Demokrat Zafer

FATİH GÜMÜŞ; TASARRUF EDİLMEYECEK ALAN EĞİTİMDİR..!!

Sorumluluk bölgesi içerisindeki tüm ilçeleri sıklıkla ziyaret ederek hep sahada olan bu anlamda da Bursa’da kamuoyunun takdirini kazanan Türk Eğitim-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Fatih Gümüş ile başta okuyucularımızdan gelen sorulara cevaplar aldığımız,detaylara indiğimiz kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdik.

**** Öncelikle Türk Eğitim-Sen 2 Nolu şubede bizleri,ekibimizi konuk edip ağırlamış olmanızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Tabii 2024-2025 eğitim ,öğretim yılının henüz daha başındayız.Bu anlamda da birçok soru gelmiş durumda sorularımıza geçmeden Fatih Gümüş kimdir kısaca sizi tanımak isteriz.

—- Bizlere ,sendikamıza böylesine güzel bir fırsat tanımış olmanızdan ve şubemize gelmenizden dolayı ben de sizlere teşekkür etmek istiyorum. 1978 Düzce doğumluyum. İlk, orta lise öğrenimimi Düzce’de tamamladım. 1995-1999 yılları arasında Konya Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih Öğretmenliği bölümü mezunuyum. 1999’da ilk atamamız Kocaeli ‘nin Kandıra ilçesinin Kefken İsimli bir köyüne çıktı. 2004 yılına kadar orada görev yaptıktan sonra aynı yıl Bursa’ya,o zaman Millet Mahallesi’nde Kazım Karabekir İlköğretim okuluna Sosyal Bilgiler öğretmeni olarak İller arası yer değişikliği ile geldim. 2007 yılında yapılan 3. Olağan genel kurulda sendika şube başkan yardımcılığı görevi tevdi edildi üzerimize, 2007 yılından 2018 yılına kadar görevimizi yürüttük. 2018 Nisan ayı itibarıyla Selçuk Bey’in milletvekili aday adaylığı dolayısıyla hem memuriyetteki görevinden hem sendikadaki görevinden ayrılmasından sonra şube yönetim kurulundaki arkadaşların teveccühü ile 2. Nolu Şube başkanı olarak görevlendirildim.2018 Nisan ayından bu zamana Şubenin şube başkanlığı görevini yürütmeye çalışıyoruz.

*** Fatih Başkanım tabii 2024-2025 eğitim öğretim yılının başlamasının üzerinden az bir zaman geçti ve bu anlamda da bazı sıkıntılar olduğu gözleniyor ve bu anlamda da birçok soru gelmiş. Bu konuyla ilgili neler söylersiniz?

GEÇİCİ DEĞİL ,KALICI ÇÖZÜMLER BULUNMALI..!!

—- İyup ( İş gücü Uyum Programı )diye bir proje ile 140.000 kişinin okullara yardımcı hizmetli alınacağı söylendi ama başlangıçta vergiler çıkıldığında 6.800 liralık aylık maaşla sadece 3 gün üzerinden ve sadece sağlık sigortasının yatırılacağı şartlar açıklandığında tabii 40.000 kişi bile göreve başlamadı. Dolayısıyla bu sorunun geleceği Ağustostan belliydi. Okulların ne zaman açılacağı takvim bir önceki eğitim ve öğretim yılının bittiğinde açıklanıyordu. 2024-2025 eğitim öğretim yılının ne zaman açılacağı belli. Bunun için müneccim olmaya gerek yok. 1 Eylül dediğinizde okullarda uyum eğitimleri başlar, öncesinde de yaz boyunca okullarda destek eğitimlerinden tutun çeşitli kurslar vesaire derken okullar sürekli eğitim öğretimin devam ettiği kurumlardır.Hali hazırda güvenlik görevlileri görevlendirmeleri olmadı.İhaleye yapılan itirazın ceremesini şu anda çocuklarımız çekiyor.Şu anda okullarımız güvenliksiz, güvenlik görevlileri okullarda yok. Milli Eğitim Bakanlığı Sosyal medya üzerinden yapılan eleştirilere kayıtsız kalmayarak 30.000 yeni alım yapılacağını ve bu alınacak kişi sayısını valiliklere bıraktığını ve alınacak yardımcı hizmetlilerinin de asgari ücret karşılığında çalıştırılacağını söyledi.Tabii bunlar geçici çözümler.Bizim acilen okullara kadrolu hem güvenlik görevlisi hem de yardımcı hizmetli kadrosu ihdas etmemiz,bir an önce atama gerçekleştirmemiz gerekiyor .Bir de şu açıdan değerlendirmek gerekiyor sosyal devlet her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir diyoruz .Vatandaşına 6.800 liraya muhtaç bırakıyor olması 6.800 liraya çalışan İstihdam edeceğini düşünmesi de ayrıca düşünülmesi gereken bir durum.

İTİBAR EĞİTİMLE GELİR

Siyasilerin son dönemlerde kullanmayı alışkanlık haline getirdiği itibarın tasarrufu olmaz sözü benim son derece sevdiğim sözlerden bir tanesi. Gerçekten itibarın tasarrufu olmaz ama itibar eğitimle gelir. Dolayısıyla tasarruf edilmeyecek alan aslında eğitimdir. Neticede Türkiye’nin geleceğini inşa eden kurumlar 1 milyon 400 Bin eğitim ve bilim çalışanı var. Bu ülkede 20 milyon neredeyse nüfusumuzun dörtte birini bu kurumlarda eğitim öğretim yuvalarında barındırıyoruz.Tasarrufa eğitimden başlanmamalı, Eğitimde tasarruf olmaz itibar da eğitimle gelir. Ülkede zor günler yaşadığımız hepimizin malumu neticede kamuda çalışan ya da özel sektörde çalışan Ticaret erbabı ,esnaf ,zanaatkar tabii ki tasarruf tedbirlerinde üzerine düşen görevi yerine getirecektir. Elimizi taşın altına hep birlikte koyacağız ama tasarrufun sadece eğitimde olması diğer alanlarda israfın hala devam ediyor olması geleceğimizin teminatı çocuklarımızı bu sağlıksız ortamlarda eğitim öğretim faaliyetlerinin yürütülmesi bu ülkenin ayıbı. Bu anlamda mutlaka bunların düzeltilmesi gerekiyor.

**** 2 Nolu şubenin sorumluluk bölgesi ile ilgili yine birkaç soru gelmiş başkanım?

— 2 Nolu şubemizin sorumluluk bölgesi Yıldırım, Gürsu, Kestel, İnegöl, Yenişehir, İznik, Orhangazi ve Gemlik’tir. Şehir merkezini 1 Nolu Şube ile Setbaşı Deresi ayırıyor. Bizim sorumluluk bölgemizde 16 bin Eğitim çalışanımız bulunmakta.

*** Görüşmelerde yetkililikle ilgili yine birkaç soru gelmiş ,onun yanı sıra 3600 ek gösterge ile de ilgili bayağı bir soru gelmiş.Bu konularla ilgili neler söylersiniz başkanım bizlere?

BURSA’DA YETKİYİ ALMANIN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ..!!

—- Öncelikle şunu düzeltmek isterim ki yetkiyi almış bir sendikadan değil birileri tarafından yetkilendirilmiş bir sendikadan bahsediyoruz. Şu anda yetkilendirilmiş sendika Memursen ve onun Eğitim hizmet kolunda ki Sendikası Eğitim Bir Sen.Fakat sizlerde görüyorsunuzdur görüşmelerdeki takınmış oldukları tutumu. Biz de hem genel merkezin genel yetkiyi alma, yerelde de Türkiye Eğitim Sen Bursa Şubeleri olarak Bursa’da yetkiyi almak için bir mücadele sergiliyoruz.Her yıl Mayıs’ın 15’inde sendikalıların sayımı kesintileri üzerinden yapılır. 15 Mayıs tarihi itibarıyla Bursa’da 2015 yılında Eğitim Bir sene kaptırdığımız yetkiyi geri almanın mücadelesini yapıyoruz. Geçtiğimiz yıl Türk’ün Anadolu’daki ilk başkenti İznik’te şube sorumluluk bölgesinde yetkiyi almıştık, bu yıl Osmanlı’ya ilk başkentlik yapmış olan Yenişehir ve gerçek anlamda Osmanlı’nın başkenti devlete geçişte Osmanlı’nın başkenti Bursa’da yetkiyi almanın mücadelesini veriyoruz.

VERİLEN SÖZLER TUTULMALI

Eğitim çalışanları bir bütün 3600 ek gösterge sonuçta sadece öğretmenlerin değil eğitim alanında tüm çalışanlarında faydalanması gerekiyor. Gene din hizmetleri görevlilerinden sadece imamlara değil din hizmeti olarak yapan tüm çalışanların faydalanması gerekiyor. Diğer iş kollarında da aynı şekilde. Bu çalışma barışını bozdu kurum içerisinde huzuru bozdu. Devlet memurlarından 1. dereceye giren tüm devlet memurlarının 3600 ek gösterge üzerinden emekli edilmesi bizim temel mücadele alanlarımızdan biri zaten. 3600 ek gösterge bir önceki seçimin vaatleri arasında seçimin sözleri arasındaydı.Henüz tam manasıyla tüm devlet memurlarını özelde de tüm eğitim çalışanlarını kapsamadı. O yönde mücadelemize devam ediyoruz, burada öğretmenler özelinde söylenecek durumda şu; Malumunuz 2022 yılında öğretmenlik meslek kanununun çıkmasıyla birlikte kariyer basamakları sistemi de getirildi. 10 yılı doldurmuş meslektaşlarımız sınavla uzman ,20 yılı doldurmuş meslektaşlarımız uzmansa sınavla Başöğretmen ünvanı elde etmek için sınava girmişti.

ÖĞRETMENLER ODASI BÖLÜK PÖRÇÜK..!!

Bundan önceki 2 yıl ilki normal sınav ikincisi uzaktan çevrimiçi olmak üzere iki kere sınav yapıldı.Bu yıl tabii takvim henüz ilan edilmedi. TBMM’de öğretmenlik meslek kanunu dün gece itibariyle geçti biliyorsunuz. Öğretmen akademileri kurulacak. 10 yılı doldurmuş meslektaşlarımız öğretmen akademilerinde alacakları eğitimle uzman unvanını, 20 yılını doldurmuş ve unvanı uzman olan meslektaşlarımız da alacakları eğitimle Başöğretmen ünvanını alacaklar.Burada temel karşı çıktığımız husus aslına bakarsanız öğretmenlik bir kariyer mesleğidir öğretmenlik başlı başına bir uzmanlık mesleğidir. Kurumlarda öylesine çeşitli eğitim çalışanlarının istihdam şekilleri var ki ücret karşılığı çalışan meslektaşlarımız var, proje kapsamında çalışan Piktes dediğimiz Suriyelilerin yoğunlukla yaşadığı Suriyelilere Türkçe öğretmek için görevlendirilen öğretmenler var. Kadrolu öğretmenler var ,uzman öğretmen var, Başöğretmen var bu şekilde öğretmenler odası aslında bölük pörçük bir yapıda olmuş oldu. Öğretmen öğretmendir ünvan da kariyer de bizce son iki yıldır yapılan o sınavla değil de akademik çalışmaya göre belirlenmesi gerekiyor.Meslektaşlarımız bir kariyer elde etmek istiyorsa Akademik ve bilimsel çalışmalarla bu ünvanı almalı.

ÇALIŞAN VE EMEKLİ ÖĞRETMENLER ARASINDA MAAŞ FARKI ÇOK AÇILDI..!!
Aslına bakarsanız zaten bu sınava hiç kimse de bir kariyer elde etmek için girmiyor, tamamen ekonomik avantajlarından dolayı giriliyor.Bugün birinci derece öğretmenlerde 5000 lira fark ediyor uzman öğretmenlik aynı şekilde başöğretmenlikte 10.000 liraya yakın bir fark oluşturuyor. Meslektaşlarımız bu sınava bu ekonomik getirilerinden dolayı girdiler burada asıl yapılması gereken husus tüm meslektaşlarımızın emekli olurken başöğretmenlik unvanı üzerinden emekli edilmesi. Kamuda devlet memurlarında hangi unvan üzerinden devlete hizmet etmişlerse o unvanının getirmiş olduğu ekonomik getiriler üzerinden emeklilik hak edişlerini elde ediyorlar ama öğretmenlerde maalesef bu söz konusu değil. Özellikle bu son dönemlerde emeklilerimizi bir hayli etkileyen 8.077 liralık seyyanen zam akabinde öğrendik verilen ek ödeme öncesinde daha önceki toplu sözleşmelerde verilmiş yüzdelik zam değil de ek ödeme şeklinde verilmiş ödemelerden dolayı çalışan öğretmenle emekli öğretmenler arasında ciddi maaş farkı oluştu. Benim babam 30 yıllık devlet hizmeti yaptıktan sonra emekli olmuş bir meslektaşım, öğretmen 26-27.000 lira maaş alıyor. Şu anda ciddi fark var, çalışan öğretmenle, emekli öğretmen arasında.O yüzden tüm meslektaşlarımızın emekliliği hak edişleri Başöğretmen unvanının getirmiş olduğu mali haklar üzerinden olması gerekmekte.

****Değerli başkanım mülakatla da ilgili birçok sürü gelmiş. Neredeyse en fazla soru bu konuyla ilgili gelmiş.Burada da sıkıntı devam ediyor hala daha galiba gelen sorulardan anladığımız kadarıyla?

MÜLAKAT SORUNU ARTIK BİTMELİ

—- Mülakat bir önceki seçimde Sayın cumhurbaşkanımızın seçim vaadiydi. Kritik görevler hariç diye açık kapı bırakmakla birlikte mülakatın tamamen kaldırılacağının sözü verilmişti. Kadrolu öğretmenlik kritik bir görev değildir. Kaldı ki kamuda hiçbir alanda mülakat kalkmadı, mülakata bakış açımız tabii kariyeri , Liyakati ölçen bir sistem değil, mülakatın kamuda söz verildiği gibi güvenlik hususunu barındıran kritik görevler haricinde kaldırılması gerekiyor.En son 20.000 meslektaşımız bakın hala öğrencileri ile buluşamadı. Bundan 2-3 hafta önce bir memur yanlış düğmeye bastı diye sözleşmeli öğretmen mülakat sonuçları açıklandı hemen geri çekildi sonra bir de fark ettik gibi ülkemizin belli bölgelerinde KPSS puanıyla verilen mülakat puanları arasında ciddi farklılıklar var.İnisiyatif Bursa’da sadece 2 puan olduğu halde başka bir bölgede örneğin Erzurum’da 10 puana kadar inisiyatif kullanılmış .Mülakatta 0.5 puan bile sıralamayı ciddi oranda değiştirebiliyor. O yüzden Milli Eğitim Bakanlığı’nın bundan bir an önce vazgeçmesi meslektaşlarımızın tamamen KPSS puanına göre ataması KPSS’de aldığı puanın bundan önceki 5 yılda olduğu gibi aynı puanın verilmesi temel beklentimiz.

****Başkanım güzel bir röportaj oldu ,bizim sormak istediklerimiz bu kadar, bayağı da uzadı röportajımız son olarak bizim sormayı unuttuğumuz sizin eklemek istediklerinizi almak isteriz?

BAŞVURUMUZU YAPTIK,VALİLİK KARARINI BEKLİYORUZ..!!

—- Bursa’da yeni eğitim öğretim yılı her yıl olduğundan daha fazla sorunlarla eğitim öğretim yılına başlandı.Ben öncelikle tüm eğitim çalışanı meslektaşlarıma 2024-2025 yılı için sağlıklı, sıhhatli ,huzurlu ve çalışma barışıyla geçen bir eğitim öğretim yılı temenni ediyorum. Yavrularımıza başarılar zihin açıklığı diliyorum ,velilerimize de sabırlar ve öğretmenlere ve çocuklarına karşı anlayış diliyorum.Bursa’mızın şöyle bir sıkıntısı var Merkezde okulların büyük bir kısmı ikili eğitim yapıyor. Bakanlığın ikili Eğitim yapan okullarda ders süresini yarım saate indirilmesi ile alakalı bir yazısı da var. Bursa valiliğinden beklentimiz ikili Eğitim yapan okullarda giriş çıkış saatlerinin karanlığa kalınmaması için 30 dakikaya indirilmesi. Türk Eğitim-Sen Bursa Şubeleri olarak biz Bursa Valiliğine resmi müracaatımızı bundan 2 hafta önce yaptık, henüz cevap gelmedi. Cevap bekliyoruz ileri saat uygulamasından dolayı henüz şu anda belki farkında değiliz ama birkaç hafta sonra bununla karşı karşıya kalacağız. Çocuklarımız karanlıkta okula gidip karanlıkta çıkacaklar malumunuz tasarruf tedbirlerini her alanda uygulamak istiyorsak enerji tasarrufu yapabilmenin en önemli yollarından bir tanesi gündüz eğitim ve öğretimi devam ettirmektir. Bu saat uygulamasının ikili eğitimi yapan Tüm okullarda bir an önce hayata geçirilmesi temel beklentimiz. İstanbul’da, Mersin’de, İzmir’de, Kocaeli’de valilikler bu kararları aldılar. Bursa Valiliğinde bu kararı almasını bekliyoruz, çocuklarımızı karanlığa mahkum etmeyin demek istiyorum, çocuklarımız gün ışığında okullarına gidip gün ışığında okuldan çıksınlar.Tasarruf tedbirleri çerçevesinde de Devletimiz kurumlarda bu şekilde tasarruf edebilir.

Son olarak başta Bursa’da yaşayan insanlarımız olmak üzere Yurt genelinde yaşayan 86 Milyon insanımıza, öğrencilerimize, eğitim camiasının tüm fertlerine ben sağlık, sıhhat, afiyet ve esenlikler diliyorum.Diyerek sözlerini tamamladı.

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ