Demokrat Zafer

CEHALET, HIYANET, İHANET, HADSİZLİK, HUKUKSUZLUK, YALAN, TALAN, SOYGUN, GÜÇ ZEHİRLENMESİ VE FAŞİZM.

Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday;

“Kimse kusura bakmasın ben ancak bir gün dayanabildim ülkedeki gerçeklerden ve sorunlardan uzak kalmaya!!!
Beni tanıyanlar, ayağım kırıldığında konuk olanlar bilirler; evimde kalanlara fenalık gelmişti sürekli haber kanallarını dinlememden.
O günleri bile arar oldum.
Çünkü artık haber yerine hakaret, küfür ve tehdit dinliyoruz.
Yaşamımızı onurlu, saygın ve toplumsal duyarlılıkla mücadele ve insana saygı amaçlı yaşamış insanlar olarak aklın almadığı, mantığın kabul edemeyeceği çirkefliklere maruz kalıyoruz.
Ama en önemlisi bu rezil ve ahlak dışı sözleri halkımıza söyleyenin taşıdığı makama uymayışı maalesef utancımız oluyor.
Öyle bıçak sırtı bir durumda kalıyoruz ki içimiz şişiyor ama sözlerimiz makama hakaret sayılacak diye susup yutkunuyoruz.
Bu durum sadece despotizmin temsilcisinden korkumuzdan olmuyor, her şeyden önce gençlere, çocuklara ve dost düşmana karşı seviyeyi düşürüp rezil olmayalım diye susuyoruz.
Çünkü temsil edilen, Dünya Liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün oturduğu o makam bana göre çok saygın hatta kutsaldır.
Dünya Lideri olan ve asla yeri doldurulamaz Atamızın halkı için, çocuk ve gençler için, özellikle kadınlar için söylediği sözler dünyaya örnek olmuş…
Kendileri okuma yazması olmayan halka öğretmen olup ülkede laik çağdaş eğitimi sağlamış bir saygın lider.
Köylüyü milletin efendisi olarak kabul ettiren ve emperyalizme, sömürgecilere ders veren, dünyada ve ülkede barışı ön şart olarak sunan bir dünya liderinin yurttaşlarıyız biz.
Türkiye Cumhuriyetini kuran, Savaş koşullarında bile TBMM işlevsel bir konumda muhafaza eden ve ülkede demokrasiyi, laik ve sosyal hukuk devletini inşa eden, mühürsüz oylarla seçilip (!) Atamızın koltuğunda oturan zat bakın biz kadınlara ne dedi..
“SÜRTÜK”
Daha önce ne anlama geldiğini yazmıştım. Tüm ülkenin kadınları hatta tüm yurttaşları şoktalar.
Dil sürçmesi veya bilinç kaybı oldu da bu sözler sarf edildi galiba derken yeni bir şok daha yaşattı partili Cumhurbaşkanı.
Sözlerinin arkasında olduğunu ve adeta kendisine onay vermeyen kadınların “Sürtük” erkeklerinde “Çürük” olduklarını hak ettiklerini anlattı.
Şimdi ben “Delidir ne yapsa yeridir” demek isterdim ama diyemem…
Yasak… Suç olur… Emrinde olan yargıçlar (!) bana para cezası keser dellenirim!!!!
Ben onun yerine Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün biz kadınlarla ilgili sözlerini anımsatayım cahillikle ülke yönetilmeyeceğini dost düşman kavrasın:
Atatürk, ülkesini düşman işgalinden kurtaran kahraman ve eşi bulunmaz bir komutan değildir.
Kadına, gençlere ve tüm ulusuna güvenen, gelecek kuşaklar için de evrensel hukuka saygılı, özgürlüklerin koruma altına alındığı, kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğu bir ülke bırakmak için yola çıkan eşi bulunmaz bir liderdir.
Bu gün bu çilekeş ve yoklukla mücadele eden kadınlarımıza “SÜRTÜK” diyen zat aç kulağını ve gözünü bak Atamız bizlere nelere demiş:
“Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.”
“Dünyada her şey kadının eseridir.”
“Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.”
Eyyyyyy… Tek Adam Saray Rejimi zihniyeti ve yardakçıları anladınız mı acaba????
Ülkenin üstüne karabasan gibi çöken ve ülkeyi soyan tarikatlar, cemaatler bakın Atamız kadın erkekle ilgili nasıl bir tanımlama yapıyor:
“Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!”
“Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan biçim ve kılıkta başarıdan çok; ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır!
Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacağı aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.”
Şimdi soruyorum kim SÜRTÜK?????????
Kimler ÇÜRÜK??????
Yeter artık beş parasız geldiniz varsıl ülkemizi soyup soğana çevirdiniz. Yaktınız yıktınız yok ettiniz…
Ülkemizi karabasan gibi çağın gerisine ittiniz.
İnsanları korkutup sindirdiniz. Çocuklarımızın geleceğini yok ettiniz.
Ne tanrıdan korkuyor ne kuldan utanıyorsunuz.
Her şeyi gasp ettiniz ama hiçbir şeyi hak etmiyorsunuz.
Hem Allah’ı hemde masum insanları kandırdınız.
Şahsen benim sinirlerimi alt üst ettiniz.
Tek Adam ve yalakaları, sizin yüzünüzden televizyonda sadece 4 kanala mahkûm oldum…
Çok yorgunum ama sizin seçimlerde sandığın dibini göreceğinizi düşünüp yaşamak için direniyorum.
Bu ülke kurtuluş savaşından sonra aç-açıkta iken ve ser-sefilken yılmamış ve sizin yıllar boyu satıp savıp çocuklarınıza vakıflar kurup, gemicikler alıp ve akıl almaz servetler elde ettiğiniz zenginlikleri yaratmış bir halktır.
Yine başaracağız. Yine saygın bir ülke olacağız. Yine kendine yeten ve mazlum halklara da sahip çıkan bir ülke olacağız.
Ne zaman???????
Tek Adam Faşizmi son bulduğunda…
Saray saltanatları, lüks, şatafat ve Man Adaları, ABD ve Katar aktarımlarının hesabı sorulduğunda.
Ülkeyi yıllardır soyan ve doymayan komisyoncu 5’li çetelerden hesap sorulup gasp ettiklerine el konulunca…
SON SÖZ:
Seçim sandığı önümüze gelecek ve bizler, tüm SÜRTÜKLER, ÇÜRÜKLER sizlere hak ettiğiniz yanıtı vereceğiz
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
İstanbul sözleşmesi yaşatır asla vazgeçmiyoruz.” dedi.
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ