Tarihçi Yurdakul, TR-Düşünce Kulübü’nde konuştu: “Düşmana benzersek, kaybederiz!”

TR-Düşünce Kulübü’nün Düşünce İklimi adı altında düzenlediği seri konferansların 20.nci hafta sonu Ördekli Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.

HABER OSMAN ÇETİN

Konferansın konuşmacı konuğu Tarihçi yazar ve Uzman Psikolog Kazım Yurdakul’un, ‘Yalancı Yüzyıldan Muhteşem Yüzyıla’ başlığı altında gerçekleştirdiği sunum büyük ilgi gördü.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan TR-Düşünce Kulübü Genel Başkanı Ercan Yakut,  2009’da kurdukları kulübün amaç ve kuruluş sürecini, bugüne kadar yaptıkları çalışmaları özetledi…

Yakut, “Geçmişin geleceği, geleceğin de geçmişi reddetmeden eksiklerini tamamladığı, benlik ve bencillikten uzak, ortak paydamız insanlıkta buluşmayı hedefleyen, 84 milyonun tek bir ferdini ötekileştirmeden birlikte yaşama kültürünü geliştirmeyi amaçlayan ve giderek büyüyen gönülle bir hareketiz” dedi.

Daha sonra kürsüye gelen Tarihçi yazar Kazım Yurdakul da insanlık tarihinden günümüze Hak’la batıl arasında geçen güç mücadelesini anlattı.

1776-1789 arasında Darwinciler yani sözde aydınlar tarafından Endülüs kütüphanesinin yakılmasıyla yalan dünya inşasının başlatıldığını ileri süren Yurdakul, o günden sonra dünyaya başka bir dünya, insana başka bir insan anlatılmaya başlandığını söyledi.

Bir damla petrolü insan kanından daha değerli görenlerin, büyük balık küçük balığı yutar felsefesiyle dünyayı insanlıktan, medeniyetten uzaklaştırdıklarını belirten Yurdakul, “ Celladına aşık toplumlar yaratılmak isteniyor. Eğitim sistemi altında ve kurdukları medyalar kanalıyla hala sürekli yalanlar pompalanıyor. Hayatımızın tamamı asparagas olmuş durumda ve insanlar bu yalanlara inanmaya hazır hale getirilmiş. Acı ama gerçek, bugün bildiklerimizin yüzde 99’unu başkalarından öğrendik. Bize ne veriyorlarsa onu gerçek zannediyoruz.  Bu yüzden psikolojimiz de sosyolojimiz de ekonomimiz de bozuk” şeklinde konuştu.

Yurdakul, batının estirdiği bu yalan rüzgarından korunmanın formülünü de şu sözlerle özetledi:

“Türkiye’nin içindeki dünya ile dışındaki dünyayı karıştırmayalım. İki dünya arasına konulmak istenen perdeleri sakın kapatmayın! Ben değil biz olmalıyız. Özellikle gençlerimiz çok uyanık olmalı, onları çekmek istedikleri sanal dünya tuzağından uzaklaştırıp tarihimizi, gerçekleri, doğruları anlatacağız. Ezber bozanları, farklı şeyler söyleyenleri deli deyip geçmeyin, önemseyin, izleyin, araştırın… Bilge Lider İzzetbegoviç’in ‘Düşmana benzersek, kaybederiz’ sözünü asla unutmayalım. Bunları yaparsak ülkemizin yeni dünya düzeninde halay başı olması yakındır! 2025 yılında dünyada herkes Türkiye’de yaşamak isteyecek. ABD diye bir ülke de kalmayacak!”