TOPRAK ADAM ORHAN SARIBAL, YENİ KARAOĞLANIMIZ…
Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday yazısında;
“Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, 20 yılda ülke yönetimindekiler, uyguladıkları ithalata dayalı tarım ve her alandaki yerli üretimi yok eden ve yabancı şirketleri koruyan yasalarla ülkemize ihanet etmişlerdir.
Bu bilinçli veya bilgisizliğe dayalı uygulamalarla halkı açlığa, ülkeyi iflasa sürükleyen politikalar sonucundaki, sefaleti, felaketi ve açlığı artık hepimiz yaşamımızda görüyor ve tanık oluyoruz.
20 yıllık gerici, din istismarcısı, çıkarcı, talancı ve halkları bölen, kendilerine biat etmeyenlere her türlü baskı ve zulmü reva gören zihniyet Tek Adam Saray Rejimidir.
Yabancı şirketleri koruyan, kendi çiftçisi ve köylüsünü iflas ettirip tarımdan uzaklaştıran uygulamalarıyla ya bir avuç kan emiciye; yâda halkın geleceği ve güvencesi olan tarımı yok ederek çiftçisini iflasa sürükleyip yabancı ülkelerin yararına çalışmışlardır.
Ülkede artık keyfi yönetimin, tarımda, ekonomide, eğitimde, sağlıkta, kadın haklarında, çocukların istismarında yapılanlar asla kabul edilemez.
Hatta sanat ve kültür alanlarında ve laik yaşam karşıtı uygulamalar ile adaletin siyasileşmesiyle uygulamaları tahammül sınırlarını aşmıştır.
Halk endişeli, çocuklarının geleceğinden umudunu kesmiş, millet ittifakı henüz halkların tam olarak umudu olamamış ve muhalefet çok parçalı, umutlar tükenmiştir.
Tek Adam ve yancıları koltuğunu korumak için hiçbir etik değer tanımıyorlar.
Bu koşullarda haklı olarak kendi partim CHP’de de öfke, kızgınlık hatta kırgınlıklar son raddeye gelmiş bir durumda.
CHP genel merkezine, tüm yönetenlere, milletvekillerine ve örgüt seçimleri yapılmadığı için il ilçe başkanlarına ve yöneticilerine kadar örgütümüz haklı olarak tepkili ve öfkeliler.
Böyle bir ortamda takdirden çok tekdir ve haklı olarak eleştiriler öne çıkıyor.
Ancak, “Sezarın hakkını Sezara vermek gerek…”
Haklı olarak yaptığımız tüm eleştirilere karşın objektif olup, vicdanla değerlendirme yapmak zorundayız.
Özellikle geçmiş dönem milletvekillerinin performansları nı anımsayalım ve kıyaslama yapalım.
Gerek mecliste, gerek ülke meselelerinde neler yaptıklarını, hangi konularda kafa yorduklarını, mecliste veya ülkenin hangi bölgesinde çalışıp çalışmadıklarını anımsarsak bu gün kızgınlıklarımıza karşın görevde olan vekillerimize haksızlık yapmamış oluruz.
Bir zamanlar masasında doyan basın mensuplarının “Efsane” diye nitelendirdikleri bile mecliste sorunlarla ilgili söz almamış sadece bir sefer bir fıkra anlatarak kürsü kullandıklarını biliyoruz!!!!
Bunun için insaflı, vicdanlı, objektif ve dürüst olmak zorundayız.
Bursa’daki CHP milletvekillerinin bazı ihmalleri ve eksikleri olsa da çok çalıştıklarına tanık oluyoruz.
Benim zaman zaman bu çalışmaları anlatan vekillerimizle ilgili paylaşımlarımı biliyorsunuz.
Hatta diğer illerdeki vekillerimizin de çalışmalarını yazıp anlatmaya çalışırım.
Tabiki çalışkanlık, özveri, emek, duyarlılık, yurtseverlik, halkların tüm sorunları ve kendi konusu olan tarımın her türü, köylünün, çiftçinin çaresizliği ve saray iktidarının halkına, ülkesine, özellikle tarımına ve tüm üretimlerine ihanetini anlatan Toprak Adam Orhan Sarıbal başta gelir.
Kendisini sevin veya sevmeyin, örgütsel tavrını beğenin veya eleştirin ama ülke meselelerindeki emeğini, halkların vicdanı olan tavrını, aklı, bilimi ve vicdanı önceleyen tavrını, soldan atan yüreğini takdir etmek insanlık görevidir.
Yazımın başlığı dikkatinizi çekmiş olabilir.
Ne diyorum ve neden diyorum:
“Toprak Adam Orhan Sarıbal yeni Karaoğlanımız” diyorum.
Kıbrıs Fatihi Halkçı Ecevit, yani Kara Oğlan, 1974 yılında, ABD’nin koyduğu haşhaş ekimi yasağını yüreklice onlara meydan okuyarak kaldırmıştı.
İşte bu örneğe baktığımızda Toprak Adam Orhan Sarıbal’ın dün ilk önce mecliste yaptığı basın toplantısında, akşam saatlerinde de TBMM genel kurulunda yaptığı konuşmada nasıl gurur duymamızı sağladığını görebilirsiniz.
Toprak Adam, bilgisi birikimi ve her zaman çok iyi hazırlanması ile anlamayanlara nasıl ders verdiğini sayfasındaki ve benim paylaştığım bu videoyu dinleyerek anlayabilirsiniz.
Dün iki kez anlattığı tütün ekim konusu yıllardır bilinçli bir şekilde yok edilen ve %90 ı yabancı şirketlerin keyfiyetine teslim edilen bir yürek yaramızdır.
Kendisini dinleyince, tütün gibi ülke insanımızın değerli bir üretim konusunu uygulanan yabancı şirketleri koruyan ve kendi çiftçilerimizi ve topraklarımızı bu emperyalizmin temsilcilerine teslim eden, yok ettiren bu ihanet şebekelerini herkes anlamış olur.
Toprak Adam Orhan Sarıbal, gerek mecliste yaptığı basın toplantısında gerek TBMM genel kurulunda yaptığı konuşma ile gerçekten bizlerin gururu, onuru ama daha çokta umudu oluyor.
Ve insana, “Keşke… keşke… keşke… “dedirtiyor!!!!
Toprak Adam, “tütün meselesi ülke insanının yani 80 milyon insanın meselesidir” diyor.
Çok haklı ve çok doğru bir tespit.
Yine çıkan kanunun; cezalar, denetim, vergi, şirket velhasıl tüm sektörü tehdit etmeye dönük bir kanun olduğunun altını çiziyor.
Çıkarılmak istenen kanunda;
Bir fabrika kurmanın ve işletmenin zorluğu hatta sıradan sanayiciler hele hele üreticiler için imkânsızlığını belirtiyor.
Özellikle tütün kaçakçılarını korumak amaçlı 6ve 3 yıl olan cezalar maksatlı olarak azaltılmıştır.
Ülkede hiç suç işlememiş insanlar sebepsiz tutuklanırken; aydın, yazar, gazeteci ve halkın temsilcileri içerde tutsak durumdayken bu ceza indirimini anlamak gerçekten olanaksız.
Toprak Adam diyor ki; bir şirket veya bir kurum tütünle ilgili ticaret yapıyorsa, 50 milyon teminat gerekiyor.
Toprak Adam diyor ki:
Üretilen tütünler 100 veya 50 gramlık paketler halinde ülkede pazarlanmak zorunda.
Bu sayılan maddeler uluslararası şirketlerin istekleri doğrultusunda iktidar tarafından hazırlanmış.
Soruyorum sizlere Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, bu koşullarda Tek Adam ve yancısı MHP’nin milliyetçiliğinden, yurtseverliğinden ve vicdanlarından söz edilebilir mi ???
Ağzına ve yüreğine sağlık Toprak Adam Orhan Sarıbal.
Bilginle, yüreğinle, yurtseverliğinle ve halkımızın geleceğine, çiftçi ve köylümüzün hakkı olanlara sahip çıktığın, güzel ve anlaşılır Türkçenle ve mükemmel anlatımınla Tek Adamın biat etmiş vekillerine ders verip had bildirdiğin için.
Toprak Adam devam ediyor:
Tütünün fiyatını, hangi çeşidin ekileceğini, bu şirketler belirleyip iktidara talimat verip bu kanunun çıkarılmasını istiyorlar. Bu durum 1900’ler deki reji idaresinde olduğu gibidir.
Yani, Duyunu Umumiye de olduğu gibi Osmanlının borçlarını ödeyemediği için tütün sektörünün bütününü Fransız ve İtalyan şirketlere teslim ettiği gibidir.
Sevgili Dostlar ve tüm demokratlar, ben ne diyeyim bu duruma vah ki vah…
Toprak Adam gür sesi ve yürekli anlatımı ile adeta meydan okur gibi anlatırken acaba bir daha seçilir miyim diye ağzını açmayanlar, çıkarcılar, yancılar ve yalakaların yüzü kızarıyor mudur acaba???
Toprak Adam, şu anda tütünden ve içkilerden alınan vergilerin akıl almaz yüksekliğini anlatıp; üretilen sigaranın da %88 yabancı, %12 sinin yerli tütün olduğunu belirtiyor.
Ne diyeyim ben Toprak Adamın ağzına sağlık ama, laf söz anlamıyor vicdan fakirleri ve hala onlardan desteğini çekmeyen halk kitleleri.
Toprak Adam gerçekleri anlatmaya devam ederek:
1986 yılında tütünün yaygınlaşması ve üretenin korunması için; 1 ton ithal tütüne 4000 dolar vergi getirilmişti, iktidar şimdi tüm gümrük vergilerini kaldırıp sıfırladı.
Ayrıca bir milyon yedi yüz bin ton tütün ithal edildi…
Toprak Adam gibi bende soruyorum dostlar, Neden… neden… neden????
Toprak Adam Orhan Sarıbal diyor ki:
İktidar gümrük vergilerini sıfırlayarak yabancı çok uluslu şirketlere kazandırdığı 5 nokta 1 milyar dolardır.
Sevgili Dostlar, Yoldaşlar, Canlar, Toprak Adamın anlattığı bu rezalete hatta hıyanete bir anlam verebilir misiniz?
Toprak Adam soruyor ve olması gerekenleri anlatıyor:
Neden sadece 26 ilde türün ekilebiliyor da diğer illerde tütün ekimi yasaklanmış?
Bu durum hemen düzeltilmeli ve yerli tütün üretimindeki vergiler kaldırılmalıdır.
Bu vergiler ithalata konmalıdır.
Ayrıca Toprak Adam, yabancı şirketlerin bilgisi, birikimi ve kendisini koruma şansı olmayan çiftçilerle yaptıkları sözleşmeli tarım kabul edilemez diyor.
Bu durum çiftçiyi köylüyü üreticiyi esir alma ve yok etmedir anlamındaki gerçeği anlatıyor.
Sözleşmeli tarım yapılacaksa ancak çiftçinin örgütü ile kurumu ile ve kooperatifi veya birlikle yapılmalıdır.
Ayrıca kooperatif 7 kişi ile kurulur. Şimdi 250 çiftçi olacak ki kurulabilsin!!!
Sonuç olarak bu yasa yabancı şirketleri ve kartelleri koruyan bir kanundur. Bizim çiftçimizin, üreticilerimizin ve halkımızın yasası değildir…
SONUÇ:
Toprak Adam Orhan Sarıbal, üstelik kendisi asla sigara içmez bir yurttaşken çok önemli bir üretim değerimiz olan ve çiftçilerimizin önemli bir kazanç kapısı olan tütün konusunu da en anlaşılır bir konumda mecliste dile getirmiştir.
Yıllardır ülkemizde defalarca dolaşarak ayak basmadığı il ilçe hatta bucak kalamayan Toprak Adama nasıl haksızlık yapılabilir?
Kendisinin yaşam biçimiyle, tarımın ve üretilenlerin, yetiştirilenlerin her konudaki bilgisi ve eylemleri ile üretenlere sahip çıkmıştır.
Ülkemizde her konuda mağdur olan halklar için gözünü budaktan sakınmamasıyla ben kendisine her zaman yüreğimde büyüttüğüm evlat olarak teşekkür ediyorum.
Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve Canlar, lütfen bu yiğit adamı izleyin.
Anlattıklarını dinleyin, takip edin ve insanüstü bir gayretle ülkesi için, taşı toprağı, ve tüm yer altı ve yer üstündeki değerlerimiz için nasıl mücadele ettiğine tanık olun.
Özellikle kim okursa olsun ezilenden, horlanandan, ötekileştirilenden ve haksızlığa uğrayan insanlardan yana hiç ama hiç ihmal etmeden “Mış” gibi yapmadan yanlarında olduğunu görün ve destek olun.
Ben daha fazla uzatmak istemem Toprak gibi çok saygın ve değerli vekillerimiz var.
Yolsuzlukları, haksızlıkları ve istismarları kanıtlıyorlar.
Hepsinin ayağı düz bassın onlara bir şey olmasın.
Toprak Adam’sa benim yüreğimde sevgiyle büyüyen evladım olarak veya evlatlarımdan birisi olarak çok değerli, kıymetli ve önemlidir.
İspatı bu güne dek yaptıklarında çalışmalarında ve Tek Adam Saray despotizmine hatta faşizmine karşı verdiği onurlu mücadele ile vazgeçilmezimdir.
Onun için diyorum ki en başta onu doğuran anaya ve yetiştiren aileye minnet ve şükranlarımla sevgi ve saygımı iletiyorum.
Ona haksızlık yapan her kim olursa olsun, en yakından, en uzağa kadar kıymetini bilmeyen, üzen ve incitenlere de “Allahtan korkun, vicdanlı olun ve vebalden korkup hata yapmayın diye rica ediyorum.
Toprak Adam yolun açık olsun. Ayağına taş, yüreğine telaş ve gözüne yaş değmesin.
Kim ne derse dersin bizlerin kıymetlisi, değerlisi ve yurtseversin duruşunla tavrın ve tarzınla yiğit bir insansın.
Sakın ola şımarma, değişme ve bozulma sen Anadolu’nun yiğit oğlu ve tüm anaların Karaoğlan’ısın.
Kimse boşuna uğraşmasın senden playbol ve sosyete gülü olmaz…
Toprak Adam, sen ve sen gibi olan tüm değerli, çalışkan, özverili ve yiğit emektar vekillerimize teşekkür ve sevgimle.
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım”
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ