Bir bankadan memure olarak emekli olan Nesrin Sipahi Kıratlı, “Ben doçentim, doktorum ve akademisyenim” diyerek, medyanın ve sanal alemin kahramanı olmak üzere. Bulgaristan Türk aydınlarından akademisyen araştırmacı-yazar Nesrin Sipahi Kıratlı son paylaşımda; önemli bir noktaya temas ederek; “
“Dil Bilimine göre, anadili tanımında, anadili kişinin en iyi kullandığı ve kendisini en iyi ifade ettiği dildir. Bugün Bulgaristan’da yaşayan Türklerin çoğu bu tanıma uymamaktadır.
Psikoloji’ye göre, anadili edinimi anne karnında başlayıp yaşam boyu süren bir süreçtir. Bebekler 6 aylık iken anne karnında anadiliyle tanışıyorlar. Pek çok Türk anne Bulgarca konuştuğu için bebekler anne karnında Bulgarca ile tanışmış oluyor.
Uzmanlara göre, anadili konusu siyasi bir argüman ve politik tartışmalardan çıkarılmalıdır. Anadili eğitiminin politik değil, pedagojik olarak, sosyal ve psikolojik olmak üzere birçok boyutu vardır. Bu faktörler doğrultusunda bakılması gerekirken, Bulgaristan’da bu durum uzmanların belirlemiş olduğu çözüme de tam tezattır.
10 yıldır Olgu bilime dayalı nitel araştırma yöntemlerime istinaden, konuya çözüm bulmak için çıktığım bu yolda, durumu çokça dile getirmiş olsam da, Bulgaristan’da kalan bazı kimselerce anlaşılmaması, kendimin olduğu gibi uzmanların da yapmış olduğu tarifin de anlaşılamamasıdır. Anadili hiçbir siyasi parti dili değildir. Anadili kimliktir!
Halkın çoğu, partisinden konuyla ilgili bir şey istemeden, partiden beklenti içindedir. Her şeyi devletten ve partiden istemekten ziyade, kendi özeleştirisini yapmamaktadır.
Görünen o ki bu durum, Dil Bilimine, Psikoloji Bilimine olduğu gibi, uzmanlarca belirlenen anadili çözümüne de tezat teşkil etmektedir. Zira partilerin görevi, mecliste temsiliyet sağlamak ve kanunlar yazmaktır.
2007’den beri AB üyesi olan Bulgaristan’da, Avrupa Birliğinin değerlerini kabul eden sadece HÖH değil, bütün siyasi partilerin anadili konusuna hassasiyet göstermeleri gerekmektedir!
HÖH Partisi Türkçe eğitim kitaplarını da kendi bütçesinden basmıştır, çalıştaylar düzenlemektedir.
Kırcaali Belediye başkanları Eğitim Bakanıyla toplantı yapmış, ülkedeki siyasi istikrarsızlık sebebiyle konu sonuçlanmamıştır.
7. Çalıştay’da anadili konusunda somut bir adım atılmıyorsa, sorun partide değil, örneğin dilekçe konusunu bile açamayan katılımcılardadır.
İlk defa bu Çalıştay’da mı Bulgaristan’da anadili eğitiminin bir sorun olduğu açığa çıkarılmalıydı? Son 8 yıldır konuyu önce ılımlı daha sonra sert bir dille getirmiş olmam sorumluları büyük resimden ziyade küçük resme yöneltmiştir.
Sonuç bildirisinde anadili konusuna çözüm getirecek somut bir maddeye rastlanmamaktadır.
ÇÖZÜM:
Bizzat sahada yapmış olduğum gözlemlere istinaden:
Çözüm sahadadır. Köy köy dolaşarak halk bilinçlendirilmelidir. Bu gerçeği bizzat ziyaret ettiğim okullarda görmekteyim. Yerel yönetimler, Belediye Başkanları başta olmak üzere, Öğretmen Dernekleri ve STK’lar konuya hassasiyet göstermelidir.
Bulgaristan Türkleri arasında olan kavgalar anadilimizin bugünkü fecaatine etken olmuştur. Bulgaristan’da her şeyi devletten ve partiden beklemek çözüm sürecine giden yolu kapatmıştır.” dedi.