Seçim bu rejimin kalıcılaşması ve kurumsallaşması için bir milat olacak
Bursa’da Sol Parti İl Başkanı Uğur Kurt’un tek aday olduğu 2. Olağan İl Kongresi BAOB konferans salonunda gerçekleştiriyor.
MEMET CAN YEŞİLBAŞ / BURSADA BUGÜN
Sol Parti 2. Olağan İl Kongresi Başkan Uğur Kurt‘un adaylığında BAOB Konferans Salonu‘nda yapılıyor.
Bursa Akademik Odalar Birliği‘nde gerçekleşen kongreye Sol Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer‘de katıldı.
Sol Parti İl Başkanı Uğur Kurt kongrede şöyle konuştu;
Örgüt olarak bir dizi toplantılar yaptık. Önümüzdeki dönem için kararlılıkla başa çıkma iradesini ortaya koymak için buradayız. Tarihsel bir kavşaktayız ve bütün dünyada kapitalizm ve neoliberalizmle kesişen çok katmanlı bir krizi yaşıyoruz. Cumhuriyetin kuruluşunun 100. Yılına yaklaşıyoruz ve tarihsel bir seçime doğru gidiyoruz. Ya iktidarın dayattığı karanlıkla yola devam edeceğiz ya da daha güzel aydınlık günlere ilk adımı atmış olacağız. Bizler bütün muhalif kurumlarla birlikte AK Parti iktidarına son vermek amacıyla kendimizi buraya yığmaya kararlıyız. Çok zorlu bir sürecin kendimizi beklediğini farkındayız. Her türlü baskı provokasyonu ve hileyi boşa düşürecek akla ve kararlılığı sahip olmalıyız. Biliyorsunuz Taksim‘de bombalı bir saldırı yaşandı hepimizi çok üzdü ve hafızalarımızda bizi 2016-2017’li yıllara götürdü. Biz bu karanlığa teslim olmayacağız,, mücadele edeceğiz. Ülkemizde neoliberalizm 1970’li yıllardan sonra kullanılmaya başlandı. Pandemiyle birlikte ne kadar yıkıcı bir sistem olduğunu görmüş olduk. Ülkemizde kriz katmanlı ve derinlemesine işlendi. Bizler emek eksenleri hareketleri daha fazla savunacağız.
“İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 20’NİN ÜZERİNE ÇIKMIŞ DURUMDA”
AK Parti iktidarı çözülme sürecindedir. Hiç bir inandırıcılığı ve topluma hiç bir vaadi kalmadı. Sarıldıkları tek yer dincilik, bizi seçmezseniz din elden gider gibi sunuyorlar. Bu bir vaat değil, ‘gidersek sizler için çok kötü olur’ gibi etraflarındaki yapılara ve toplumlara bu yönde propaganda yapılıyor. Muhalefetin bu alana sıkışmaması, bunu yeniden üreterek siyasetin bu alana sıkışmamasına izin vermemesi gerekiyor. Bu ülkede 10 milyonun üzerinde salt asgarî ücretle çalışan insanlar var. Bu ülkede işsizlik oranı yüzde 20 üzerine çıkmış durumdadır. Yılda 60 çocuğu iş hayatında kaybediyoruz. Bunu yapan iktidar insanlara dinden bahsediyor. Bizler bunun karşısındayız, bütün muhalefet bunun karşısında. Hepimizin yüksek sesle sınıftan, emekten yana söylemimizi dile getirmemiz gerekiyor Ülkemizin gerçek sorunları başörtüsü değil, yoksulluktur. Temel yasaları bile hiçe sayan iktidarla anayasa tartışmalarına giremiyor durumdayız. Bu ülkenin emekçilerinin, ezilenleri yok sayan onları sadece siyasetin bir unsuru görenlerin karşısında pek çok alanda halkımızın, sorununu dile getiremeyenlerin sesi olmaya çalıştık. Bundan sonrada yolumuza devam edeceğiz. İnsanların mücadele etmeleri için onlarla birlikte yol yürüyeceğiz. Ne yapacaksak halkımızla birlikte ve halk için yapacağız. Seçin sonuçlarından bağımsız olarak, emekten yana bir yaşama devam etmek için yolumuza devam edeceğiz. Umutsuz olmak için hiç bir nedenimiz yok. Bu ülkeden yarısında fazlası iktidara direniyor. Bu durum bizler için her zaman umut kaynağıdır. Bu ülkenin ciddi ve köklü bir devrimci geleneğinde var.
Kongreye katılan Sol Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer Şöyle konuştu;
Güzel günleri halkla birlikte kuracağız. 2019 Aralık ayında kurulduk ve ismimizi değiştirdik. Bu yol ve yolculuk halkın iktidarını kuruncaya kadar bitmeyecek. Sesi duyulmayan milyonlar, iktidar oluncaya kadar devam edecek. Yoksulluğu, zamları, işsizliği, emek sömürüsünü burada anlatmaya gerek yok. Yaşayarak her gün onlarcasını televizyonda görüyoruz. Her ne kadar saklamak isteseler de hepsini biliyoruz. Bugün Türkiye’de milyonlarca emekçi için ölüm çok kolay, yaşamak için zor hale geldi. Toplumun hafızasına 2015 ve sonrası süreci hatırlatılmaya çalışılıyor. Şimdi burada iktidarın ne yaptığından ziyade, toplumsal muhalefetin ne yapacağının Türkiye’yi belirleyeceği bir süreçten geçiyoruz. Doğa katliamı hat safhada, peki nasıl bir muhalefetle bu kötülük iktidarından kurtulur? Bu iktidar sağcılarla, sağcılık yarışı yapılarak yenilmez. Popüler siyaset yaparak da yenilmez. Bu iktidar örgütlü halk gücüyle yenilir. Halktan azade edilmiş bir siyaset. Bundan sonra ne yapılması gerekir? Halkın somut sorunları üzerinden örgütlenme gücüyle yapılır.
“BUGÜN TEMEL ÇELİŞKİ EMEK VE SERMAYE ÇELİŞKİSİDİR”
Bugün temel çelişki emek ve sermaye çelişkidir. Sendikaların demokratik kitle örgütlerin devlet eliyle manipüle edildiği ele geçirilmeye çalışıldığı bir süreçle yaşıyoruz. İdeolojik bir kafa karışıklığı var ortada. Bizim kafamız çok net ve açık. Çünkü biz demokrasi maskesi takmya çalışan iktidarı biliyoruz. İktidardan demokrasi beklemek ham hayaldir. Muhalefetin bir kere bunu cebe koyması gerekiyor. Ne yapacaksak halk örgütlüğüyle yapacağız. Zamları ve yoksulluğu yaşayan halka, sen yoksulsun şeklinde konuşmak, gereksizdir. Halkın karşısına yaşadığı somut sorunlarla çıkmak gerekiyor. Halkın taleplerini, öneriyle birlikte bir düzene almak gerekiyor. Tüm dünyada Taliban rejiminden kadınlar kurtulmaya çalışılırken, İran’da kadınlar özgürlük türküsünü büyütürken bu ülkede sağcılık yapmayalım. Bu ülkenin kurtuluşu eşitlik, özgürlük, laiklik temelinde mümkündür. 30 haftamız var. Bu salonda bulunan ve bulunmayan tüm arkadaşlarımıza büyük bir sorumluluk düşüyor. Tüm muhalif kesimlerle hep bu iktidarı gönderme imkanımız var. Halkımız çözümüde çok güzel biliyor. Ekmeğin tamamını eşit bölüştürebilmeğimiz günler çokta uzak değil. Halkımız buna ikna olmuş durumda. Yeter ki biz halkın içinde yol yürümeye devam edelim. Bombalı saldırıdan sonra masalardaki tüm siyasal partilerin şapkayı önüne koyup düşünmesi gerekiyor. Önümüzdeki süreç partilerin siyasal hırslarına, iktidar kavgalarına, mahkum edilip, kaybedeceğiz. Seçim bu rejimin kalıcılaşması ve kurumsallaşması için bir milat olacak. Bu sorumlulukla hareket etmek zorundayız. Bu mücadeleyi hep birlikte kuşanarak büyütmek zorundayız. Halksız hiç bir iktidar kurulamaz.