Demokrat Zafer

Kavlak’tan MESS’e: TÜİK verileriyle gelmeyin!

Türk Metal Sendikası Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde uzlaşamadığı MESS’e karşı Kocaeli’de on binlerce işçinin katılımıyla başlayan mitingde konuşan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak; “TÜİK’in açıkladığı rakamlara kimse inanmıyor, fakirleşiyoruz. Masaya gelin ama çakma TÜİK verileriyle gelmeyin” dedi.

Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamayan MESS’e karşı aldığı miting kararını bugün Kocaeli’de hayata geçiren Türk Metal Sendikası ve üyelerinin düzenlediği dev miting Türkiye’nin dört bir yanından Kocaeli’ye gelen on binlerce işçinin katılımıyla devam ediyor.

“TÜİK’E KİMSE İNANMIYOR, FAKİRLEŞİYORUZ”

Sloganların atıldığı mitingde 13.00 itibariyle kürsüye geçerek işçilerin taleplerini sıralayan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, MESS’e seslenerek; “TÜİK’e sesleniyorum bu enflasyonu neye göre açıklıyorsunuz? Masaya gelin ama o çakma TÜİK verileriyle gelmeyin. Ülkenin dört bir yanından on binlerce işçinin akın ettiği mitingde, işçilerin hedefi TİS için seslerini duyurabilmek.

“ÖLÜMÜNE ÇALIŞTIK, KAZANACAĞIZ”

Bu mitingimizin adı, rastgele seçilmiş bir ad değildir. Bu mitingimiz, “Ölümüne çalıştık, kazanacağız” mitingidir. Evet, biz ölümüne çalıştık. Biz, canımız pahasına çalıştık. Herkes evindeyken, sıcak yuvasında, çoluk çocuğuyla beraberken, biz çarkları döndürdük, bacaları tüttürdük. Emeğin en kutsal değer olduğunu, dosta, düşmana gösterdik. Biz, Bu pandemi döneminde şehitler verdik. Arkadaşlarımızı kaybettik. Onları toprağa verip yine tezgahımızın başına döndük. Biz, ölümüne çalıştık, ölümüne çalıştık. Biz, nedeni olmadığımız bir sorunun mağduru olmak istemiyoruz. Biz, bu krizlerin bedelini ödemek istemiyoruz. Biz her şeyi fazlasıyla hak ediyoruz. Biz, karakışta işten atılmak istemiyoruz. Biz, evimize helal ekmek götürmek, çoluk çocuğumuzun yüzüne bakabilmek istiyoruz.

” ENFLASYON RAKAMLARI GERÇEĞİ YANSITMIYOR”

TÜİK yetkililerine de seslenmek istiyorum. Açıkladığınız o enflasyon rakamları, gerçeği yansıtmıyor. Yahu el insaf. Siz bu rakamları nereden alıyorsunuz? Söyleyin de biz de oradan alış veriş yapalım. Sizin ilan ettiğiniz o gerçek dışı rakamlar, sözleşme masasında bizim karşımıza çıkıyor. Sizin ilan ettiğiniz o gerçek dışı rakamlar yüzünden bizim soframızdaki ekmeğimiz küçülüyor. Biz fakirleşiyoruz, fakirleşiyoruz. MESS’e bir kez daha sesleniyorum. Biz çalışıyoruz, biz üretiyoruz, biz kazandırıyoruz. Önce kendinize gelin, sonra da masaya gelin. Gelin ama bu çakma TÜİK rakamlarıyla gelmeyin.

“MÜCADELENİN KRALINI VERİRİZ”

Biz bugüne kadar, sosyal ortağımıza karşı yalnızca iyi gün dostu olmadığımızı kötü günde de onların yanında olduğumuzu her fırsatta gösterdik. Ne emeğimizi, ne mesaimizi ne de canımızı esirgedik. Şimdi sıra onlarda. Ne demişler; yiğit bin yaşar, fırsat bir düşer. Ne kadar yiğit olduklarını şimdi göreceğiz. Gösterin iyi niyetinizi, gösterin dostluğunuzu, gösterin yiğitliğinizi. Biz de görelim. Artık deniz bitti, bitti. Sakın unutmayın, deniz bizim için biterse, sizin için de bitmiş demektir. Zaman yaklaşıyor, o masadan hakkımızı almadan kalkmayacağız. O masayı miting alanına çevireceğiz. O masada direneceğiz. İşi sokaklara taşımayı da iyi biliriz. Biz, o sokakların yabancısı değiliz. Biz, o sokaklarda büyüdük, o sokaklardan geldik. Gerektiğinde yine o sokaklara döneriz, mücadelenin kralını veririz… Kralını veririz…

“YİĞİTLİĞİNİZİ GÖSTERİN BİZ DE GÖRELİM”

Türk Metal Sendikası, Kocaeli’de on binlerce üyesinin katılımıyla “Metal Emekçileri Büyük Yürüyüş ve Mitingi” düzenledi. Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşmaz tutum sergileyen MESS yetkililerine seslendi. “Biz ölümüne çalıştık, ürettik” diyen Pevrul Kavlak, “Biz, nedeni olmadığımız bir sorunun mağduru olmak istemiyoruz.” İfadesiyle işverenlere tepki gösterdi. TÜİK’in açıkladığı rakamların gerçek enflasyonu yansıtmadığını vurgulayan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Kavlak, “Sizin ilan ettiğiniz o gerçek dışı rakamlar, sözleşme masasında bizim karşımıza çıkıyor. Sizin ilan ettiğiniz o gerçek dışı rakamlar yüzünden bizim soframızdaki ekmeğimiz küçülüyor.” dedi. MESS yetkililerini son kez uyaran Kavlak,” Biz çalışıyoruz, biz üretiyoruz, biz kazandırıyoruz. Önce kendinize gelin, sonra da masaya gelin. Gösterin iyi niyetinizi, gösterin dostluğunuzu, gösterin yiğitliğinizi. Biz de görelim.” diye konuştu.

“BUGÜN BİZİ YALNIZ BIRAKMAYANLARA TEŞEKKÜRLER”

Türk-İş Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak Büyük Kocaeli Mitingi konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Türkiye işçi sınıfının örgütlü gücü, halkımızın umudu TÜRK-İŞ’imizin değerli yönetim kurulu üyeleri, TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalarımızın değerli Genel Başkanları ve Yöneticileri, kardeş sendikalarımızın değerli temsilcileri, metal emekçilerinin bu büyük mitingine hoş geldiniz. Bugün, bizi bu alanda yalnız bırakmayan, emek dostları, değerli milletvekilleri, belediye başkanları, siyasi partilerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın değerli temsilcileri, değerli basın emekçileri, hoş geldiniz. Metal emekçilerinin bu kutsal mücadelesine omuz veren kardeş sendikalarımızın değerli üyeleri, çok kıymetli misafirler, değerli hanımefendiler, sevgili çocuklar, sizler de hoş geldiniz.

“PATRONLARIMIZ KARLARINA KAR KATSIN DİYE”

Alnımızdan akan her damla ter için, soframızda küçülen her dilim ekmek için, cebimizde eriyip giden her kuruş için, ölümüne çalıştığımız her gün için, mücadele edenler. Ekmeğinin peşinden koşanlar, caddeleri, meydanları eylem alanına çevirenler, işçi sınıfının önünü açanlar, metal işçileri, kardeşlerim, can dostlarım. Büyük Kocaeli Mitingimize hoş geldiniz, hoş geldiniz, hoş geldiniz. Kardeşlerim! Bu mitingimizin adı, rastgele seçilmiş bir ad değildir. Bu mitingimiz, “Ölümüne çalıştık, kazanacağız” mitingidir. Evet, biz ölümüne çalıştık. Biz, canımız pahasına çalıştık. Herkes evindeyken, sıcak yuvasında, çoluk çocuğuyla beraberken, biz çarkları döndürdük, bacaları tüttürdük. Emeğin en kutsal değer olduğunu, dosta, düşmana gösterdik. Ülkemiz sanayisi durmasın diye, ekonomimiz zarar görmesin diye, patronlarımız karlarına kar katsın diye, biz Canımız pahasına çalıştık. Canımız pahasına çalıştık.

“BU BULUŞMA İNSAN YERİNE KONULMAYAN MİLYONLAR İÇİNDİR”

Biz, Bu pandemi döneminde şehitler verdik. Arkadaşlarımızı kaybettik. Onları toprağa verip yine tezgahımızın başına döndük. Biz, ölümüne çalıştık, ölümüne çalıştık. Değerli kardeşlerim, bu miting, bu coşku, bu görkemli yürüyüş, yalnızca metal işçileri için değildir. Bu miting, pandemi döneminde canları pahasına çalışan tüm emekçiler içindir. İşten atılan, ücretsiz izne çıkarılan, tüm emekçiler içindir. Bu büyük miting, örgütsüz işçiler içindir. Esnek, kuralsız, güvencesiz çalışanlar içindir. İşsizler içindir. Emeklilikte yaşa takılanlar içindir. Gelecekten umudunu yitirmiş gençler içindir. Bu miting, ezilenler, sömürülenler, hor görülenler, emeğinden başka hiçbir şeyi olmayanlar içindir. Bu büyük miting, sendikalaştıkları için işten atılan, örgütlenme hakkı yok sayılanlar içindir. Bu görkemli buluşma; bu ülkede, emeğinin ve alın terinin karşılığını alamayan, susturulan, bastırılan, insan yerine konulmayan milyonlar içindir. Milyonlar içindir.

“METAL İŞÇİSİNE HAKKINI VERMEYEN MESS”

Buradan, Kocaeli Meydanı’ndan, emeğin bu kutsal kürsüsünden, hak için, ekmek için, gelecek için, aş için, iş için mücadele eden tüm emekçilere selam olsun. Değerli dostlarım, bu miting, yalnızca metal işçisine hakkını vermeyen MESS’e karşı değil, emeği hor görenlere, hakkını vermeyenlere cevap vermek, “Evet, biz buradayız” demek içindir. Bu büyük buluşmamız, Türkiye işçi sınıfının ayağa kalktığı, “Yeter artık” dediği, “bıçak kemiğe dayandı” dediği bir haykırıştır, bir direniştir. Bu şanlı direnişin simgesi, işçi sınıfının gözbebeği, buzkıran gemisi Türk Metal’in yiğit üyeleri! Çeşitli nedenlerle mitingimize katılamayan, evlerinde, televizyonları başında bizi izleyen değerli kardeşlerim, hepinize bir kez daha, selam olsun.

“EYLEMSE EYLEM, GREVSE GREV”

Kardeşlerim, günlerdir, haftalardır sokaklardayız. Eylemlerimize önce işyerimizde başladık. Vardiya değişimlerinde eylemler yaptık. İşi durdurduk. O da yetmedi, sesimizi daha güçlü bir şekilde duyurmak için, kent meydanlarına çıktık. Sokaklardan, caddelerden sel gibi aktık. Önce İzmir’deydik… Sonra Manisa’dan seslendik. Bursa’daydık… Eskişehir’deydik… Çerkezköy’de, Gebze’de, Sakarya’da, Ankara’daydık… İşte şimdi buradayız… 10 binlerle, Kocaeli’den sesleniyoruz… Bizim başka bir niyetimiz yok, gizli bir ajandamız yok. Hepimiz alın terimizin karşılığı için mücadele ediyoruz. Kara, yağmura, soğuğa bakmadan insan gibi yaşamak için hak mücadelesi veriyoruz. Bilmeyenlere, görmeyenlere, duymayanlara, sesimizi duyurmak için olanca gücümüzle bağırıyoruz. Olanca gücümüzle bağırıyoruz. Eylemse eylem, grevse grev.

Değerli arkadaşlarım, 12 Ekim 2021 günü, 130 bin metal emekçisi için işveren sendikası MESS ile Masaya oturduk. Tüm iyi niyetimizle, samimiyetimizle, Metal emekçilerinin hakkı için, ülın terinin karşılığı için 6 oturum gerçekleştirdik. Ancak şimdilik hak ettiğimizi alamadık.

Zor bir yola çıktık. Yolumuz zor, Sıkıntımız büyük. Artık hepimiz Sözün bittiği yerdeyiz. Artık hepimiz dayanma gücümüzün sınırındayız. Artık hepimiz dardayız, zordayız. Günlerdir hepimiz ayaktayız, eylemdeyiz. Dedim ya artık sözün bittiği yerdeyiz. Bıçağın kemiğe dayandığı noktadayız.

Değerli dostlarım, buradan MESS yetkililerine sesleniyorum. Onların vicdanına, en masum, en insani duygularına sesleniyorum. Artık deniz bitti, bitti… Sakın unutmayın, deniz bizim için biterse, sizin için de bitmiş demektir. Onun için, bu işi daha fazla uzatmanın anlamı yok. Gelin masaya, bu işi bitirelim… Gelin masaya, iyi bir sözleşme yapalım… Gelin masaya, nereye varacağı belli olmayan bu koşullarda siz de, biz de önümüzü görelim. Bizi bekletmeyin, oyalamayın. Hakkımızı verin, elimizi havada bırakmayın, el sıkışalım, işimizin başına dönelim.

Buradan uyarıyorum! Sakın o masaya gelirken ekmeğimize göz dikmeyin. Sakın o masaya gelirken alın terimizi hor görmeyin. Sakın o masaya gelirken, ölümüne çalıştığımız günleri görmezden gelmeyin. Yoksa biz de sizi görmezden geliriz. Vallahi de geliriz, billahi de geliriz.

Bakın, son iki sözleşme sürecimizde, bizim taleplerimize karşı gösterdikleri duyarlılık ve sergiledikleri işbirliği için MESS yetkililerine teşekkür ediyorum. Ama o günler iyi günlerdir. Asıl olan bugündür, bugün. MESS bugün önemli bir sınavın eşiğindedir. O sınav dostluk sınavıdır. O sınav vefa sınavıdır. Biz bugüne kadar, sosyal ortağımıza karşı yalnızca iyi gün dostu olmadığımızı kötü günde de onların yanında olduğumuzu her fırsatta gösterdik. Ne emeğimizi, ne mesaimizi ne de canımızı esirgedik. Şimdi sıra onlarda. Ne demişler; yiğit bin yaşar, fırsat bir düşer. Ne kadar yiğit olduklarını şimdi göreceğiz. Gösterin iyi niyetinizi. Gösterin dostluğunuzu. Gösterin yiğitliğinizi. Biz de görelim, biz de görelim.

Değerli arkadaşlarım, buradan TÜİK yetkililerine de seslenmek istiyorum. Açıkladığınız o enflasyon rakamları, gerçeği yansıtmıyor. Yahu el insaf, siz bu rakamları nereden alıyorsunuz? Söyleyin de, biz de oradan alış veriş yapalım. Biz dün aldığımız peyniri, zeytini bugün aynı fiyata alamıyoruz. Her alış verişimizde torbamız küçülüyor, ödediğimiz artıyor. O nedenle, sizin açıkladığınız o rakamlara kimse inanmıyor, inanmıyor. Ancak, ne oluyor biliyor musunuz? Sizin ilan ettiğiniz o gerçek dışı rakamlar, sözleşme masasında bizim karşımıza çıkıyor. Sizin ilan ettiğiniz o gerçek dışı rakamlar yüzünden bizim soframızdaki ekmeğimiz küçülüyor. Cebimizdeki paramız azalıyor. Biz fakirleşiyoruz, fakirleşiyoruz.

Yarın Aralık ayının enflasyonu açıklanacak, Gelin, çarşının, pazarın enflasyonunu açıklayın. Gelin, elinizi vicdanınıza koyun. Sizin açıkladığınız o enflasyona göre zam alan bu ülkenin işçisine, memuruna, emeklisine kıymayın. Bu ülkeyi sırtında taşıyan emekçilere kıymayın. Bu yaptığınız kul hakkı yemektir. Ayıptır, günahtır.

Değerli arkadaşlarım, MESS’e bir kez daha sesleniyorum. Sanmayın ki, o çarklar kendiliğinden dönüyor, o bacalar kendiliğinden tütüyor. Sanmayın ki, bir sihirli el dokunuyor ve metal sektörü ihracat rekorları kırıyor, şampiyon oluyor. Kendinize gelin, kendinize. Onların hepsini biz yapıyoruz. Biz çalışıyoruz, biz üretiyoruz, biz kazandırıyoruz. Önce kendinize gelin, Sonra da masaya gelin. Gelin ama bu çakma TÜİK rakamlarıyla gelmeyin. Bu işi adaletli bir şekilde bitirelim. Hakkı koruyalım. Gelin masaya, gelin. Ama o masada da adil olun, vicdanlı olun, hakkı koruyun. Sakın bizim karşımıza içi boş söylemlerle, aslı astarı olmayan bahanelerle çıkmayın. “Yok salgınmış, yok kovitmiş, yok krizmiş, yok işyerlerinde duruşlar varmış.” Bunlarla gelmeyin. Sizin yaşadığınız kriz de bizim yaşadıklarımız pembe dizi mi? Sizin yaşadığınız sıkıntı da, bizim yaşadığımız düğün, bayram mı?

Evet, biz de biliyoruz. Ülkemizin en büyük fabrikaları üretime ara veriyor. Peki, o fabrikaları biz mi durduruyoruz? Üretimden biz mi kaçıyoruz? Çip krizini biz mi yaratıyoruz? O nedenle, sakın bize duruşları bahane etmeyin. Çünkü biz, bütün krizlerin faturasını canımızla ödedik. Biz, canımız pahasına çalıştık. Biz, ölümüne çalıştık. Ölümüne çalıştık.

Değerli kardeşlerim! Biz umutsuz değiliz. Biz, çaresiz değiliz. Biz, hiçbir zaman hayattan ümidimizi kesmedik. “Buraya kadarmış” demedik. Mücadeleyi bırakmadık. Kendimize güvendik. Bir olduk, iri olduk, diri olduk. Yine öyle olacağız. Bundan önce çalıştık, ürettik, hakkımızı aldık. Yine alacağız. Zorluklar karşısında, “bana mısın?” demedik. Yine demeyeceğiz. Zaman yaklaşıyor, O masadan hakkımızı almadan kalkmayacağız. O masayı miting alanına çevireceğiz. O masada direneceğiz. 2017 sözleşmesinde çıtayı BURAYA koyduk, 2019’da BURAYA çıkardık, Şimdi BURAYA koyacağız, BURAYA. Vallahi de koyacağız, billahi de koyacağız.

 

Değerli arkadaşlarım! Biz, Nedeni olmadığımız bir sorunun mağduru olmak istemiyoruz. Biz, bu krizlerin bedelini ödemek istemiyoruz. Biz her şeyi fazlasıyla hak ediyoruz. Biz, karakışta işten atılmak istemiyoruz. Biz, evimize helal ekmek götürmek, çoluk çocuğumuzun yüzüne bakabilmek istiyoruz. Biz, üz kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz. Biz, iş cinayetlerinde can vermek istemiyoruz. Biz, bu ülkede çalışmak, üretmek, ürettiğimizden hakça pay almak istiyoruz. Biz, insanca yaşamak istiyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz.

Değerli arkadaşlarım, Biz, sosyal diyaloğu hiç terk etmedik. Uzlaşmak için her yolu denedik. İyi niyetimizi gösterdik. Ancak gördük ki, muhatabımız bunu anlamıyor. Bizi zorluyor, zora koşuyor… Evet, biz, mücadelemizle, verdiğimiz yaşam kavgasıyla, içimizde yanan memleket sevdasıyla, zor zamanların insanlarıyız. Fakat şunu da hiç kimse aklından çıkartmasın. Zor zamanların insanlarıyız, ama kölesi de değiliz, değiliz. Biz, Bu süreci barış içinde masada bitirmek istiyoruz. Ama olmazsa, işi sokaklara taşımayı da iyi biliriz. Biz, o sokakların yabancısı değiliz. Biz, o sokaklarda büyüdük, o sokaklardan geldik. Gerektiğinde yine o sokaklara döneriz, mücadelenin kralını veririz… Kralını veririz…

Biz, Sizden aldığımız güçle, arkamızda sizin desteğinizle, işte bu alanın gücüyle, o masada en iyisini yapmak için, en iyisini almak için, ne gerekiyorsa onu yapacağız. Yine haykıracağız. Nefesimiz yettiğince bağıracağız. Bir kez daha hep beraber. Eylemse eylem. Grevse grev. Eylemse eylem, Grevse grev.

Değerli kardeşlerim, Yağmura, soğuğa rağmen, ekmeğinizin peşinden buraya kadar geldiniz. Hepinize teşekkür ediyorum. Bu dava hepimizin davasıdır. Bir hak davasıdır. Bu davayı ancak birlikte çözebiliriz. O nedenle, bugün burada olamayan, ancak kalbi bu alanda atan arkadaşlarım olduğunu da çok iyi biliyorum. Onlara da teşekkür ediyorum. Bugün bu alanda bizlerle olan tüm dostlarımıza, güvenliğimizi sağlayan emniyet güçlerine, sesimizi tüm Türkiye’ye duyuran gazeteci kardeşlerime, herkese teşekkür ediyorum. Kocaeli dışından gelen arkadaşlarım, lütfen dikkatli gidin. Sizin canınız bizim için her şeyden daha değerli. Hepinize kazasız, belasız Hayırlı bir yolculuk diliyorum.

Her yeni yıl, yeni umutların yeşerdiği bir yıldır. 2022 yılının, umutlarımızın, heyecanlarımızın beklentilerimizin karşılandığı güzel bir yıl olmasını diliyorum. Sizlere, ailelerinizle birlikte yeni yılda sağlık, mutluluk, huzur ve refah diliyorum. Allah’a emanet ediyorum. Hepinizi bir kez daha sevgiyle, saygıyla kucaklıyorum. Sağ olun… Var olun…

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ