CHP Bursa İl Örgütü 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne özel program düzenledi. Eğitimci ve Gazeteci Sedef Kabaş’ın konuşmacı olduğu programda Eğitim-İş Bursa Şubesi de laik eğitime karşı geliştirilmeye çalışılan gerici eğitim modeli ÇEDES projesini anlattı. Nilüfer Nikah Evi’nde gerçekleşen programa CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün ve çok sayıda konuk katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, eğitim sisteminin iktidar tarafından gerici kuşatma altında olduğunu söyleyerek, laiklik kavramının eğitimde müfredat dışı bırakılmaya çalışıldığını ifade etti.
“EĞİTİMDE YAŞANAN SORUNLAR ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR“
İktidarın gerici politikaları yüzünden pırıl pırıl zihinleri olan gençlerin kaybedildiğini belirten Başkan Nihat Yeşiltaş, atanamayan, kadro bekleyen öğretmen sayısının bir milyonu geçtiğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in öğretmenlerin sorununu çözmek yerine karma eğitime kafayı taktığını, eğitimde yaşanan sorunlar çığ gibi büyürken Türkiye’nin gözbebeği üniversitelerinde liyakatsiz atamaların yapıldığını vurgulayan Başkan Yeşiltaş, fikri hür nesiller yetiştirmek için fedakarca çalışan öğretmenlerin öğretmenler gününü buruk kutladığını söyledi.
Yeşiltaş’ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
“Öğretmenlerimiz maaşlarının yetersizliği nedeniyle borçlanırken, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamıyor.
Öğretmenlerimiz, gelirlerinin yetersizliği nedeniyle büyük sorunlar yaşıyor.
Öğretmenlerimiz, okullarda yöneticileri tarafından baskıya uğruyor.
Öğretmenlerimiz, okullarda şiddet olayları nedeniyle kendilerini güvende hissetmediklerini belirtirken, mevcut Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ve yetkililerin sorunları çözebileceğine inanmıyor! Çünkü Milli Eğitim Bakanı öğretmenlerin sorunları ile ilgilenmek yerine karma eğitimi tartışmaya açmayı tercih ediyor.
Sözleşmeli öğretmenler kadro beklerken, ücretli öğretmenler asgari ücretin altındaki maaşlarla yaşam mücadelesi veriyor.
Öğretmenlerimiz yoksulluk sınırının altındaki maaşlarla geçinmeye çalışırken AKP ne yapıyor?
AKP iktidarı eğitimde kronikleşen sorunları çözmek yerine ÇEDES gibi gerici niteliği çok açık olan projelerle eğitimi bilimden ve çağdaşlıktan uzak hale getirmeye çalışıyor.
Hiçbir pedagojik eğitim almamış diyanet yetkilileri, ablalar, abiler çocuklarla bir araya getiriliyor. Ve maalesef uyarılarımız Milli Eğitim Bakanlığı tarafından dikkate alınmadığı için bu görevlilerin sebep olduğu nice olumsuz durum mahkemelere taşınıyor. Olan yine masum çocuklarımıza, geleceğimizi emanet edeceğimiz genç nesile oluyor.
Çocuklarımız ve gençlerimiz tarikatların ve cemaatlerin kucağına itilirken, AKP’nin gerici anlayışına karşı anlayışa karşı laik ve bilimsel eğitimi savunan öğretmenlerimizin görüşleri dikkate alınmıyor!
Üniversitelerde eğitimin kalitesini yükseltmek ya da bilimsel yayın sayısını artırmak yerine liyakatsız rektör atamaları ile Türkiye’nin göz bebeği üniversiteler siyasete kurban ediliyor. Gençlerimiz eğitimin sürüklendiği bu ortamda, geleceğini yurt dışında arıyor. Her geçen yıl yurt dışına eğitime giden öğrenci sayımız artıyor. Ülkemiz en değerli kaynağını, yetişmiş pırıl pırıl zihinleri kaybediyor.”
“YAĞMACI, TALANCI İKTİDAR İNSANLARI KANDIRIYOR”
CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal ise konuşmasında organize bir kötülüğün olduğuna dikkat çekerek ederek, “Biz okullarda zorunlu din dersi kaldırılmalı dediğimizde kimse yanımızda olmadı. Ortada bir mücadele var ve bu mücadele ağır. Bir araya gelip mücadele eden yok. Sadece kendimizi ve kendi kurumumuzu var etmenin kimseye faydası yok. Kötülük organize. Bu mesele Türkiye’nin aydınlıktan yana olan bütün toplumun birlikte mücadelesidir” diye konuştu.
“EĞİTİM ALANI ENKAZA DÖNÜŞTÜ!”
Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy ise AKP iktidarı tarafından Türkiye’nin dört bir yanına yayılması hedeflenen ÇEDES tehlikesine karşı şu ifadelerde bulundu:
“ÇEDES bilime aykırı, pedagojiye aykırı. Eğitim sistemi 4+4+4 olarak inşa edildi. Mahalle okullarının tamamı İmam Hatip Okullarına dönüştü. Adrese bağlı okulları getirdiler. İmam Hatipler de buna dahil edildi. Mecburen öğrenciler oraya da gitti.
Bursa‘da öğrencilere hafızlık icazet töreni yapıldı. İmam Hatip okullarında karma eğitim ortadan kaldırıldı. 2014’te çıkarılan proje okullarında alternatif medrese okulları hayata geçirildi. Proje imam hatip liseleri açıldı. Mektep medrese ayrılığını yaşıyoruz. 4+4+4 kapsamında getirilen seçmeli dersler çok tartışıldı. Seçme şansı ilk başta öğrencilere verilse de bu hak sonradan alındı. 5. sınıflarda haftada 18 saat Arapça dersinin önü açıldı. İmam Hatip programı tüm okul türlerine yaygınlaştırılmış oldu. Tüm okullar imam hatip programını uygular hale geldi. Sadece imam hatiplerde uygulanacağı söylenen ÇEDES’in daha sonra bütün okullarda olacağı açıklandı.”
“BUGÜNE KADAR YÜRÜTÜLEN EN GERİCİ UYGULAMA”
ÇEDES’in bugüne kadar yürütülen en gerici uygulama olduğunu söyleyen Başkan Yeliz Toy sözlerini şöyle sürdürdü.
“Okullarda değerler kulübü kurulacaktı ve kuruldu. Diyanet tarafından hazırlanan programlar okullara gönderilecek. Abiler ve ablalar okullarda bu çalışmaları yürütecek. Uygulama mekanları olacak. Camiler, okuma salonları gibi mekanlar olacak. Uygulayıcılar imam, müezzin gibi manevi danışmanlar olacak. Çeşitli etkinlikler yapılacak. Milli Eğitim Bakanlığı maliyeti üstleniyor, izin belgelerini hazırlayacak. Kısacası öğrencileri din görevlilerine emanet edecek. ÇEDES bugüne kadar yürütülen en gerici uygulamadır.”
“ÇEDES, TARİKAT VE CEMAATLERE İNSAN DEVŞİRME YÖNETİMİDİR“
Birleşik Kamu İş Bursa İl Başkanı Özkan Rona ise ÇEDES’in FETÖ yöntemiyle tarikat ve cemaatlere insan devşirme yönetimi olduğunu belirterek, ÇEDES projesinin çok tehlikeli bir şekilde yayıldığına dikkat çekti.
“ENİNDE SONUNDA KAZANACAĞIZ”
24 Kasım Öğretmenler Günü programına onur konuğu olarak katılan gazeteci Sedef Kabaş ise iktidarın baskı ve dayatmalarına rağmen toplumun genelinde bir değişim talebi olduğunu söyledi.
29 Ekim 100. yıl kutlamalarının Türkiye’nin her yerinde gümbür gümbür kutlandığını belirten eden Sedef Kabaş “Biz eninde sonunda kazanacağız. Bugün değilse yarın. Bunu inanarak söylüyorum. Bunu söylememenin temel nedenlerinden biri de ülke her anlamda çöküş yaşıyor” dedi.
“ÜZÜLMEK YOK, ÜRETMEK VAR”
Çağdaş, laik, demokratik bir devlet olmanın önemine dikkat çeken Sedef Kabaş “Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacağız. Kadının her türlü fırsat eşitliğine sahip olduğu, kadının zekasından, gücünden, dirayetinden, yüreğinden faydalanacağımız bir toplum inşa edeceğiz. Barıştan yana olacağız. Mikro kimlikçiliğe takılmayacağız, biz makro düzeyde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak, 100 yıl sonra onur duyulası, gurur duyulası ve geleceğin dünyasına şekil verecek bir toplumun inşası için dayanışma içinde çabalayacağız. Dolayısıyla üzülmek yok, üretmek var. Şikayet etmek yok var gücümüzle çalışmak var.” dedi.
Yoğun ilgiye sahne olan söyleşi sonrası Sedef Kabaş, “Yandığın Ateş Işık Olur” kitabını okurları için imzaladı.
|