Demokrat Zafer

Piyasadaki fiyat artışlarıyla TÜİK verileri bir türlü örtüşmedi!

“Ekranları başında bizleri izleyen muhterem Yıldırımlılar demeyi isterdim ama yine diyemiyorum.  Meclis Toplantısında konuşulanları Yıldırım’da yaşayanların duymasındaki sakınca nedir? İnanın anlamakta güçlük çekiyorum.” Sözler İYİ Parti Yıldırım Belediye Meclis Üyesi ve Gurup Sözcüsü Mehmet Yılmaz’a ait. Yeni yılın ilk oturumunda canlı yayın yapmayan Yıldırım Belediyesini eleştiren Yılmaz;

“Ne Ders Aldık?

Siyasi kutuplaştırmanın doruk noktaya ulaştığı, gıdaya erişimin rekor düzeyde zorlaştığı, doğal afetlerle, ekonomik ve sosyal problemlerle dolu bir yılı geride bıraktık. 2021 Ağır tahribatlar ve bıraktığı derin izlerle uzun yıllar hafızalarımızda silinmeyecek. Tarihimizin en büyük orman yangınlarına, sel felaketlerine, kuraklığa, devam eden salgının acılarına, gıdaya erişimdeki zorluklara, kural tanımaz eylemlere ve siyasi çekişmelere şahit olduk.  İktidarın problemlerin kaynağına inip onu çözmek yerine, akla hayale gelmeyecek perdeleme yöntemleriyle sürekli “Gerçek Gündemi!” örtme çabası içerisinde olduğunu gördük.

Küresel ısınma ile birlikte sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerine çıktı. Yağışlar azalmasıyla tarım arazileri yeteri kadar suyu alamadı. Son 20 yılın en kurak yılını yaşadık. Tohum, gübre, ilaç, mazot gibi tarımsal girdilere peş peşe gelen rekor zamlar da çiftçinin toprağa küsmesine sebep oldu. Çiftçi ektiği tarlaya gübre atamadı. Ürün rekoltesinin düşeceği, dolayısıyla zarar edeceği endişesiyle çiftçi tarladan uzaklaşıyor.

Tarihimizin en büyük orman yangınları ve sel felaketlerini yaşadık. Türkiye’nin güney bölgelerini ve tatil beldelerini etkisi altına alan orman yangınlarında binlerce hektar kül oldu. “Can kayıplarının olmaması sevindirici” dendi. Milyonlarca hayvan, bitki ve böcek kül oldu. Bunlar can olarak görülmedi. “Çakmak çakılsa haberleri oluyordu!” Ne yazık ki zamanında gerekli tedbirler alınamadı. Hayatını kaybedenler de oldu. Türkiye’nin her yerinde yardım için koşan gençler yarınlara olan umudumuzu artırdı.

Batı Karadeniz’de en büyük sel felaketlerinden birini yaşadık. Aşırı yağış sonucu meydana gelen sel, su baskını ve heyelanlar. Kastamonu, Sinop ve Bartın illerini etkiledi. Dere yataklarına tomruk yığılması, alt bölgelerde dere yataklarının imara açılması yıkımın en büyük sebebi olarak görüldü. Zamanında alınmayan önlemler ağır tahribatlara neden olurken 100 den fazla insanımız hayatını kaybetti.

Birileri lüks arabalarda “Pudra şekeri!” çekerken öte tarafta kuru ekmeğe muhtaç vatandaş, iş için gittiği fabrikada gördüğü bayat ekmekleri “Tavuklara vereceğim!” diye götürüp evde eşiyle yiyordu. Küresel salgın nedeniyle geçim sıkıntısı içerisindeki birçok intihar haberlerine şahit olduk. İstanbul Zeytinburnu’nda 25 yaşlarındaki bir çiftin ekonomik sıkıntı nedeniyle henüz 1.5 yaşındaki çocuklarını komşuya bırakarak intihar etmesi ardı arkası kesilmeyen acı haberlerin en can yakıcısıydı.

Hafta sonları sokağa çıkma kısıtlaması uygulandı. Sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu günlerde açık alanlardaki semt pazarları kapatılırken, zincir marketler ve AVM’ler açık bırakılarak vatandaşın oralara gitmesine zemin hazırlandı.

Afganistan’da Taliban’ın yönetimi ele geçirince Afgan sığınmacıların kaçak yollarla yurda girişine kayıtsız kalındığını, gerekli tedbirlerin alınmadığını gördük.  Güvenlik güçlerine göre günde 500 ile 1000 arasında Afgan’ın kaçak yollarla yurda giriş taptığı belirtilmişti.

Yılın son aylarına dövizdeki dalgalanma damga vurdu. Dolardaki bu yükseliş haliyle girdi fiyatlarına yansıdığı için başta akaryakıt olmak üzere iğneden ipliğe her şeye yansıdı. Her açıklamayla biraz daha yükselen döviz rekor zamları peşinde getirdi. Piyasadaki fiyat artışlarıyla TÜİK verileri bir türlü örtüşmedi. Asgari ücretlere gelen zamlar daha ele geçmeden yeniden açlık sınırı altında kaldı

O gece doların köpüğü alınmasına alındı da, doların köpürmesiyle köpüren emtia fiyatların köpüğü ne o gece, ne de ondan sonra bir türlü geri alınamadı!

Boynuna taktığı 5 bin liradan pahalı atkısı yüzünden sosyal medyada eleştirilen, “Biz kim oluyoruz da o atkıyı takabiliyoruz dimi… Mütedeyyinler, maneviyat sahibi insanlar kim ki…” sözleriyle eleştirileri manipüle eden adam yüksek zamlar için; “Zam geldiği gibi gider… Anlık tepkiye lüzum yok… Dolarda anlık tepki verenleri ne hale getirdik hatırlayınız, hem de bir gecede…” dedi.

Gaziantep’te 4 yaşında bir çocuğun pitbull saldırısına uğraması sonucu Cumhurbaşkanı Erdoğan “Sahipsiz hayvanların yerinin sokaklar değil barınaklar olduğunu unutmamalıyız” dedi. Bundan kendine vazife çıkaran bazı kişilerin sokak hayvanlarına eziyet ettiği görüntülerin ortaya çıkmasına sebep oldu. Sokak hayvanlarının nasıl korunacağı ilgili 5199 sayılı yasada açık. Barınakların sayı ve yapı bakımında yeterli olmadığını herkes biliyor. “Barınaklara götürün” demek sokak hayvanlarının akıbeti açısından doğru bir terim değildir diye düşünüyorum.

Teşekkürler Yıldırım Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Mehmet Altuntaş. Her canlının en az bizim kadar yaşama hakkına sahip olduğu düşüncesiyle hizmet ettiğin için teşekkürler…

Teşekkürler Ümit Erdoğan sokak hayvanlarına zarar vermeden toplayıp barınağa götürdüğün İçin teşekkürler…

Yıldırım Belediyesi sahipsiz hayvan barınağını, barınakta yaşayan hayvanların durumunu yerinde görüp incelemeyi çok önceden beri düşünüyordum.

Cumalıkızık’ta orman içerisinde bulunan Yıldırım Belediyesi Sahipsiz Hayvan Barınağına giderken tarihte salgın hastalıklardan dolayı tecrit edilen insanların durumunu düşündüm. En az bizim kadar yaşama hakkına sahip bu dilsiz(!) canlıların tecrit edildiği düşüncesiyle içim burkuldu.

Orman içerisinde yaklaşık 13 dönüm arazi üzerine kurulmuş, 700 metrekaresi kafeslerden, 250 metrekaresi de idari ve klinik olmak yaklaşık bin metrekare kapalı alana sahip bu yerleşim alanını gezip, burada yaşananları görünce içimdeki burukluk yerini sevince bıraktı.

Veteriner İşleri Müdürü Mehmet Altuntaş, 4 veteriner hekim, 2 tekniker olmak üzere memur ve işçilerden oluşan toplam 37 personelle hizmet verdiklerini söyledi.

BARINAK koşulları Türkiye genelinde içler acısı durumda iken bu söz konusu olamaz. Türkiye’de Kaç Belediye var? Bu Belediyelerin kaçında barınak var? Sokaklar onların, dünya onların, biz insanların olduğu kadar onlar da adil yaşamayı davranılmayı yasal haklarının olmasını hak ediyor.

Onlar insanlığa emanet, özgürlüklerini elinden almayın. Sev, besle, yaşat kısırlaştır.

Sokak hayvanları özgürce insanlarla yaşamaya devam etmeli, onlar bizim rengimiz kültürümüz, koruyucumuz. İnsanların en iyi dostu. Onları barınağa hapsedemezsiniz ki.” dedi.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ