Demokrat Zafer

KOSAB Kamulaştırma Mağdurları, Kani Torun’la Görüştü! “İdareye Verilen Yetkinin Keyfi Uygulamalarla Esnafı Mağdur Etmesine Göz Yummayacağız!”

Gelecek Parti Milletvekili Cemalettin Kani Torun, İl Yöneticileri, Kestel ilçe Başkanı Gökhan Arabacı, Gürsu İlçe Başkanı Ahmet Yıldırım, Yıldırım İlçe Başkanı Ercan Sönmez ile birlikte yakın zamanda gerçekleşen ve bir ilçede kamulaştırma çalışmalarının ne kadar keyfi uygulandığının en büyük kanıtı olan KOSAB mağduru esnafın dertlerini sorunun tam kalbinde dinledi. Milletvekili Kani Torun; “Anladığım kadarıyla bu olay sonrası ciddi bir hukuk diplomasisi mağdur esnaf tarafından başlatılmış. Biri fabrika diğerleri yarım asırlık esnafımızın yarı devlet kurumu olan bir müessese tarafından “Helallik” dahi istenilmeden iş yerlerinin boşaltılmak istenmesini doğru bulmuyorum. Hele ki; bu yapılan ve kağıt üstünde yasallaştırılan işlemlerin birde hekim olarak pandemi döneminde vatandaş can derdine düşmüşken uygun görmüyorum. Yapılan iş kağıt üstünde tamamen yasal olabilir ama ne vicdani nede ahlaki. Bu işlemler hukuk itirazlarına rağmen sürerken birde üstüne üstlük 3 mağdur esnafımızın yaşadıkları stres nedeniyle hayatlarını kaybetmesine daha çok üzüldüm. İş yerinden çıkmak istemeyen esnaf kardeşimizin bir pazar gecesi operasyonuyla elektriğini keserek tahliye işinin başlatılması daha da vahimdir. Fabrika sahibinin tüm ana kademelerinin olduğu can damarı bahçesi de bu kamulaştırmada nasibini almış. Bu işletmeciler ekmek kazanmak için çıktıkları bu kutsi yolda KOSAB idarecilerinin verdiği mevlada gülünçtür. 76 milyon toplam bedele karşılık 12 milyon lira bankaya yatırılmış olması ülkede tüccar zihniyetinin kokuşmuşluğuna işaret ediyor. Konuyu takip edeceğim ilgili Bakanlık ile temasa geçerek ayrıntıları öğreneceğim. Kamulaştırma kararında mutlaka bir sebep gösterilir ve gerekçesi evraklara ve zabıtlara geçirilir. Bu işlemde ibare bulunmaması gayenin aslında farklı bir noktaya işaret ettiğini gösteriyor. TBMM’de konuyu soracağım.” dedi.

NE OLMUŞTU?

Yönetim, kararı Sanayi Bakanlığına sundu, ‘olur’ aldı ve Bursa Valiliği Yatırım İzleme Birimi kanalıyla kamulaştırma yapıldı. KOSAB içinde kamulaştırılan alan içinde dükkânları bulunan küçük esnaf ise yıllardır sahibi olduğu işyerlerinden atılmak isteniyor. Açılan davalar, esnafın aleyhine sonuçlandı. Esnaf son olarak İstinaf Mahkemesine başvurdu. Kamulaştırılan alan 4 parsel ve 2 bin 648 metrekare. Kamulaştırma, parsel bazında yapılıyor. KOSAB yönetiminin kamulaştırma isteğinin gerekçesi ise OSB faaliyetlerini devam ettirebilmek. İş yerleri, kamulaştırılan alan içinde kalan 9 esnaf, Aydınlık’a ulaştı, “Biz mi organize sanayiinin faaliyetlerini engelliyorduk?” diyerek alınan karara tepki gösterdiler, ‘kamu yararı’ adına hiçbir faaliyetin olmayacağını belirttiler.

 

‘AMAÇLARI RANT’

Esnaf Selim Demirel, Organize Sanayi Bölgesi’nde 75 fabrika bulunduğunu, KOSAB başkanının kamulaştırılan bu yerlere iş yeri açacağını ifade etti, “KOSAB Başkanının kendi arsasında iş yeri var. Amaçları kendi alanlarını genişletmek, ticari faaliyet yapmak istiyorlar. Bu kararın ardında kamu yararı yok. Kamu yararı diye birçok yer kamulaştırılıyor ama bu iş rant kapısı haline döndü. Esnafın ekmeğiyle, emeğiyle oynamayın. Biz küçük sanayi işletmeleriyiz. İşyerlerimiz 50 yıllık, tapulu ruhsatlı yerlerimiz. Amaçları faaliyet değil, rant.” diye konuştu.

‘KAMU YARARI SOMUT OLMALI’

Dükkânı elinden alınan başka bir esnaf da şöyle konuştu:

“Bugüne kadar KOSAB’daki sanayiciler faaliyetlerini aksatmadan sürdürmüştür. ‘KOSAB’ın faaliyetlerine devam edebilmesi için’ şeklindeki kabul ile kamu yararının ilişkilendirilmesi hukuken mümkün değil. Zira kamu yararının açık ve net bir biçimde somut olarak ortaya konulması Anayasamızda kabul edilen mülkiyet hakkının gereğidir. Kamulaştırma son çare ve kaçınılmaz olmalıdır. KOSAB’ın gerekçesi, geniş ve sınırsız bir anlam ifade etmektedir. Bu ise hakkın kötüye kullanılmasını teşkil etmektedir. Yine kamulaştırılan taşınmaz parselleri irdelendiğinde, KOSAB namına maddi değer kazandırmaktan başka hiçbir kamu yararı için kullanılamayacak nitelikte olduğu da görülecektir.”

 

‘KENDİ YERİMİZDE KİRACI KALDIK’

Kamulaştırılan 4 ayrı parsel için 4 ayrı itirazda bulunduklarını ve davalar açtıkları bilgisini veren Selim Demirel, davaları kaybettiklerini son olarak İstinaf Mahkemesine başvurarak davanın peşini bırakmayacaklarını ifade etti. 9 esnafın iş yerleri için biçilen değer hesaba aktarıldı, tapular düştü. Bir esnafın dükkânı ise yıkıldı. Hesaplara yatırılan değerlerin çok düşük olduğunu, mülkiyeti 36 milyon TL olan yedi dükkanın 6 milyon TL’ye devralındığını da belirten Demirel, “Mülk hakkı ihlali var. 89 yılından beri burada esnafız. ‘Elektriklerinizi keseriz’ diye bizi tehdit ediyorlar. Kendi yerimizde kiracı kaldık. Mahkeme sonucunu bekliyoruz. Evimize, ekmeğimize göz diktiler. Sorun, Bakanlığın ‘kamu yararı’ diyerek olur vermesi. Önce gelip bakmaları gerekirdi. Kamu yararı var mı yok mu diye incelemeleri gerekiyor.” dedi.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ