BU KADAR SOYGUNA, YOKSULLUĞA VE DESPOTİZME SUSMAK ANCAK MANKURTLAŞMAYLA OLUR.
Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday makalesinde;
Anadolu’da bir deyim vardır biraz argodur ama durumu anlatmaya da çok uygundur.
Derler ki “değeneğin iki ucu boklu ortasına da it sıçmış şimdi ben neresinden tutayım?”
Kimse böyle bir başlangıç yapığım için kusura bakmasın rol yapmama ve daha fazla gerçeklere gözlerimi kapamama imkân yok.
Zaten kapasam ne olur bir göz artık işlevsiz bir konumda beni oldukça zorluyor.
Bu nedenle artık hep kitabın ortasından yazmaya başlıyorum.
Yaşamımız 20 yılda Siyasal İslamcı ve şeriat özlemcisi asalak ve karanlık güçlerin emrinde olan tarikat ve cemaatlerin müdahalesi ile yüzyıl geriye gitti.
Ahlak yapımız ve adalet mekanizmamız çöktü.
Hak, hukuk adalet siyasete maşa oldu.
Din, iman, inanç ve mezhepler bölünme ve düşmanlığa sebep oldu.
Siyasi partilerin hemen hemen tümünde “TEK ADAMLARA” biat edenlerle, kişisel beklentisi olanların, haksız yere para, mal mülk ve güç kazananların, inançları istismar edenlerin ve halklara sırtını dönenlerin egemen olduğu kurumlar oldu.
Kimse abarttığımı düşünmesin.
İnsanlar kendilerinin günlük konuşmalarına, sohbetlerine ve sokağa çıktıklarında insanların yüzlerine baksınlar.
Olumlu, pozitif, mutlu, neşeli, geleceklerinden güven duyan insanlara rastlıyor musunuz?
Herkes çok dertli, gelecekten endişeli, mutsuz, aç susuz ve yaşamını idame ettiremiyor ve herkes “elim kırılsaydı da oy vermeseydim” diyor.
Sakın inanmayın…
Sakın bu sözleri ciddiye almayın ve kendinizi kandırmayın.
20 yıldaki yıkımı ve yok oluşu gördük… Özgür bireylikten kulluğa biat edenleri gördük.
Adıyaman’daki depremde 3 gün yok olan ve yardıma koşmayan devlet ve kurumların; Menzil Şeyhi denen bir kişinin ölümüne devletin nasıl amade olduğunu, yüz binlerce Mankurtlaşmış insanın akıl almaz bir şekilde kullaştığını utanç için de gördük.
Günlerdir Akbelen’deki vahşeti, şiddeti ve toprağını koruyan mazlum insanlara akıl almaz baskıları izleyip görüyoruz.
Bıraktık insanlara yapılan eziyetleri ve faşizmi; tüm doğaya, tüm canlılara ve tüm insanlığı katlediyorlar ama TEK ADAM faşizmine onay vermiş, destek vermiş ve şimdi aç kalmaya mahkûm olmuş milyonlar hala sessiz ve suskunlar.
Bir ülkede bu kadar baskı, zulüm, haksızlık, soygun, çeteleşme, mafyalaşma ve kimlik erozyonuna sesiz kalınıyorsa bu tür insanlara Mankurtlaştılar demenin dışında nasıl tanımlayabiliriz?
Tek Adam faşizmine onay verenler pişman olmuş görünseler de hala güven vermeyen kesimler Mankurtlaştılarda; bu kadar çürümeye ve yok oluşa muhalefet endenler ne yapıyorlar?????
Adeta seçimlerin kaybolmasıyla ihanet yumağı olup hadsizlik vee haksızlıkta yarışıp:
“Yok birbirimizden farkımız ama biz……. diye, akılla, mantıkla ve gerçeklerle örtüşmeyen ve komplekslerinin esaretinde açıklamalarla nankörlüğün nirvanasına çıktılar.
Hadi onlar zaten halk nezdinde karşılığı olmayan AKP^De kullanılmış ve gereksiz bulunup dışlanmış partiler.
İsmi iyi ama yaptıkları İYİ olmayan partiyi ve kaprisli, kimlik ve kişilik erozyonu yaşayan genel başkanını çok yazdım.
Beni çıldırtan ve deli eden CHP ve solda saf tutanlardır.
“Değişim mi, dönüşüm mü?” sol gösterip sağ vurup koltuklara temelli yerleşim mi?
Günlerdir kendi ilim Bursa CHP içinde verilen mücadeleyi izliyor ve çok üzülüyorum.
En ideal sözlerin ortalarda uçuştuğu, en sığ ve ilkesiz mücadelelerin yapıldığı, genelde ve yerelde koltuk kavgasına kılıf arandığı bir ortamdayız.
Yakında bu arabeskliklere susan, bu ilkesizlikleri kabul edenlerde Mankurtlaşacaklar.
Gözüm yine sorun yarattı bu yazıyı daha fazla uzatmayacağım.
Herkes aklını başına toplasın ne kendini nede insanları kandırmasın.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ