Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak Cumhuriyetimizin 100. yılını coşkuyla kutluyoruz!
Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi’nin mesajını TVHB Bursa Şube Başkanı Veteriner Hekim Melike Baysal basınla paylaştı. Baysal;
Yediden yetmişe herkes gibi büyük mirası gelecek nesillere taşımanın gururunu yaşıyoruz. Bu varoluş yolculuğuna önderlik eden Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları ile katkı veren tüm meslektaşlarımıza minnettarız. Veteriner hekimlerin Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyete hayati katkılarını içeren videoyu izleyebilirsiniz. (https://www.youtube.com/watch?v=1qMa7_a5cSI)
Kurtuluş Savaşı sırasında dayanıklı sığır vebası serumu ile sığır vebası salgını kontrol altına alınarak ordunun lojistik gücünü yeniden kazandırarak Kurtuluş Savaşı’nın seyrini değiştiren Veteriner Hekim Ord. Prof. Dr. Süreyya Tahsin Aygün başta olmak üzere hayatı pahasına ülkemizin bilimine katkıda bulunan, o günün koşullarında aşı üreten, sonraki yıllarda toplum sağlığı, hayvan sağlığı ve refahı, ülkenin hayvan varlığı konusunda fedakarca çalışan sayısız veteriner hekim tarihimizde yerini almıştır. Bu sayededir ki aşı üreten kurumlarımız, bilimsel temelde üretime destek olan kurumlar kurulmuş, hayvan sayımız artmış ülkemiz kendine yetebilen bir ülke haline gelmiştir.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bir araya gelerek – tek sağlık – yaklaşımıyla gelecekteki pandemileri önlemeye ve sağlığı sürdürülebilir bir şekilde geliştirmeye yönelik uluslararası taleplere yanıt verebilmek için Tek Sağlık Ortak Eylem Planını (2022–2026) (OH JPA) geliştirmişlerdir. Bu eylem planında; önümüzdeki yıllarda salgınlar, gıda kıtlığı, antibiyotik direnci, iklim krizi sorunlarına dikkat çekmişlerdir. Veteriner hekimler, bu ortak eylem planının ana unsuru olup; hayvan sağlığının korunması ve refahının geliştirilmesi, global açlığa karşı savaş, zoonoz hastalıkların önlenmesi, gıda kalitesi ve güvenliğinin sağlanması, çevre ve biyoçeşitliliğin korunması, hayvancılığın geliştirilmesi alanında yaptıkları çalışmalarla bir ülkenin en yaşamsal alanlarında görev yapmaktadırlar. Bir anlamda ülkemizin bağımsızlığının teminatıdırlar.
Ülkeler hayvanlarının ve insanlarının sağlığını korumak için 1935 de Cenevre de “Beynelmilel Cenevre Veteriner sözleşmesi” imzalamışlardır. Ülkemizin de taraf olduğu bu anlaşma TBMM’de çıkarılan 3243 sayı ile kanunlaşmıştır. Bu kanuna göre veteriner hekimliği hizmetleri; merkezde Bakanlığa doğrudan bağlı Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü, taşrada ise veteriner işleri il/ilçe müdürlükleri, laboratuvarlar, araştırma enstitüleri, haralar vb. şeklinde teşkilatlandırılmıştı. Böylece hızlı hareket edebilen kurumsal altyapısı güçlü bir teşkilat yapısıyla salgınlar önleniyor, koruyucu hekimlik hizmetleri en üst seviyede veriliyor, hayvan varlığımız artıyordu.
Ancak 1984 yılında yürürlüğe konulan 212 Sayılı KHK ile Cumhuriyetin en köklü kurumlarından biri olan Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü ortadan kaldırılmıştır. Böylece 1984 yılından başlayarak Cumhuriyet’in tarım ve hayvancılık kazanımlarını yıpratan ve giderek yok eden bir süreç yaşanmıştır. Bu tarihe kadar Tarım ve Orman Bakanlığı içinde özerk, dinamik bir yapı olan veteriner hekim teşkilatlanması yok sayılmış, Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü ve bağlı il ve ilçe müdürlükleri, tarımsal uzmanlık kurumları, aşı üretim merkezleri kapatılmış, üreticiyi ithalatla terbiye etme süreci başlamıştır. Bu durum üretimde sürdürülebilirliği yok etmiş, üretici giderek artan oranda üretimden çekilmiştir. Bu durum, biz veteriner hekimler açısından artık ülkemiz için adeta beka sorunu olabilecek duruma gelmiştir. Bu nedenlerle kaygılarımızı kamuoyuyla paylaşmak, yetkililerden adım atmasını talep etmek için bu basın açıklamasının tam da 100. yılda yapılmasına karar verilmiştir.
Ülkemizde yeniden hayvansal üretimin arttırılması, hayvan varlığı açısından kendine yetebilen bir düzeye gelmesi, hayvan ve toplum sağılığı ile yeterli ve güvenilir gıda için gerekli adımların gecikmeden atılması gerekmektedir.
Bu amaç için; veteriner hekimlik hizmetleri 3243 sayılı kanunla kabul edilen Cenevre sözleşmesine uygun şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Çünkü 3243 Sayılı Kanun hala yürürlüktedir. Anayasamızın 90’ıncı maddesinin son fıkrasında “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz” hükmü bulunmaktadır. Kamuda uygulanan veteriner hizmetleri idari yapılanması 3243 Sayılı Kanunun 3. Maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Bu talebimizi içeren dilekçemizi Türk Veteriner Hekimleri Birliği ve 56 Veteriner Hekim Odası mesleki derneklerimiz, vakıflarımız ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Makamı’na sunacağız. Kamuoyuna saygıyla duyururuz.