Demokrat Zafer

Öğretmenlik Kanunu Çıkıyor! Siyasetçiler Eğitim İş’i Dinledi!

Öğretmenlik Meslek Kanunu uzun yıllar mücadelesi sonrası TBMM’ye geldi. Öğretmenlik Meslek Kanunu’na öğretmenlerin ise haklı gerekçeler ile itirazları var. “İl Genelinde Bursa’nın Kazanımlarında İş Birliği” amacı ile Memleket Parti İl Başkanı Güner Aklan,  DSP İl Başkanı Hüseyin Cahit Akıncı, Bağımsız Türkiye Parti İl Başkanı Şevket Tamaç, Genç Parti İl Başkanı Tuncer Mutlu, Türkiye Değişim Parti il Başkanı Sevgi Boz, Gelişim ve Demokrasi Parti İl Başkanı Zeki Baştürk, Doğru Parti İl Başkanı Kamil Karasil, Cihan Parti İl Başkanı Mahmut Demir bir araya gelerek  geçen hafta sonu “Bursa İttifakı‘nı” kurmuş, Bursa’nın kanayan yaralarından biri olan “Bursa’da Corona Etkisi Altında Aksayan Yönleri ile Eğitim” konulu 5 Şubat Saat 14,00’de Kent Meydanı’nda yapılacak basın açıklaması yapacaklarını açıklamıştı. Açıklama öncesi emekli öğretmen Gelişim ve Demokrasi Parti İl Başkanı Zeki Baştürk ve Memleket Parti İl Başkanı Güner Aklan; Bursa’nın köklü sendikası Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy ve Yönetimi’ni ziyaret ederek bilgi aldı.

Öğretmenlik Meslek Kanunu hakkında da sıcak bilgiler veren Başkan Yeliz Toy; ” İl Başkanlarımızın ziyaretleri için teşekkür ediyorum. Evet, kamuda en çok çalışanın bulunduğu öğretmenlik mesleğine ilişkin bir meslek kanunu düzenlenmelidir. Fakat yukarıda verdiğimiz örneklerden de anlaşılacağı üzere AKP iktidarı eliyle yapılan hiçbir düzenlemenin öğretmenlik mesleğine ve eğitime yararı olmamış aksine onarılmaz zararlara yol açmıştır. Seçimin yaklaştığı bir süreçte iktidar halen bir oyun peşindedir. 3600 ek gösterge, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik için ek ödeme yapılması gibi kulağa hoş gelen fakat içi boşaltılmış söylemlerle kamuoyu oyalanmaktadır. 3600 ek göstergenin ve kariyer basamaklarının (uzman öğretmenlik/başöğretmenlik) 7 yıl önce düzenlenen 19. Milli Eğitim Şura kararlarında da yer aldığı unutulmamalıdır. Öğretmenlik öğretme sanatıdır. Öğretmen sadece bilgiyi aktarmaz. Öğrenciye yaşamayı, sosyalleşmeyi ve hayatı öğretir. Eğitimin temel amacı mutlu bireyler yetiştirmektir. Diğer meslekler gibi öğretmenlik mesleğinde de belli aşamalar ve uzmanlaşma (ustalık) söz konusudur. Ancak meslekte geçirilen süreçte öğretmenliğin basamaklandırılması yanlış bir uygulama olacaktır. Bu uygulama öğretmenler arasındaki çalışma barışını bozacaktır. Veli-öğretmen ve okul yöneticileri arasında yeni sorunlar ortaya çıkmasına neden olacaktır.” dedi.

Toy; ” Uygulamalardan da anlaşılacağı üzere AKP iktidarının amacı, öğretmenlik mesleğinin itibarını artırmak değil, eğitimi kendi ideolojik çizgisine çekerek piyasacı bir anlayışla yönetmektir. Yapılması planlanan düzenleme ile 1739 sayılı yasa ile güvence altına alınan Türk Milli Eğitim sisteminin en temel amacı olan “Türk Milli Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün fertlerini, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek” şeklindeki maddesi ile 657 sayılı yasa ile güvence altına alınan ve Cumhurbaşkanı tarafından rahatsızlık noktasında sürekli dile getirilen çalışma hayatımıza ilişkin güvencelerimize dokunulması olduğu anlaşılmaktadır. Eğitim-İş olarak diyoruz ki; öğretmenliğe en çok zarar veren, onu en çok değersizleştiren AKP iktidarından, öğretmenin ihtiyaçlarına cevap verecek, öğretmenin lehine olacak bir “Meslek Kanunu” beklemiyoruz.” dedi.

Toy; istedikleri Öğretmenlik Meslek Kanununu;

“Gerçek bir Meslek Kanunu;

-Tüm eğitim çalışanlarının hakları dikkate alınarak hazırlanmalıdır.

-Öğretmenlerin gelir düzeylerinde iyileştirmeleri ve 3600 ek gösterge beklentisini karşılamalıdır.

-Öğretmenler vergi dilimi işkencesinden çıkarılmalı, asgari ücret dışında kalan kısmı %15 ile sabitlenmelidir.

-Mesleğe girişten başlayarak, emekli olana kadar her branşın sorununun çözümü için ayrı ayrı düzenlemeler yapılıp eşit işe eşit ücret, eşit hak vb. özlük haklarında iyileştirmeleri içermelidir.

-Tüm öğretmenlerin maaş karşılığı girmek zorunda oldukları ders saatleri 15 saate eşitlenmelidir.

-5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü ve 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde öğretmenlere bir maaş ikramiye verilmelidir.

-Ders ücretleri artırılmalıdır.

-Mecburi hizmet bölgeleri için mali ve özlük hakları noktasında özendirici teşvik uygulamaları getirilmelidir.

-Öğretmenlerin emeklilik yaşı hesaplaması diğer mesleklerden farklı tutulmalı, yıpranma payı verilmelidir.

-Gündemde olan EYT kapsamında öğretmenlerin durumu da değerlendirilmeli, EYT öğretmenleri de kapsayacak şekilde düzenlenmelidir.

-Atamalarda, ister isteğe bağlı ister özre bağlı tayinlerde düzenlemeler yapılmalı, mecburi hizmet bölgeleri için ek tazminat uygulamasına gidilerek özendirici adımlar atılmalı, mecburi hizmet bölgelerinde çalışan öğretmenlerin mağduriyetleri giderilmelidir.

-Öğretmenlik mesleği tek tip olmalıdır. Ücretli, sözleşmeli öğretmen uygulamaları tarihe karışmalıdır. Asgari ücretin altında çalıştırılan ücretli öğretmenlerin emeğinin sömürülmesine son verilmelidir.

-Objektif ve adil bir ödüllendirme sistemi uygulamaya geçirilmeli, özendirici olmalı ve motivasyonu düşürmek yerine yükseltmelidir.

-Öğretmenlerin Mesleki Gelişimlerini desteklemek, kendilerini güncellemelerine olanak sağlamak için yüksek lisans, doktora vb. imkanları artırılmalı aynı zamanda bu çalışmaları yapabilmesi için hem ekonomik destek verilmeli hem de uygun gerekli şartlar sunulmalıdır.

-Kadın öğretmenlerin gebelik, doğum, süt izni konusunda iyileştirmeler yapılmalıdır.

-Öğretmenin itibarsızlaştırılmasına bağlı olarak öğretmene yönelik sözlü, psikolojik ve fiziksel şiddeti önleyecek düzenlemeler acildir. Öğretmene Şiddeti Önleme Kanunu ile öğretmenlerin can güvenliği ve huzuru,  hukuki düzenlemelerle güvence altına alınmalıdır.

-Öğretmenlik mesleğinin görev tanımı eğitim ve öğretimi kapsar ve mesai saatleri ders süreleriyle belirlenmiştir. Ancak gelinen noktada 7/24 bir mesai kavramı yerleştirilmiş, angarya görevlerle yeri geldiğinde güvenlik görevlisi gibi, yeri geldiğinde temizlik görevlisi gibi, yeri geldiğinde okulun dışında herhangi bir kamusal alanda hizmet vermekle öğretmenlerin iş yükü artırılmıştır. Öğretmenler bu görevler yüzünden asıl görevleri olan eğitim ve öğretime neredeyse fırsat bulamamaktadır. Öğretmenlerin bu sorunları yasal düzenlemelerle giderilmelidir.

-CİMER ve benzeri uygulamalarla öğretmen asılsız ihbarların hedefi haline getirilmiştir. Bu uygulamalara son verilmelidir.

AKP iktidarının yapacağı ve eğitim ile öğretmenlik mesleğine zarar verecek düzenlemelerin karşısında olacağımızı bu noktada, yasal, anayasal ve uluslararası sözleşmelerden gelen örgütlülüğümüzün verdiği tüm hakları kullanarak mücadele edeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz.” ifadeleri ile özetledi.

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ