaca sizi tanıyarak başlayalım isterseniz.

—Bizleri böylesine güzel bir fırsat tanımış olmanızdan dolayı ben de sizlere teşekkür etmek istiyorum.Ben Merve Eroğlu, 29 yaşındayım. Eski bir Fen Bilimleri öğretmeniyim birkaç sene öğretmenlik de yaptım.Amacım her zaman girişimci olmaktı. -18 kilo verme sürecim olmuştu, öyle bir atölye ile tanıştım Bursa’da,hatta bir velim sayesinde tanışmıştım öğretmenlik yaparken.Sonra o atölyenin ortamı benim çok ilgimi çekince alanımda yakındı girişimci de olmak istiyordum. Ben de koçluk eğitimlerimi alıp, kendi işletmemi ,kendi atölyemi kurmak istedim.Birebir oradaki koç beni eğitmişti bu alanda. O sayede kendi eğitimlerimi aldım,hem uluslararası hem de Türkiye içerisinde.Aynı zamanda Prof.Doktor İsmet Tamer’den de eğitimler aldım. Ayrıca uluslararası eğitimler çerçevesinde Polonya’da da eğitimler aldım.Ben aynı zamanda bir gıda takviyesi şirketinin distribütörlüğünü de yapan biriyim.Beslenme düzenimizde ona da yer veriyorum ama koçluk yapıyorum daha çok.Bu şekilde öğretmenlikten beslenme öğretmenliğine yolum evrildi diyebilirim aslında.

**** Kaç yıldan beri burada aktif olarak çalışmalar yürütüyorsunuz ve burada neler yapıyorsunuz bizlere bilgi verebilir misiniz?

VÜCUT ANALİZİ İLE SÜREÇ BAŞLIYOR..!!
—- Ortalama 3 yıl oldu.Bu süreçte de bazı kişiler geldi aynı zamanda ben de onlara koçluk eğitimleri verdim.Onların da lokasyonlarını kurdukları oldu bu süreçte, öğretmenliğime bu şekilde devam ettiriyorum. Atölyemizde uygulamamız şöyle;Bazen kişiler kapıdan geçerken merak edip içeriye dahil oluyorlar.Bazen sonuç aldırdığımız kişilerin referansıyla bize ulaşabiliyorlar, bazen de sosyal medya üzerinden bize ulaşabiliyorlar. Kişi buraya geldiğinde ilk önce onunla birlikte aç karnına bir randevu oluşturuyoruz, o gün spontane gelişmişse mutlaka ertesi sabah aç karnına gelmesini istiyoruz. Çünkü Tanita Tartımız ile yağ,kas, su ölçümüne bakıyoruz. Şöyle söyleyebilirim vücut analizi yapıyoruz. Biz analiz yaptıktan sonra kişinin yağ oranı, kemik yoğunluğu, kas kütlesi, su oranı bu değerlere göre ortalama metabolizma yaşı ne çıkıyor ona bakıyoruz.Bunu yaptıktan sonra kişinin nasıl beslendiğini konuşuyoruz. Bana gelene kadar siz ne yiyip içerdiniz ,alışkanlıklarınız nelerdir ,daha önce diyet süreciniz oldumu böyle bir anket yapıyoruz kişiyi tanımak adına ve kişiye diyoruz ki; Tamam birlikte yola çıkıyoruz, günde bir öğün bizi ziyaret etmesini istiyoruz. Ben hep o bir öğünde seni tartmak istiyorum, hem de sana senin vücuduna göre detoks içecekleri hazırlıyorum. Tabii ki de bunun öncesinde başlamadan önce son 3 ay öncesinde yoksa hemen bir kan tahlili yapın ve de doktorunuza yorumlatın diyorum. Ben de kendi doktorumla işbirliği içerisinde ona soruyorum özel olarak yapmam gereken bir şey var mı burada bir şey kullandığım için değil, sakıncalı olabilecek olmasından dolayı değil.Ama ben şunu bilmek istiyorum ,beslenme programı yaptıktan sonra şeker durumumuz nereye gitti. Çünkü biz burada tedavi sunmuyoruz ama beslenmeye bağlı olan kronik rahatsızlıklarda çok iyileşmeler görebiliyoruz.Özellikle Tip-2 diyabette mesela. Toplumun kanayan yarası ve beslenme hastalığı daha çok Tip 2 diyabet, uzmanların da söylediği gibi.Doğuştan şeker hastası olmayan ve beslenme bozuklukları neticesinde şeker kazanmış bireylerin rahatsızlığı. Ama ne oluyor insülin iğnesi bile kullanan birisi de olsa beslenmesini düzenleyip, hayatına egzersizi kattığında iğnelerinden kurtulabiliyor, doktorunun tavsiyesi ile. Çünkü kesinlikle yaşam tarzıyla alakalı.

YASAK PSİKOLOJİSİ YOK..!!

O yüzden biz de kişiye vücut analizi yapıp, onunla birlikte sürece başlıyoruz. Kişinin ne kadar sonuca ihtiyacı olduğuna göre bu süreç değişiyor.Kimi danışanda 6 ay,1 seneyi bulabiliyor, bazı danışanlarda 3 hafta oluyor ama biz şöyle yapmıyoruz.Alın size bir liste verelim,hadi evinize gidin saat 16.00’da 3 tane ceviz yiyin ,saat 12.00’de avokado yiyin gibi değil. Birlikte her gün onun evine uygun program oluşturuyoruz. Pilavı çok mu seven birisiniz,hadi bunu basmati pirinçle değiştirelim.Bir süre uzak duralım biraz detoks yapalım Ondan sonra da bunu revize edelim olur mu. İşte şunlardan uzak duralım, paketli gıdaları yavaş yavaş çıkartalım hayatımızdan.Çok mu kahve tüketiyoruz bunu azaltalım, olur mu.. Yasak Psikolojisi yok kişiye birebir koçluk yapıyoruz. Burada bir öğün tercihen sabahları geliyor kişiler.Bunu tercih ettikten sonra geri kalan öğünlerinde de WhatsApp’tan onları takip ediyoruz. WhatsApp grubunda da paylaşıyoruz. Bugün ne kadar süt tükettik, bugün kim ne kadar egzersiz yaptı ,bazen adım sayılarını atıyorlar ,bazen egzersiz deyken fotoğraf paylaştıkları oluyor.Danışanlarım böylelikle birbirlerini motive ediyorlar. Günlük, haftalık, aylık sonuçlarımızı buraya yazıyoruz. Ama onları demotive edelim değil de, orayı görüp de birbirlerini motive etmelerini sağlamak için bu şekilde yapıyoruz.İnanın gerçekten seve seve geliyorlar bir süre sonra çok güzel sonuç almış danışmanlarımız var. Protein içeceği hazırlıyorum onlara içiçek şeklinde hücresel beslenme geri kalan öğünleri normal gıda olarak tüketiyorlar ama bir öğünde beni ziyaret edip o içeceği içiyorlar.Herkese kişiye özel hazırlanıyor o içecekler ve onları sürekli takip ediyorum. Gerçekten çok güzel sonuçlar aldık, vede alıyoruz.

*** Merve Hanım , size konuk olacağımızı sosyal medyadan paylaşınca birçok kilo vermek isteyen kadın okuyucularımız bilhassa bu konuyla ilgili sorular sormuş.Yine birçok diyetisyene vesaire gitmesine rağmen başarılı olamadık demişler.Ne önerirsiniz acaba bu konuda,en can alıcı soru,konu bu olsa gerek?

KİŞİNİN YALNIZ YOLA ÇIKMAMASI ÇOK ÖNEMLİ..!!

— Aslında benim de mesela ilk 18 kilomu verene kadar çok fazla diyetisyen sürecim olmuştu.Tabii ki de hepsi alanında uzman kişiler,bu işin okulunu okumuş kişiler, kesinlikle o konuda herhangi bir yorum yapmam doğru olmaz.Fakat şöyle söyleyebilirim bence bizim burada başarı elde etmemizin sebebi biraz topluluk gücü ve motivasyon.Kilo bugün çoğunluğun problemi alamama ya da verememe problemi. Dünya Sağlık Örgütünün de açıkladığı veriler var.Onların da söylediğine göre hastanelerin kapısından giren kişilerin yaklaşık %70-80’lik kısmının problemi aslında kilo kontrolü ile alakalı.Çok fazla hazır gıdanın hayatımıza giriyor olması, bu konuda insanların sürece tek başına başlaması. Mesela bizim topluluk motivasyonu birazcık başarı oranımızı arttıran sebeplerden bir tanesi.Burada bence kişinin yalnız yola başlamaması çok önemli. Mutlaka onu motive edecek komşusu, kardeşi, arkadaşı ve hatta bununla ilgili veliler de var.Bu şekilde kilo kontrolü sağlayan insanların daha iyi sonuç ulaşabildiği ve 5 yıl içerisinde de koruma oranlarının ortalama tek başlayanların üzerinde %20- %30 daha fazla olduğuna dair. Aslında biz de bunu yapmayı hedefledik bu atölyede, beslenme atölyemizde. Sabah saatlerinde danışanlarımız çok yoğun oluyorlar iş yerine veya okula gitmeden önce daha çok beni ziyaret ediyorlar, veya akşam saatlerinde yoğun oluyorlar. Biz haftada bir beslenme eğitimleri yapıyoruz onlarla beraber. Bu bütün üyelerimize açık ücretsiz katılabilecekleri hatta sevdiklerini getirebilecekleri beslenme eğitimleri oluyor. Biz toplumda doğru bildiğimiz yanlışları konuşuyoruz, her hafta bir konu işliyoruz. İşte bu haftanın konusu protein oluyor, sonra lifler oluyor, vesaire bu şekilde devam ediyor, 12 haftalık bir müfredatımız var. Sabahları da burada birbirlerini görmeleri onlara sosyal ortam sağlıyor, hem de takip edilme konusunda onlara kolaylık sağlıyor aslında.Grup motivasyonunu sağlıyor. Bence insanlar etrafındaki bu tarz atölyelerden destek alabilirler.Hatta artık çoğunluk diyetisyen grupları bile topluluk motivasyonu kullanmaya başladılar. Bununla ilgili birebir bazen zoom, bazen WhatsApp grupları oluşturmaya başladılar.Sanırım dünya bunun artık farkında bu yöntemin daha etkili olduğu anlamında.

*** Birçok diyette sosyal medyada orada burada gördüğü birçok yöntemi uygulamasına rağmen uzun yıllardan beri hala kilo almış durumdayım diyor bu konuyla ilgili neler söylersiniz?

PARMAK İZİ GİBİ , HERKESİN BAĞIRSAK FLORASI FARKLI..!!

—-Bence burada o popüler kültürün oluşması insanların kafasını çok karıştırdı.Artık bilgiye kolay ulaşabiliyor olmamız avantaj ama bir taraftan da dezavantaj. Instagram’da çok popüler olmuş diyetler görüyoruz.İşte haberlerde çıkıyor yine bunun yanı sıra ünlülerin zayıflama metotları çıkıyor ama kesinlikle parmak izi gibi herkesin bağırsak florası da herkesin diyet süreci de kendine özgü aslında. Bence burada kişinin kendine uygun olanı seçmesi çok önemli ,mesela benim doktorluk eğitimim yok.Kişilerin o yüzden doktorları ile birebir irtibat halinde çalışıyorum.Ve onlara diyorum ki; Birlikte sürece başlamadan önce mutlaka kan tahlillerinizi yaptırın. Ve kendi sizin sürecinizi takip eden doktorunuz kolesterol değerinizi bilsin, görelim 3 ay sonra ne olacak. 3 aylık kan şekeri değerinize bir bakalım. Çünkü ona göre şeyler önerelim.Çünkü ben laktoz hassasiyeti olan birisiyim bir başkasına göre kefir veya ev yapımı bir yoğurt çok faydalı bir ara öğün olabilirken benim için ise işkence. O yüzden gerçekten çok bambaşka. Benim tiroidim var, başka danışanlarımın da tiroidleri olanlar olabiliyor.Mesela kış mevsimi sebzelerinden önerebileceğimiz lahana bizler için bir cehennem. Çünkü inanılmaz ödem ve şişkinlik tutmamızı sağlıyor bu durum. O yüzden kişiye göre değişiyor bir şeyler. Bence oradan buradan diyet listeleri görüp uygulama yapmak ki diyetisyenler de bunu bu şekilde öneriyor. A kişisine verdiğim diyet listesi B kişisine uymayabilir, lütfen birebir çalışalım şeklinde.Buradaki kişinin kronik rahatsızlıkları, yaşı, metabolizmasına olan etkisi, kadınsa menopoza girip girmediği,yada kaç doğum yaptığı,kronik rahatsızlığı var mı, erkekse kalp problemi, tansiyon problemi var mı hepsinin önemi var aslında. Bence bunları bilerek ilerlemek her şeyden önce kişinin kendi vücudunu tanıması çok önemli diye düşünüyorum.

**** Yine gelen sorulara baktığımızda hiçbir şey yemediğim halde yine de kilo alıyorum tuvaletle de ilgili sıkıntılarım var diye gelmiş.

ÇAĞIN PROBLEMİ KRONİK KABIZLIK SORUNU..!!

— Şimdiki kişi yemediğinde aslında paso oluşturmada da sıkıntı yaşar. Bizlerde şey mantığı vardır az yersem kilo veririm. Tabii ki de kalori aşısı oluşturmak kilo vermede çok önemlidir, bunu inkar edemeyiz ama bunu yaparken insanlar kas oranlarını da düşürüp yeteri kadar protein almadıklarından sindirimlerini yavaşlatıyorlar ve böylelikle metabolizmalarınıda yavaşlatıyorlar. Aslında bu toplumsal olarak yaptığımız bilinçsiz şok diyetlerin de olayı.Bir insan 7/24 kabak çorbası da içerek belki o hafta 3 kilosundan kurtulur ama burada verdiği 3 kilo yağ olarak mı verdi, kas mı kaybetti.Çünkü kasları yerine koymamız çok daha çok zor. Sudan mı kaybetti? Vücudunun ihtiyacı olanı ona vermeyerek işkence yapmak, doğru bir zayıflama yöntemi değil. Bu bağırsağımızı da yavaşlatabilir, tuvalete çıkmalarımızı da azaltabilir.Aslında çok daha iyi bir metabolizmamız varken, bilinçsizce yaptığımız o diyetin sonucunda metabolizmamızı çok daha fazla yavaşlatabiliriz. Bu yüzden bence bu tarz kişilerden, uzmanlardan, Mutlaka destek almak beslenme koçları, ya da diyetisyenler, ya da işte dahiliye doktoruna danışmak bu konuda çok önemli. Bugün çağın problemi mesela kronik kabızlık sorunu. Artık insanların hareket oranları az, su tüketim miktarları az, hazır gıda miktarları çok fazla. Bu yüzden bağırsak floralarımızda bozulmuş durumda. Eskiden çok bilmezdik ama bugün çok kişinin glutene, laktoza hassasiyeti var artık çünkü vücutlarımız da eskisi gibi değil. O yüzden bu konuda da bilinçli diyet yaparsak kesinlikle tuvalete çıkma sıklığımızı da ,sağlıklı olma durumumuzuda korumuş oluruz.

**** Merve hanım birçok noktada bağırsak florasının önemini ,onun parmak izimiz gibi olduğunun altını tekrar tekrar çizdiniz.Peki sağlıklı bir bağırsak florası için neler önerirsiniz?

SU TÜKETİMİ ÇOK ÇOK ÖNEMLİ..!!

—- Tabii ki de kişinin günlük beslenme programında ne kadar probiyotik, prebiyotik kullandığı çok önemli.Protein miktarı, lif miktarı, günlük lif alımı çok önemli.Su tüketimi çok önemli kesinlikle su burada olmazsa olmazımız. Bazen çok şaşırıyorum danışanlarımızın Tanita ile ölçümlerini yapıyoruz, su oranları çok düşük çıkıyor ne kadar su tükettiğini soruyorum diyor ki işte hocam aklıma geliyorsa günde 2 bardak anca içiyorum.Fakat su öyle bir şey ki vücudumuz onu kullanmak zorunda.Ve siz içseniz de içmeseniz de ya bunu kanınızdan sağlıyor, hücrelerinizden çekiyor, kemiğinizden alıyor almak zorunda çünkü. Şöyle düşünün; Biz uyanıyoruz nefes almak zorundasınız Ben istemiyorum diye nefes almayı kesemiyorsan, su tüketimi de böyle.Veya bu konuda bilinçlenmek de çok önemli,günlük alım konusunda. Neyi ne kadar yiyorum ben ,ben çok katı besleniyorum diyelim hiç lif girmiyor vücuduma hiç sebze yemiyorum salata tüketmiyorum. Tabii ki de bağırsak floramı da bozuyorum. Tuvalete çıkma sıklığımı da etkiliyorum, midede de sorunlar ortaya çıkartabiliyorum ya da su yerine işte çok çay kahve tüketiyorum. ben suya ihtiyacım olmadığını düşünüyorum, Ya da onların içerisinden alıyorum dur diye düşünüyorum Diyenlerle çok karşılaşabiliyoruz Oysa ki bunlardan asit alıyoruz.Aksine benim çayın, kahvenin etkisini atabilmem için ekstra günlük içtiğim suyun üzerinde su içmem gerekiyor. Ama insanlar suyun yerine sayabiliyorlar onu.

VÜCUDUMUZ GÜNEŞİN FARKINDA..!!

Kişi bana diyor ki günde 2,5 litre su içiyorum ama bir bakıyoruz Tanitaya su oranı düşük. Diyorum ki ne kadar çay kahve tüketiyorsunuz ya da Vücut yağ oranınız şu an yüksek olduğu için vücudunuz verimli kullanamıyor olabilir. Ya da sizin suyu verimli kullanılabilmeniz için hangi saatte içtiğiniz bile önemli. Mesela bizim vücudumuz güneşin dalga boyunun farkında, gece olduğunda hava karardığında metabolizmamız yavaşlar. Aslında hava kararırken çok su içmememiz gerekir benim metabolizmam güneşe bağlıdır isterseniz siz gündüz insanı olun isterseniz gece insanıyım değin. Ben gece oturunca daha iyiyim gündüz uyuyorum değin fark etmez vücudunuz ona odaklı değildir, yani yaratılış gereği biz böyleyiz. O yüzden gün içerisinde mi içiyorsunuz suyu ne kadara yayıyorsunuz yemeklerin hemen öncesinde mi sonrasında mı içiyorsunuz bu bile çok önemli. Mesela çok yanlış bir algıdır yemeğin yanında su dahil hiçbir içeceğin içilmemesi gerekir, Mide asidimizi seyreltir o an yediğimiz öğünü doğru sindiremememizi sağlar. Ama biz ne yaparız yemeğin üzerine hemen su içeriz 2 bardak. Kesinlikle yanlıştır bu, doğru olan yemekten hemen önce veya sonra tüketilmemesi gerekir.Suyu yemekten birer saat öncesinde ve sonrasında alabilirsiniz. Ben 12’de yemek yiyeceksem 11’de artık su alımını kesmeliyim, 12-12 buçuk arası öğünümü yediysem artık bir buçuğa kadar bir şey içmemeliyim üzerine. Çok aşırı susarsanız boğazınıza bir şey takılırsa o ayrı ama rutininiz bu olmamalı.

*** Yine spor yapma ve egzersiz ile de ilgili yorumların yanı sıra sorular da gelmiş.Kilo vermekle ilgili egzersiz ve sporun önemi sizce nedir.? Röportajımız baya uzadı son olarak bizim sormayı unuttuğumuz sizin eklemek istediklerinizide alıp tamamlayalım isterseniz röportajımızı?

ZEVK ALDIĞIMIZ EGZERSİZİ HAYATIMIZA MONTE ETMELİYİZ..!!

—- Spor ve egzersiz de şunu söyleyebilirim, ben şöyle söylüyorum her zaman kişilere ve bununda doğru olduğuna çok inanıyorum.Ekibimizde de doktor arkadaşlarımız da var onlarla birlikte ortak fikrimiz aslında. Kişi bir şeyi seçmeli hayatı boyunca. Bunu ben hep Türk ve yabancı danışanlar olarak şöyle bir örnek veriyorum.Gidin Ulu Cami’nin etrafına Korelileri görürsünüz, Almanları, Rusları görürsünüz adamlar 50-60 yaşındadır Muradiye’ye asla yürüyen merdivenle çıkmaz. Hep kendileri yürürler baston da kullanmazlar ama bizim yaşlarımıza bakın öyle yapmazlar. Çünkü bu mutluluk hormonu salgılamak açısından da çok önemli. Zevk aldığı ve Hobi olarak seçtiği bir egzersizi hayatına entegre etmeli. Bu her zaman işte ben zayıflama sürecindeyim fitnes Salonu ile 6 aylık,1 yıllık üyelik yaptırıyorum sonucu alırken vücudum sıkılaşsın istiyorum ama sonucu aldıktan sonra bunu bırakıyorum. Bu böyle olmamalı sizi mutlu eden şey açık havada yürüyüş mü, bunu böyle yapalım. Fitness’ten de hoşlanıyor bilirsiniz yapabilirsiniz.Evde benim spor aletlerim var ben bunlarla egzersiz yapmaktan hoşlanıyorum.. Tamam.Yüzmeyi seviyorum.. Tamam.. Ama kişi mutlaka bir şeyler seçmeli. Kalp damar sağlığı için de , bu aşılardan sonra doktorların da önerisi bu.Aynı zamanda covidin etkileri için bile o dönem hep ne konuşuldu kas kütlemiz bizim aslında metabolizmamızı ve antikor üretimimizi belirliyor.Bir kişinin ne kadar sık hasta olup olmayacağı bile, ne kadar egzersiz yaptığı , ne kadar su tükettiği, nasıl beslendiği, kas kütlesinin ne olduğu ile alakalı. Hiç kimsenin 40-50 yaşında 55 yaşında yataktan kalkarken beli bacağı ağrımak zorunda değil. Merdiven çıkarken bunun olma durumu değil.Biz hep diyoruz ya 35 yaşından sonra kadınlarda kireçleme oranı fazladır artık menisküs yırtılmaları olur.40’ta Merdiven çıkarken dizlerimizin ağrıması normal niçin bu mesela Japonya için öyle değil Kore için böyle değil bir Alman için böyle değil. Bakın Fastwood tüketimi fazla olan egzersizden uzak olan toplumlarda bu böyledir. Almanya’nın bazı kesimleri mesela Amerika gibi ama iyi yaşayan toplumlara bakın adamlar 50 yaşındadır ama bizim 40’lı yaşlardakiler gibi görünürler. Yani egzersiz yapmak hayatımızın bir parçası olmalı ama insan bunu sonuç almak için düşünmemeli hayatına entegre etmeli. O yüzden yapabileceği bir şey seçmeli diye düşünüyorum.

EN ÖNEMLİSİ BU;SAĞLIKLI YAŞ ALMAK VE YAŞLANMAK..!!

Son olarak herkesin süreci kendine özgü, bence popüleriteye kapılmamak lazım, Herkesin kendi fitine ulaşması çok önemli ve sağlık geçmişleri çok önemli. Ben danışanlarımla hep şunu konuşuyorum burada hep birincimiz ikincimiz takdir ediyoruz tabii ki motivasyon için ama hep şöyle diyoruz analiz sonuçları daha önemli. Benim sizin için amacım diyorum Kendi biyolojik yaşınızdan metabolik olarak birkaç yaş aşağıya indirmek. Çünkü danışanlardan şunu çok iyi duyuyorum bir ay geçti ama ben çok daha rahat uyanıyorum, ağrımın olmadığını hissediyorum. Aslında beslenmeyi değiştirmek sonuç almaktan ziyade hayat kalitemizi değiştirmek üzerine olmalı. Yani 34 beden O elbiseyi giyeceğim, düğün var ona hazırlanacağım şeklinde değil de kesinlikle sağlıklı olmak çok önemli. Kimsenin ömrünü değiştiremeyiz ama yaşam kalitesini çok daha iyiye taşıyabiliriz. Bence en önemli şey bu,sağlıklı yaş almak ve yaşlanmak sevdiklerimizle beraber. O yüzden odak noktamız hep sağlık olsun, diyerek tamamlamak istiyorum. Başta Bursa’da yaşayan insanlarımız olmak üzere Yurt genelinde yaşayan tüm halkımıza Bursa’dan selamlarımı gönderiyorum, esenlikler diliyorum.Diyerek sözlerini tamamladı.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ