Ahmet Koçak Yazdı; YILDIRIM- SELÇUKBEY ESENLİK KANALI YIKILIYOR

Köşe Yazarımız Ahmet Koçak, önemli bir tespitte bulunarak; “Ankara yolundan Mimar Sinan Mahallesi’ne oradan da kanala geldim. Yukarı doğru çıkarken Yukarıda gözüken Uludağ’ın muhteşem manzarasına baktım. Bir buradan bir de Mesken Meydan’ından Ertuğrulgazi Caddesi’nde ilerlerken gözükür o güzel manzara. Yirmi beş yıldır yaşadığım Yıldırım ilçesinin planlı, düzenli, trafiği rahat, manzaralı, temiz havalı, bölgesidir Siteler, Ertuğrulgazi, Kaplıkaya mahalleleri.

Kulağıma kırıcı sesi geldi. Sesin geldiği yere doğru gittim. Baktım paletli bir kepçe Esenlik Kanalı’nın içine girmiş, küçük derenin akması için bir buçuk metre yükseklikte kolon ve kirişlerle desteklenerek yapılmış (yaklaşık yüz yüz elli metrelik) havuzu kırıyor. İki günde yirmi metresini ancak yıkabilmiş.

Kepçe çalışırken izlemeye pek severim her Türk vatandaşı gibi. Sesin yüksek oluşuna aldırmadan kırıcıyı bir süre izledim.

Açılışını anımsıyorum; Esenlik Kanalı vatandaşların vazgeçilmez mekânı olacak, içinde sandal gezintisi yapılabilecek; oturma alanları, köprüler, çay bahçesi, spor aletleri, yeşil alanlar ve yürüyüş yollarının bulunduğu alana sıcaktan evlerinde bunalan vatandaşlar akın edecekti. Gencinden yaşlısına her kesime hitap edecek Esenlik Kanalı, İtalya’nın Venedik Şehri’ndeki

yüzen gondolları aratmayacaktı.

Bu durum birkaç ay devam etti ve sonrasında atıl durumda bırakıldı. Önce havuzun suyu boşaldı, ardından talan edildi. Son yıllarda etrafta oturanların; içinin çöplerle dolması, derenin akması için oluşan tünel benzeri kapalı alanın kötü amaçlarla kullanılması yanında madde bağımlılarının mekânı olması şikâyetlerinin basında çıkması üzerine; vergilerimiz harcanarak yapılan kanal yine vergilerimiz harcanarak yıkılıyor.

Yıldırım belediyesi Meclis üyesi İsmail Tekin ve Cemil Ocak’ı telefonla arayarak bu kanal yerine ne yapılacak, diye sordum. Bir bilgileri olmadığını söylediler.

Dalmış, kırıcıyı izlerken İki vatandaş geldi ve kepçe operatörüne işaretler ederek çalışmasını durdurdular. Ben de izlenceme bir süre ara verip onları dinledim. Biri:

“Ben Yağmur Sitesi’nde yakında olan şu apartmanda oturuyorum. Kepçe vurdukça evimiz sallanıyor. Belediyeye gidip durumu söyledim. Testere ile kesip yıkacaklarını söylediler, Testere mestere yok.” dedi. Kepçe operatörü de sesini duyurmak için bağırarak:

“Bize yıkın dediler yıkıyoruz. Ne yapabilirim?” diye yanıtladı. Bir görevli çağırarak

“Git, bir dinle bakalım gerçekten sarsıntı var mı? Dün büyük bir paletli ile geldik şikâyet olunca bunu getirdik. Başka ne yapabiliriz?” Sakin de sakin olamadan:

“Evlerimiz otuz beş yıllık, zaten çürük binalar. Başımıza yıkılacak. Sehpaların üzerinde olan nesneler hareket ediyor. Çok tedirgin oluyoruz.” diye yanıtladı.

Görevli ile apartmana doğru yürüdüler. Ben de onlarla yakındaki apartmanın dördüncü katına çıktım. Görevli titreşimleri duymamak, sakin ise duymak istiyordu. Ben ise tarafsız bir gözlemciydim. Kepçeye telefon edip “çalıştır” dedi, kepçe çalıştı. Hiçbir titreşim, sallanma olmadı. Apartman sakini sallanıyor, görevli sallanmıyor dedi. Ben tarafsız olarak herhangi bir titreme, sallantı hissetmediğimi söyledim. Apartman sakini:

“Daha çok kolon ve kirişler kırılırken oluyor” deyince görevli bir daha telefon edip “ kolon ve kirişlere vur” dedi. Onlar kırılırken hepimiz de titremeleri hissettik. Birkaç sakin daha gelerek tedirgin olduklarını söylediler. Yapması bir dert, yıkması ayrı bir dert…

Bu kanal gibi törenlerle, basın açıklamalarıyla duyurulan Yıldırım Eğitim ve Bilim Merkezi de atıl durumda kalmış, okul için uygun bir yapı olmamasına rağmen bir ortaokula ev sahipliği yapıyor.

Cazibe Merkezi’yle Haydar Aliyev Parkı arasında; Minia Yıldırım, nikâh dairesi ve kır düğün salonu görevi de yapan bir lokanta vardı. Onlar da geçtiğimiz yıllarda yıkılıp, alan atıl durumda bırakıldı. Şimdi o geniş alan; Esenlik parkı örneği geceleri geçilmez, kontrolsüz bir bölge halindedir.

Park görevlileri ve belediye meclisi üyeleriyle yaptığım görüşmede bölgenin projesinin onaylandığını, yaz sezonu bitiminde başlanacağını söylediler.

Devlette devamlılık vardır. Belediyelerde de olmalıdır. Bir öncekinin yaptığı bir eser yaşatılmalı; vergilerimiz hem yaparken hem yıkarken heba edilmemelidir.

ahmet.kocak16@hotmail.com.