Demokrat Zafer

AYDIN, YAŞADIĞI TOPLUMUN ÇOBAN YILDIZIDIR!

Yeniden Aydınlanma Derneği Bursa İl Temsilciliği tarafından Ördekli Kültür Merkezi’nde düzenlenen  Türk Milli Eğitiminin Problemleri ve Çözüm Önerileri kapsamında,
“Milli Eğitim Politikaları ve Mankurtlaştırma” konulu konferansına yoğun ilgi. İl Temsilcisi Mehmet Yılmaz ve Yönetimi tarafından düzenlenen etkinlikte konuşmacı olarak söz alan Doç. Dr. İkram Çınar önemli tespitlere imza attı. Başta Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bizlere bağımsız bir vatan bırakan bütün Türk Büyükleri anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan etkinlikte; İl Temsilcisi Mehmet Yılmaz; “Siyasi partilerin Sayın İl Başkanları, Genel İdare Kurulu Üyeleri, İlçe Başkanları, Belediye Meclis Üyeleri, Yöneticileri, STK Başkanları ve temsilcileri, saygıdeğer katılımcılar, hanımefendiler beyefendiler konuşmama başlamadan önce derneğimiz ve şahsım adına sizleri saygıyla selamlıyorum.

Aydın, yaşadığı toplumun ahvalini sorgular, problemleri tespit eder, vicdanının sesini dinler, ahlaki değerler ışığında hiçbir şeyden çekinmeden doğruları dile getirir.

Aydın, yaşadığı toplumun çoban yıldızı, yol göstericisidir. Işığı yılların ötesine ulaşır, yılların ötesini aydınlatır. Farkına vardığı tehlikeyi hiçbir şeyden çekinmeden korkusuzca söyler.

Aydın, milletinin acısını yüreğinin derinliklerinde hisseder. Anın muktedirlerine karşı, gerektiğinde yanmayı da göze alarak, çağın narkozuyla uyutulanları gaflet uykusundan uyandırmak için haykırır.

Aydın uyanıktır aldanmaz, aldatmaz. Kendi kültürüne yabancılaşmaz. Kendi bedeninde başkalarının kafasıyla dolaşmaz! Kavga etmez, konuşur.

Farkına vardığı tehlikeyi hiçbir şeyden çekinmeden korkusuzca haykırır. Aydın, kendi algıladıklarını yine kendi bilgisiyle sentezler ve kararlarını kendisi verir. Vicdanının sesini dinler, içine sinmeyen bir şeyi sırf başkalarını memnun etmek için söylemez.

Aydın yaşadığı toplumun ihtiyaçlarının farkındadır. Hakikatin peşinde koşar, haksızlığa direnir. Problemlere içinde bulunduğu zamanın gereklerine göre çözümler üretir. Geçmişin düşünce biçimiyle günün problemlerine çözüm aramaz.

Kim olduğunu unutup köklerine yabancılaşan insandan aydın olmaz! Değerlerini makam ve mevkii uğruna terk edenden aydın olmaz. Bilen, ancak bildiğini söyleme cesareti gösteremeyenlere aydın denmez.

Aydın, beyin işgallerinin toprak işgallerinden daha fazla önem arz ettiği günümüzde, çağın teknolojileri kullanılarak uyutulanlara kızmaz. Bedenen uyanık, zihnen günün narkozunun etkisindeki insanın gerçekleri fark etmediğini bilir. Aydın uyuyanları uyandırmaktan sorumlu olduğunu da bilir. Onun görevi kızmak değil uyandırmaktır.

Aydın, her gün doğumunu yeni bir başlangıç, yeniden aydınlanma için bir fırsat olarak görür. Çünkü aydınlanma uyanmadır, ayık olmadır. Çevrede olup bitenleri fark etmektir. Bilinç insanın içinde yaşadığı toplumun kültürüyle şekillenir. İnançlarımız, düşüncelerimiz, sevinçlerimiz, kaygılarımız, korkularımız, beklentilerimiz ve hayal kırıklıklarımız bu kültürün eseridir. Hayata bakış açımız da bu kültürden ayrı düşünülemez.

Saygıdeğer katılımcılar, Yeniden Aydınlanma Derneği olarak bundan önceki en etkili faaliyetimiz, 2019 yılında 21 İlde 1802 denekle,  “Ülkemize Göçle Gelenlere Halkın Bakışı”  konulu sahada yapılan anket çalışması oldu. Çalışmaların sonuçlarının ilk sunumunu 20 Ekim 2019 günü İstanbul’da, ikinci sunumunu da 29 Aralık 2019 günü yine bu salonda sizlere sunduk.

Kuralsız ve kontrolsüz göçün hukuki boyutu, ekonomi, eğitim, sağlık, demografik ve sosyolojik yapımız üzerindeki etkileri anlatıldı. Aramızda o toplantıya katılanların da hatırlayacağı gibi, sahada yaşanan gerçeklerin ekranlara olduğu gibi yansıtılmadığı için, izleyicilerin genelinin sunulan bilgilerden habersiz olduğu görüldü.

“Türk Milli Eğitiminin Problemleri ve Çözüm Önerileri” konusundaki çalışmalarımızı başlatacağımız bu konferans sonrası da birçoğumuzun aynı duyguyu yaşayacağına inanıyorum.

Davetimizi kabul edip, serhat şehri Kars’tan Bursa’mıza gelen, konferans sonunda da kitaplarını imzalayacak konuşmacımızın da dediği gibi, “Umulur ki burada anlatacaklar subaşlarını çağın egemenlerinin tuttuğu bir dönemde bir tas su işlevi görür ve rüzgârı tersine çevirme çabalarına katkısı olur.” ifadelerini kullandı.

Yeniden Aydınlanma Derneği Yönetim Kurulunun Rusya-Ukrayna Savaşı ile ilgili olarak hazırladığı bildiriyi sunmak üzere de Genel Başkan Halil Konuşkan; “Dünya ile birlikte, 24 Şubat 2022 tarihinden beri Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini izliyoruz. Rusya, saldırıları sonlandırmak için Ukrayna’nın Kırım ve Dombas bölgelerinin ilhakının tanınmasını, Ukrayna’nın silahsızlaştırmasını ve tarafsız olmasını talep ediyor.

Dünya ve Türkiye kamuoyunda savaşla ilgili ortaya çıkan çeşitli yaklaşımlardan biri de ABD ve NATO tarafından çevrelenmesi sonucunda Rusya’nın meşru bir işgale kalkıştığının savunulabilmesidir.

Öncelikle şu hususun bilinmesini istiyoruz, ABD’nin haksız işgalleri ve NATO’nun yeraltına çekilmiş örgütler gibi uygulamalarının her zaman karşısında olduk. Aynen bugün Rusya’nın Ukrayna işgaline karşı olduğumuz gibi…

Bilinmelidir ki Rusya’nın haksız işgaline karşı olmak kimseyi NATO’cu yapmaz, fakat Rusya’nın yanında yer alanları Rus işbirlikçisi yapabilir.

Rusya’nın Ukrayna işgaline elbette insanlık adına karşıyız. Türk bakışı ile baktığımız zaman da bu işgale karşı olmamızı gerektirecek bazı soruları kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz:

  1. Rusya 2014 yılında tek taraflı olarak tarihi Türk yurdu Kırım’ı ilhak etmiştir. Stalin döneminde Yerli Kırım Tatarları trenlere doluşturularak Sibirya’ya sürülmüşler ve Kırım’a Ruslar yerleştirilmişlerdir. Kırım Türkleri Ukrayna’da kalmak istediklerine göre bizim Rusya’nın bu oldu bittisine karşı olmamız gerekmez mi?
  2. İşgalden hemen önce Rusya iki Dombas Rus devletçiğinin bağımsızlığını tanıyarak Ukrayna’ya federasyon haline gelmesini, Dombas devletçiklerini de Özerk yapı olarak kabul etmesini dikte etmeye kalkmıştır. Bir devletin canı istedi diye başka bir devletin üniter yapısının değiştirilmek istenmesi kabul edilebilecek bir istek midir? Allah korusun! Yarın başka bir ülke güneydoğu Anadolu’yu işgal etse ve canı üniter yapımızın değiştirilmesini istese bu isteği hadsiz bulmaz mıyız?
  3. Rusya’nın işgale Ukrayna’nın Azak ve Karadeniz sahilini kesme yönünde devam ettiği anlaşılmaktadır. İşgalin bu seyri, Rusların, Moldavya’dan tek yanlı bağımsızlık ilan eden Transdinyester Rus devletçiği ile sınırdaş olmasını, başka bir tarihi Türk yurdu Bucak bölgesinin de Rus işgaline girmesini sağlayacaktır. Moldavya’da ki Gagavuzyeri Özerk Cumhuriyeti ile de aramıza Ruslar girmiş olacaktır. Rusların Ukrayna’nın Karadeniz’e çıkışını kapatması durumunda bize karşı daha çok alan elde etmiş olacak ve Karadeniz’de şartlar Sovyet dönemi şartlarına dönmüş olacaktır. Bu durum stratejik çıkarlarımız açısından da Rusya’nın illegal işgaline karşı çıkmamızı gerektirmez mi?
  4. Rusya NATO’nun kendisini çevrelediğini iddia etmektedir. Fakat Türkiye’de, ülkemizin Rusya tarafından çevrelendiği pek dile getirilmiyor. Rusya Gürcistan’a girdi. Abbazya’yı ve Güney Osetya’yı fiilen kendine bağlayarak bize yaklaştı. Gürcistan’ı da baskı altına aldı. Ermenistan’ın Türkiye sınırını zaten Rus askerleri koruyor. Suriye’ye müdahale etti ve tarihi emeli olan sıcak denizlere indi. Suriye’nin hava sahasını Rusya koruyor. Füzelerini ülkemize istediği an çevirebilir. Ayrıca İran ile müttefiklik ilişkisi var. İran ise Irak iç siyasetinde Şii nüfus üzerinden etkili durumda. Şimdi soruyoruz; Rusya Türkiye’nin etrafını çevrelemiş durumda değil midir? Türk vatandaşları olarak bu durumdan kaygılanmamız gerekmez mi?
  5. Rusya tarihi boyunca tehdit, kışkırtma, işgal, nüfuz altına alma, ilhak ve sürgünler uygulamış bir devlettir. Son 15 yılda tekrar bu yola, girdiği açıkça görülmektedir. Bu yol yarın Türk Cumhuriyetleri için de aynı tehlikeyi içinde barındırmaktadır. Bu sebeple Rusya’nın bugün Ukrayna’da durdurulması gerekmez mi?

Bütün bu şartlar altında Türk milliyetçilerinin üzerine düşen Rusya’nın karşısında konumlanmaktır. Varsın ismi milliyetçi olanlar Kırım’ı ağızlarına bile almasınlar. Varsın sözde yerli ve milli olanlar milli çıkarlarımızı dikkate almayıp, Rusya’ya karşı caydırıcı bir tutum sergilemeyi düşünmesinler.

Bu önemli dış politika gelişmesine yaklaşımımız her zaman ki gibi Türk bakış açısından olacaktır.” dedi.

Daha sonra konuşmacı olarak programa katılan Doç. Dr. İkram Çınar’ın davetlilere tanıtılmasıyla devam edildi. Çınar; “Posof’ta dünyaya geldi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Programını bitirerek sınıf öğretmeni oldu. Kahramanmaraş ve Malatya’da görev yaptı. Öğretmenlik yaparken İnönü Üniversitesi’nde Eğitim Yönetimi ve Denetimi programını bitirdi ve İlköğretim Müfettişi olarak atandı. Yüksek lisansını İnönü Üniversitesinde, doktorasını Hacettepe Üniversitesinde Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında yaptı. 1997’den 2008 yılına kadar İnönü Üniversitesi’nde görev yaptı. İnönü, Uludağ ve Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakültelerinde çalıştı. Halen Kafkas Üniversitesi Dede Korkut Eğitim Fakültesinde öğretim üyesidir. Yayınlanan kitapları
İlkokuma ve Yazma Öğretimi, Mankurtlaştırma Süreci, Neden ve Nasıl Mankurtlaştırılıyoruz, Öğrenci Kulüpleri ve Demokrasi Kültürü, Atabek Yurdu: Jeokültürel Yaklaşım, Eğitim Örgütlerinde Bilgi Yönetimi Yeterliliği ve Etnopedagoji: Atabek Yurdu adlı kitapları yayınladı. Editörlüğünü ve ortak yazarlığını yaptığı başka kitapları da vardır. Bir süre TRT Çocuk kanalında yayınlanan PEPEE adlı üç boyutlu filmin senaryo danışmanlığını yaptı. Ulusal ve uluslararası toplantılarda sunulmuş bildirileri ve yayınlanmış araştırmaları bulunmakta, eğitim öğretim ve Ahıska Türkleri konularında konferanslar vermektedir. İnternetten “Eğitişim Dergisi”ni ve “Uluslararası Etnopedagoji Dergisi”ni yayınlamaktadır. Eğitim politikası, mankurtlaştırma, etnopedagoji ve etnoandragoji, öğrenci kulüpleri, Ahıska ve Kafkas etnokültürü konuları ilgi ve çalışma alanlarını oluşturmaktadır. Program sonrasında da plaket takdimi Doç. Dr. İkram Çınar Hocanın; eğitim meselelerine duyarsız kalmayan  katılımcılara kitaplarını imzalayarak etkinlik sonlandırıldı.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ