Siz hangi Cumhuriyetin başsavcısısınız?

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu tehdit iddiası ile hakkında fezleke hazırlanmasına tepki göstererek savcılara seslendi. Özdağ, “Zafer Partisi’nin illere sokulmamasına ses çıkartmıyorsunuz da beş buçuk ay sonra bir tweette tehdit olduğunu anlayıp bundan dolayı mı fezleke hazırlıyorsunuz? Siz hangi Cumhuriyetin başsavcısısınız?” diye sordu.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu tehdit ettiği iddiasıyla hakkında fezleke hazırlanmasına tepki gösterdi.

“UZMAN SAVCILAR 5,5 AY SONRA TEHDİT OLDUĞUNU ANLAMIŞLAR”

Zafer Partisi Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Özdağ, şunları söyledi:

“Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Mayıs 2022’de bir tweet atarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu tehdit ettiğim iddiası ile hakkımda fezleke hazırlayarak Adalet Bakanlığı‘na yollamış. Beş buçuk ay sonra tehdit olduğunun anlaşılması için, attığım tweetteki olağanüstü gizli bir tehdit olması gerek. Ancak beş buçuk ay sonra ceza hukukunda uzman savcılar tehdit olduğunu anlamışlar. Cumhuriyet Savcılığı müessesesi için oldukça hüzünlü bir durum ile karşı karşıyayız.”

“SİZ HANGİ CUMHURİYETİN BAŞSAVCISISINIZ?”

Savcılara seslenen Özdağ, “Öte yandan elinde İçişleri Bakanlığı‘nın bütün teknik takip ve fiziki takip imkânları olan ve bu imkânları siyasi muhaliflerini izlemekte kullanan bir İçişleri Bakanı’nın Anayasayı çiğneyerek beni ve Zafer Partisi kadrolarını güç kullanarak Hatay ve Kilis’e sokmamasına rağmen Bakan ile ilgili Anayasayı ihlal suçundan soruşturma açmayan Savcılık, benim tweet ile Soylu’yu tehdit ettiğim iddiasıyla fezleke hazırlaması utanç verici olmanın çok ötesindedir. Sayın başsavcı anayasanın Cumhuriyet tarihi boyunca önce İnönü de sonra ben de, Zafer Partisi’nin illere sokulmamasına ses çıkartmıyorsunuz da beş buçuk ay sonra bir tweette tehdit olduğunu anlayıp bundan dolayı mı fezleke hazırlıyorsunuz? Siz hangi Cumhuriyetin başsavcısısınız?” diye sordu.

“HAMASETLE BUNLARI GİZLEYEMEZSİNİZ”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Türkiye ve AKP için iç ve dış politikalarda büyük bir yüke dönüştüğünü söyleyen Özdağ, “Bu yükün maliyeti her geçen gün ülkemize olsun, AKP’ye olsun artmaktadır. AKP için hangi maliyeti oluşturduğu hiç umurumuz da değil. Beter olsun. Ama Türkiye’ye içeride ve dışarıda zarar veriyor bu zat. Bu zatın eylemleri artık dile düştü. Bunların üstü örtülebilir olmaktan çıktı. Hamasetle bunları gizleyemezsiniz. Bunlar uluslararası servislerin kayıtlarına giriyor.” diye konuştu.

“ERDOĞAN, NEDENSE SOYLU’YU GÖREVDEN ALMAYA CESARET EDEMİYOR”

Erdoğan’ın Bakan Soylu’yu görevden almaya cesaret edemediğini belirten Özdağ, “Grup Başkan Vekili Mahir Ünal’ın Cumhuriyet karşıtı açıklamalarından dolayı, Mahir Ünal gibi düşünmesine rağmen, konjonktür gereği görevden alan Erdoğan, nedense Soylu’yu görevden almaya cesaret edememektedir. Öte yandan Soylu’nun Jandarmanın ve Polisin arkasına saklandığı gibi şimdi de Zafer Partisi’ne karşı yargının arkasına saklandığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

“KALPTEN BİR YERDE ÖLÜP KALACAKSIN”

Özdağ, Bakan Soylu’ya seslenerek, “Süleyman, ne kadar büyük suçlar işledin, bizim bilmediğimiz suçların da var ki gerçekten bu kadar çok korkuyorsun. Günlük davranışlarından bakanlık ne kadar korktuğunu da anlatıyorlar. Bak! Bu kadar gergin bir ruh haliyle böyle siyaset yapılmaz. Sağlığın da bozuldu arkadaş. Biraz kendine dikkat et. Kalpten bir yerde ölüp kalacaksın.” dedi.

“BASKILAR ZAFER PARTİSİ VE BENİ DURDURAMAYACAK”

Özdağ, “Benimle ilgili Bakanlığa nefret suçu işleyeceğime dair suç duyurusunda bulundun bir şey çıkmadı. Şimdi sözde tehditler imal ediyorsun. Aylardan beri araştırıyorlar bir tane nefret suçu içerek açıklamamı bulamadılar da seni tehdit ettiğim açıklamamı 5.5 ay sonra bulmuşlar. Hayırlı olsun. Baskılar Zafer Partisi ve beni durduramayacak. Geri adım attırmayacak. Seninle ve zihniyetini temsil eden kadrolarla, Türkiye’nin her yerinde her santimetrekare ‘de mücadele etmeye devam edeceğiz.” Dedi.

“ÜCRET VEREREK 500’E YAKIN SURİYELİ GEÇİYOR MU GEÇMİYOR MU SÜLEYMAN?”

Kendisine gelen bilgi notunu da açıklayan Özdağ, “Doğru olduğunu sen de biliyorsun. Bakan yardımcıların da biliyor. Sen açıklama yaptıktan 2 gün sonra geldi bu rakamlar. Geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı 4 milyon 778 bin 19. Uluslararası koruma altındaki sayısı 572 bin 468. İkamet izin belgesi 2 milyon 646 bin 441. Kayıtlı olanların sayısı 7 milyon 956 bin 922. Haydi bak bakalım bu kayıtlara. Bakanlığın tahmini hani İsmail çıktı bilmiyoruz diyor ya. İsmail çıktı televizyonda bilmiyoruz kayıtsızları o konuda bir şey söylemek mümkün değildi diyor. Vatansever bürokratlar 7.5 milyon ile 8 milyon arasında toplam Suriyeli olduğunu tahmin ediyoruz diyorlar. Her gün Kızıltepe- Ceylanpınar arasında. 2 bin 500 dolar ile 4 bin 500 dolar arasında bir ücret vererek 500’e yakın Suriyeli geçiyor mu geçmiyor mu Süleyman?” diye sordu.

“PARA KARŞILIĞI VATANDAŞLIK VERİLİYOR MU VERİLMİYOR MU?”

Özdağ konuşmasına şöyle devam etti:

“Siyasiler aracılığıyla para karşılığı vatandaşlık veriliyor mu verilmiyor mu? Bak daha isimleri açıklamıyorum Süleyman. Hangi siyasilerin ve bürokratların para aldığını vatandaşlık satma karşılığında. Mersin’de PKK baskını ile verdiği bilgiler de yanlış. Lazkiye’den gemiyle gelmişler öyle söylüyor İçişler Bakanlığı kaynakları. Sonra gemiden uçmuşlar.

“ÖSO’CULAR BU GEÇİŞLERİ ORGANİZE EDİYOR MU?”

“Kızıltepe- Ceylanpınar arasında 20 Ekim 2022’de saat 14’de 25 Suriyeli yakalandı mı? Bak saat veriyorum. Sınırın öbür tarafında senin şu çok sevdiğin ÖSO’cular (Özgür Suriye Ordusu) bu geçişleri organize ediyor mu? Resulayn’da sonra bunlar Kızıltepe’ye gelip PKK ve YPG’lilere bunları devrediyorlar mı?”

“BİR TEK ZAFER PARTİLİYİ SİZE KURBAN VERMEYECEĞİZ”

“Türkiye içerisine girdikten sonra Süleyman PKK ve YPG kimlere veriyor bu geçiş yapanları onun da cevabını senin bildiğini biliyorum. Keza Hatay Reyhanlı Yayladağı bu bölgeden de nasıl yoğun geçişler olduğunu sen de biliyorsun ben de biliyorum. Şanlıurfa göç idaresindeki vatandaşlık verilmesi yolsuzluğunun üzerini nasıl kapattığınız da biliniyor.

Bakanlıkta da konuşuluyor. Zafer Partisini hiçbir soruşturmayla hiçbir polis ve istihbarat takibiyle ve ortam dinlemesiyle hiçbir arkadaşımızı feda etmeyeceğiz. Ne kadar çok saldırırsanız saldırın, bir tek Zafer Partiliyi size kurban vermeyeceğiz. Bütün Zafer Partililer. Türkiye’nin birliği bütünlüğü ve bölünmemesi için çalışıyorlar. Sizin aksinize çalışıyorlar.”