“İbadethane” kavramı yerine “Cami” kavramı yazılmalı!
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcıları Hilmi Şanlı ve Ali Tuna, Çankırı iline giderek Çankırı İl Müftüsü Sayın Mehmet Şahin, Ilgaz, Çerkeş ve Kurşunlu Müftülüklerini ziyaret ettiler.
Ziyaretlerinin ardından Genel Başkan Yardımcıları Şanlı ve Tuna, Çankırı İl Müftülüğünün aylık mutat toplantısına katılarak personelle bir araya geldiler. Burada bir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı sözlerine şöyle başladı;
VİCDANI NASIR TUTMUŞ DÜNYA!
Katil Devlet İsrail’in Uluslararası hukuku hiçe sayarak sivilleri, hastaneleri ve özellikle çocukları hedef alan soykırımı asla kabul etmiyoruz ve huzurlarınızda bir kez daha lanetliyoruz. Buradan Katil İsrail’in yetkililerine diyoruz ki; 1917 yılından beri yüzü gülmeyen Kudüs’ün yüzünü güldürmek için Iğdır’lı Osmanlı Askeri Hasan Onbaşının nöbetini devralmaya Çankırı’da görev yapan Din Görevlileri hazırdır ve Devlet büyüklerinden emir beklemektedirler.
TÜRKİYE KAMU-SEN’E BAĞLI 11 SENDİKAMIZIN YETKİYİ ALMASI ŞART OLDU!
Türkiye’de emeğin, alın terinin, adaletin, hakkaniyetin, bilginin ve liyakatin öncelediği, korku ve Kamu-Sen ve ona bağlı Türk Diyanet Vakıf-Sen’in mutlaka yetkili olması şart oldu. Aksi takdirde Türk Memuru Toplu Sözleşme Masasında unutulmaya, enflasyonun altında maaş almaya, kısıtlı özlük hakları, adaletsiz sözlü mülakatlara, ehliyetsiz, liyakatsiz atamalara devam edilecektir.
Şanlı daha sonra kurum çalışanları için isteklerini sıralayarak şunları ifade etti:
“3600 Ek gösterge alamayan Memur, Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni, şef ve uzmanların da bu kanundan faydalanmalarını talep ederek, konu ile ilgili Sendikamız tarafından hazırlanan kanun teklifinin TBMM açılır açılmaz görüşülerek kanunlaşmasını istiyoruz.
Tüm Diyanet çalışanlarının Din Hizmeti tazminatı almaları, 4/B statüsünde sözleşmelilere kadro, yardımcı hizmetler sınıfında çalışanları ise eğitim durumlarına uygun kadrolara alınmalarını talep ediyoruz.
İbadet yerlerinin durumunu düzenleyen ilgili kanundaki “İbadethane” kavramı yerine “Cami” kavramı yazılıp acilen değiştirilmelidir.
Şanlı daha sonra kurum çalışanları için isteklerini sıralayarak şunları ifade etti:
“3600 Ek gösterge alamayan Memur, Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni, şef ve uzmanların da bu kanundan faydalanmalarını talep ederek, konu ile ilgili Sendikamız tarafından hazırlanan kanun teklifinin TBMM açılır açılmaz görüşülerek kanunlaşmasını istiyoruz.
Tüm Diyanet çalışanlarının Din Hizmeti tazminatı almaları, 4/B statüsünde sözleşmelilere kadro, yardımcı hizmetler sınıfında çalışanları ise eğitim durumlarına uygun kadrolara alınmalarını talep ediyoruz.
İbadet yerlerinin durumunu düzenleyen ilgili kanundaki “İbadethane” kavramı yerine “Cami” kavramı yazılıp acilen değiştirilmelidir.
Nikah memurluğu yetkisi, “Nikah akdeden Müftü” pozisyonuna doğru geliştirilmelidir. Veya nikah kıyma yetkisi vaizler ve din hizmetleri uzmanları aracılığı ile genişletilmelidir. Zira büyük ilçelerde nikah merasimleri müftüleri çok meşgul etmektedir”
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Halkımızın Oruç, namaz gibi ibadetlerini ifa ederken Başkanlığımızın takvimleri esas alınmalıdır. Bunun dışında kalan takvimlerin de Diyanet İşleri Başkanlığı’mızın takvimleri ile uyumlu hale getirilmesi sağlanmalıdır. Vakıf camileri ve müştemilatının idari yetkileri müftülüklere devredilmelidir. Şartlı bağış yapılıp, büyükşehir yasaları gereği belediyelere geçen cami, tarla ve arsaların Türkiye Diyanet Vakfı’na devri sağlanmalıdır.
Yeni-Yakın Fetö tehlikelerine karşı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatları daha aktif olmalıdır.
“Hadissiz ve sünnetsiz Kur’an mealciliği”ni savunan kimi akımlara mensup meslek dersi öğretmenleri bulunmaktadır. Din Eğitimi Genel Müdürlüğü ile İrtibata geçilmeli ve bunlar hakkında gerekli işlemlerin tesis edilmesi sağlanmalıdır.
Türkiye de son dönemlerde yaygınlaşan ve uyuşturucu kadar tehlikeli olan ve Dünya Kiliseler Birliğinin zımmen desteklediği “Deizm”e karşı etkili ülke geneline eşgüdümlü projeler geliştirilmeli Cumhuriyet dönemi gönül ve kanaat önderlerinin hayatları külliyat olarak basılmalı ve tüm din ataşelikleri ve müftülüklere dağıtımı yapılmalıdır. (Said Nursi, Esat Erbili, Süleyman Hilmi Tunahan, Mehmet Zahit Kotku, Abdulhakim Arvasi ve M. Sami Ramazanoğlu gibi kanaat önderlerinin hayat biyografileri acilen basılmalıdır.)
Çeşitli grupların, ya da dini oluşum şekli verilmiş grupların camilere alternatif Cuma kılmaları önlenmelidir. Bu şekilde kılınan namazların İslam fıkhına göre gerekli şartları taşımadığı için sahih olmadığı kamuoyuna deklare edilmelidir.
Sahte peygamber, sahte Mesih, sahte evliya kavramları titiz bir dil ile topluma anlatılmalı, bu kavramların İslam örfündeki karşılıklarının yıpratılmamasına dikkat edilmelidir.
KYK ile yapılan protokolün bir benzeri Genel Kurmay Başkanlığı ile de yapılıp kışlalarda bir proje kapsamında din eğitimi verilmelidir dedi.
Yapılan ziyaretlere Çankırı İl Temsilcisi Hasan Kara’da eşlik etti.