Demokrat Zafer

29 Ekim Kadınlarından Anlamlı Hediye!

29 Ekim Kadınları Derneği Bursa Yönetimi’nden imtiyaz sahibimiz Erdal Orhan’a anlamlı jest! 29 Ekim Kadınları Derneği Bursa Şube Başkanı Ece Aktan, Kurucu Başkanı Sultan Yurdunal, Yönetim Kurulundan Nermin Aday ve Özlem Yerlikaya Tanış tarafından Genel Başkan Şenal Sarıhan tarafından kaleme alınan “Bir Siyasi Davanın Savunma Anıları- Savunma Kürsüsü’nde” isimli imzalı kitabını Bursa Vatan Medya Gurubu İmtiyaz Sahibi Erdal Orhan’a taktim etti.

Dernek Başkanı Ece Aktan; “Basının yaşadığı imkansızlıklara rağmen siz değerli büyümüz kıymetli emekçi ağabeyimiz Erdal Orhan şahsında tüm özgürce yazabilen, kalemini birilerin vicdanlarına kiralamayan gazetecilerimizin her zaman yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz.” dedi.

Anlamlı hediyeden dolayı memnuniyetini dile getiren Erdal Orhan; “Zor dönemlerden geçiyoruz. Kadınların toplumdaki yerinin perçinlenmesi için kurulan 29 Ekim Derneği’nin tüm faaliyetlerini yakinen takip ediyorum. Basın Gurubu olarak kadınlarımıza her desteğe hazır olacağız.” dedi.

Savunma Kürsüsüne Bir Siyasi Dava Avukatının Anıları Kitap Açıklaması

“Sabah 09.00’da başlayan Mamak duruşma ve görüşmelerinden ya saat 24’e yaklaşırken ya da akşam saatlerinde gün batımlarında dönüyorum. Ben Mamak’ta yaşıyorum aslında. Başka bir ülkede gibiyim. Akşam, şehir otobüsü Dikimevi’ne geldiğinde sanki tarih değişiyor ve karanlık bir âlemden aydınlık bir başka ülkeye düşüyorum. Garip bir duygu bu. Arkamda bambaşka bir dünya kalıyor. Orası cehennem! Bu duyguyu neden Dikimevi’ne geldiğimde hissediyorum, bilmiyorum. Başka bir ruh hali. Mamak’ı unutmak istiyorum. Olmuyor. Eve gelince oğullarımı öpmeyi, eşime sarılmayı hak görmüyorum. Aramıza Mamak’ta bırakılmış yüzlerce yüz giriyor. Gece olup eve vardığımda yeniden yüreğim kanamaya başlıyor. Yüzü pencereye yapışık her gece benim yolumu bekleyen Emre, sokakta beni görür görmez kardeşine “Annemiz geldi! Yaşasın annemiz geldi!” diye sesleniyor. Oğullarıma sarılmak içimi acıtıyor. Mamak’takiler, çocuklarını koklayamaz, eşlerine, annelerine, yakınlarına, sevdiklerine sarılamazken çocuklarıma sarılmayı hak görmüyorum. Yüreğim yanıyor.”

Şenal Sarıhan’ın, 68 kuşağının yurtseverlik bilinciyle başladığı öğretmenlik mesleği, 12 Mart 1971 sıkıyönetim döneminde onu cezaevi ile tanıştırır. Aynı dönemde, Sağmalcılar Lisesi’nden kendi öğrencileri ile birlikte girdiği üniversite sınavlarında hukuk fakültesine girme hakkı da kazanmıştır. Dönemin siyasî tutuklularının 74 affı ile özgürleşmesinden sonra hukuk fakültesini bitirir. Bir siyasî dava sanığı olarak yaşadıkları onu siyasî dava avukatı olmaya yönlendirir. Bu kitapta, bir kadın avukatın, insan hakları ve kadın hakları mücadelesinin öyküsünü okuyacaksınız. Bu öykü, aynı zamanda 12 Mart, 12 Eylül ve 90’lı yıllar olarak bilinen olağanüstü hal dönemleri yargılamalarına tanıklıktır.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ