TDP: ASGARİ ÜCRET İŞÇİNİN ELİNE GEÇMEDEN PUL OLDU

Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkan Yardımcısı, İşveren Kuruluşları, Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu asgari ücret ile ilgili açıklamalarda bulundu. Hatipağaoğlu, “Emekçilerin merakla beklediği asgari ücret dün itibariyle açıklandı. Hükümet tarafından büyük bir zafer olarak ilan edilen ve emekçinin alım gücünü yükselttiği iddia edilen asgari ücretle alakalı açıklamalarda bulunan Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu, “Emekçinin, işçinin cebine girecek her kuruşun onlar için ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Hükümet gelir vergisi ve damga vergisini asgari ücretten kaldırarak olumlu bir iş yapmıştır. Fakat gönül isterdi ki bu vergileri de işçinin net maaşına dahil edebilelim. 2021 yılının başında 2825 liralık asgari ücret 383 dolara denk gelirken dün açıklanan asgari ücret yaklaşık 273 dolara denk geliyordu. Arada emekçinin cebinden kayıp giden 110 dolarlık acı bir fark var. Üstelik asgari ücret açıklamasından 1 gün sonra yani bugün de paramızdaki değer kaybı sebebiyle emekçinin cebine girecek ücretin dolar karşılığı 265 dolar civarına indi. Şubatın başında ocak ayı maaşları eline geçecek emekçi 1,5 ay sonra eline zamlı bir maaş değil erimiş ve pul olmuş alım gücü yerlerde sürünen bir maaş alacak.” dedi.

SORUN RAKAMLAR DEĞİL ALIM GÜCÜ

Hükümetin yaptığı en büyük hatanın asgari ücreti sayısal olarak artırıp alım gücü olarak dibe çekmek olduğunu belirten Hatipağaoğlu, “Asgari ücretin bin lira ya da on bin lira olmasından ziyade sorulması gereken soru şudur; asgari ücretle kaç kilo peynir alıyoruz, kaç kilo et alıyoruz, kaç ekmek alıyoruz? Eğer bu sorulara tatmin edici yanıt verebiliyorsak biz ilerliyoruz demektir. Yok eğer bizim emekçilerimiz markete her girdiğinde temel gıda maddelerinin fiyatına bakıp alamıyorsa burada yapısal bir sorun vardır. Merkez Bankası tarafından yapılan 1 puanlık faiz indiriminin piyasa koşulları bağlamında hiç bir anlamlı gerekçesi bulunmamaktadır. Sistematik bir şekilde yanlış bir para politikası uygulanmaktadır. Dolar kuru böyle yukarıya doğru gittikçe, enflasyon da maalesef hız kesmeyecektir. İnatla sürdürülen bu yanlış politikalarla ekonomik kriz derinleşmektedir. Bu krizin de maliyetini de hep dar gelirliler ve emeğiyle geçinenler ödemektedir.” şeklinde konuştu.

ÇÖZÜM YAPISAL REFORMLAR

Dış güçlere suç atmanın, iç siyasette kavga havası oluşturmanın ve hamasetin ekonomik durumu düzeltmeye hiçbir katkısı olmayacağını söyleyen Hatipağaoğlu, “Akılcı, bilimsel bir ekonomi politikası ve liyakat sahibi kişilerin ekonominin başına getirilmesi düzlüğe çıkabilmemiz açısından oldukça önemli. Yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü, ekonomi kurumların politika özerkliği gibi konularda acil reform yapılmalıdır. Ve mutlaka parlamenter demokratik sisteme dönülmelidir. Aksi takdirde ekonomik gelişmeden bahsedilemez.” ifadelerini kullandı.