Demokrat Zafer

Aday sayısı ne kadar çok olursa, katılım o kadar yüksek olur

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin şimdilik herhangi bir seçim ittifakına katılma niyeti olmadığını, muhalefetin cumhurbaşkanlığı seçimine birden fazla adayla girmesi gerektiğini söyledi. İnce, “Kesinlikle çoklu aday olması lazım. Bence Sayın Kılıçdaroğlu da, Akşener de aday olmalıdır, HDP de aday çıkarmalıdır. Aday sayısı ne kadar çok olursa, katılım o kadar yüksek olur. Buna rağmen Erdoğan, birinci turda 50+1’i alıyorsa zaten yapılacak bir şey yok” dedi.

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin şimdilik herhangi bir seçim ittifakına katılma niyeti olmadığını, muhalefetin cumhurbaşkanlığı seçimine birden fazla adayla girmesi gerektiğini söyledi.

İnce, “Kesinlikle çoklu aday olması lazım. Bence Sayın Kılıçdaroğlu da, Akşener de aday olmalıdır, HDP de aday çıkarmalıdır. Aday sayısı ne kadar çok olursa, katılım o kadar yüksek olur. Buna rağmen Erdoğan, birinci turda 50+1’i alıyorsa zaten yapılacak bir şey yok” dedi.

Yeni parti kurması nedeniyle siyasi partilerin kendisine kızabileceğini ve “bunun da normal olduğunu” belirten İnce, “Doğru bir iş yaptığımıza inanıyoruz. Herkes dostları arasına giriyorsa, biz de dostu sayılırız, canınızı sıkmayın. Biz de düşman değiliz” diye konuştu.

CHP’den ayrılarak 17 Mayıs’ta Memleket Partisi’ni kuran Muharrem İnce, partisinin cumartesi günü yapılacak 1. Olağan Kurultayı öncesi, gazetecilerle sohbet toplantısında buluştu.

Mayıs ayında kurulmalarına karşın, şimdiye kadar 53 ilde kongrelerini tamamladıklarını açıklayan İnce, hızla kurultaya gitmelerini ise “erken seçim olasılığına” bağladı:

“Biz 81 ili de bekleyebilirdik, neden beklemedik? Erken seçim dedikoduları var, biz seçime girmek istiyoruz. Ya sayın cumhurbaşkanı seçime götürür ya da 360 milletvekili lazım. Her iki durumda da erken seçim olma ihtimali cumhurbaşkanına bağlı. Biz hazırlıklarımızı tamamladık. Cumartesi günü saat 10.00’da büyük kurultayımızı yapıyoruz. Her şeyimiz şeffaf.”

“DEVRİM YAPTIK”

Muharrem İnce, parti tüzüğüne, genel başkan adayının üyelerin oylarıyla belirlenmesi ilkesini koyduklarını belirterek, böylece “delege ağalığına” son verdiklerini söyledi:

“Türkiye’de bir devrim yaptık. Bugün 12 bin 800 kişi oy kullanır, yarın 128 bin kişi oy kullanır. Öbür gün 1 milyon 280 bin kişi oy kullanır. Gerçekten bir devrimdir bu. Bir başlangıçtır, bir özgüvendir bir yola çıkıştır. Üyelerin önüne sandığı koyduk. Tabii ki bugün Muharrem İnce çıkacak ama yarın meçhul. Keşke bütün siyasi partiler bu şekilde olmuş olsa. Yani delege ağalığına son verdik biz.”

Memleket Partisi’nin alacağı önemli kararlar öncesi “parti içi referandum” mekanizmasını işleteceğini belirten İnce, cumhurbaşkanlığı seçimininde, kendi adaylarının ikinci tura kalamaması halinde, “hangi partinin adayının destekleneceği” gibi konularda da üyelerin oylarıyla karar alınabileceğini söyledi.

“ERDOĞAN, BİRİNCİ TURDA 50+1 ALIYORSA ZATEN YAPILACAK BİR ŞEY YOK”

İnce, önümüzdeki seçimlerde iktidarın değişmesi ve “Yorgun Erdoğan’ın gitmesi gerektiğini” dile getirirken, “Ama siyaset bir iddia ve ikna işidir. Biz iddiamızı ortaya koyuyoruz. Bir partinin genel başkanının mevcut sisteme göre cumhurbaşkanı adayı olması haber bile değildir. Olmuyorsa haberdir. Mutlaka olmalıdır” görüşünü dile getirdi.

Muhalefet için tek aday önerisinin “matematik bilmeyenlerin işi olduğu” görüşünü savunan İnce, bu durumun seçime katılımı artıracağını vurguladı ve şöyle devam etti:

2014 seçimlerinde katılım yüzde 74’tü. Tek aday vardı. 14 partinin adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’ydu. Tam da Erdoğan’ın istediği gibiydi. 2018’de beş aday vardı, katılım yüzde 84’tü. 10 puan fazla.

Bence Sayın Kılıçdaroğlu da Akşener de aday olmalıdır, HDP de aday çıkarmalıdır. Aday sayısı ne kadar çok olursa, katılım o kadar yüksek olur. Buna rağmen Erdoğan, birinci turda 50+1’i alıyorsa zaten yapılacak bir şey yok. Ama bu adaylar topluma söz vermelidir. İkinci tura kalırsak kim ikinciyse onu desteklemek üzere söz vermelidir. Öyle yapılabilir. Ama çatı adayla gidilmesi katılımı düşürecektir.

İnce, 15 bin dolayında üyeleri olduğunu ve kurultaydan sonraki hedeflerinin hızla 100 bin üyeye ulaşmak olduğunu belirterek, “Üye kampanyasını başlatacağız, bir an önce seçime katılalım diye bunu yaptık…İlk hedefimiz 100 bin üye yapmaktır. 100 bin imza ile Cumhurbaşkanı adaylığı…’Memleket Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ diyemiyorum. İnce aday adayıdır, üyeler karar verecek.”

MEYDANLARA ÇIKTIĞIMDA YİNE BAŞ AKTÖR OLACAĞIMA İNANIYORUM”

İktidarın değişmesi için ne gerekiyorsa yapacaklarını belirten İnce, muhalefetten bir başka adayın öne çıkması halinde adaylıktan çekilip çekilmeyeceği” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

Ben rüştümü ispat etmiş bir adayım. İlk kez aday olmuyorum. Ben yine meydanlara çıktığımızda baş aktör olacağıma inanıyorum. Ama nezaketten dolayı bunu söylemem gerekiyordu, söyledim. Ama daha altta güreşenlere de saygısızlık etmemek için gerekirse de yarışırız.

“DÜŞMAN DEĞİLİZ”

İnce, parti kurması nedeniyle, Millet İttifakı ortaklarının kendisine mesafe koyup koymadığı veya bu partiler içinde kendisiyle temas veya görüş alışverişinde bulunup bulunulmadığına ilişkin soru üzerine, isim vermeden, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Dostlarımızla iktidar olacağız” sözlerine göndermede bulundu:

Bir sokakta kebapçı dükkanınız olsaydı, yanda da ben dükkan açsaydım, siz içten içe bana kızmaz mıydınız? Kebapçı bile kızıyorsa, siyasi partiler hayda hayda kızacaktır, bu normaldir. Biz işimize bakacağız, alınganlık gösterdiğimiz yok. Doğru bir iş yaptığımıza inanıyoruz. Herkes dostları arasına giriyorsa, biz de dostu sayılırız, canınızı sıkmayın. Biz de düşman değiliz.

“ÖNEMLİ OLAN GÜÇLER AYRILIĞI”

Seçimlere dönük muhalefetin, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”, Cumhur İttifakı’nın ise “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin devamı”nı vadettiği anımsatılarak, “Sizin bir sistem tasarımızın var mı?” sorusu üzerine de İnce, kendilerinin “Kuvvetler Ayrılığı”nı öncelediğini vurguladı:

Dünyada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi diye bir sistem yoktur, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem diye de bir şey yoktur. Güçlendirmeyince farklı mı oluyor? Önemli olan güçler ayrılığıdır sistemde….Türkiye’de güçler ayrığı yok, yasama iktidarın kontrolünde. Bu sistem parlamenter sistem olsa ne olacak? Bu sistemi doğru bulmuyorum ama geçmiş sistem doğru muydu? Hayır…Bugün kötünün kötüsü olması, eskiyi geri getireceğiz anlamına gelmez. Adıyla uğraşmıyorum. Güçler ayrılığı olursa o sistemi destekleyeceğiz.

“ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ BİTMEDEN SEÇİM OLMAZ”

İnce, “erken seçim dedikodularını” dikkate alarak hızla kurultay sürecini tamamlama kararı aldıklarını söyledi. 2022 sonbaharından önce “baskın seçim” ihtimali görmediğini belirtti:

Ben öngörmüyorum, yanılırsam ona bir şey diyemem. Hatta diyorum ki, son günlerdeki gelişmeleri görünce Erdoğan Çanakkale Köprüsü’nü açmadan seçime gitmeyecektir diye düşünüyorum. Mektubu böyle okuyorum.

“ŞİMDİLİK İTTİFAK NİYETİMİZ YOK”

Muharrem İnce, Memleket Partisi olarak bir ittifak içinde yer alıp almayacaklarına ilişkin soru üzerine de “seçime tek başına girme koşullarını zorlayacaklarını” söyledi. Hedeflerinin yüzde 50+1 oy almak olduğunu olduğunu vurgulayan İnce, “Aman şimdi bu yanlış ama söylersek ittifak ortağımıza ayıp oluyor demek doğru değil. AK Parti, MHP’yi, MHP de AK Parti’yi eleştiremez bu doğru değil. Birleştirin partileri o zaman. Siyasette yanlışı gördün mü çakacaksın, babanın oğlu olsa affetmeyeceksin. Zamanı gelince ittifak kurulur mu kurulur, konuşuruz onu. Ama şimdilik böyle bir niyetimiz yok” dedi.

“SİSTEMİN CANINA OKUYORLAR, MUHALEFETE KURDELE TUTTURUYORLAR”

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Yargıtay binası açılışında kurdele kesilmeden önce dua etmesi ile başlayan laiklik tartışmasına da değinen İnce, Erbaş’ın açıklamalarına tepki gösterirken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin laiklik konusundaki açıklamalarını ise “yerinde bulduğunu” söyledi:

Diyanet İşleri Başkanı, sarayın şeyhülislamıdır. Bir rozeti eksik. Bu adam siyaset yapıyor, yollara düşmüş sarayın şeyhülislamı, kimsiniz siz, dinin sahibi misiniz, böyle bir şey olamaz. Fetvalara bak camiye alınacak cenazeler, alınmayacak cenazeler…Kendini bunlar ne zannediyor. Aman sesimizi çıkarmayalım, muhafazakarları kızdırmayalım diyemezsiniz. Kim kızarsa kızsın böyle bir mantık olabilir mi? Sistemin canına okuyorlar muhalefete de kurdele tutturuyorlar. Fetvalar devrine mi döndük. Türkiye’yi hukuk devletiyle mi, fetvalarla mı yöneteceğiz?

Sayın Devlet Bahçeli ile pek anlaşamayız ama açıklamalarını çok yerinde buldum. Bunlarla oynamamak lazım. Diyanet İşleri Başkanı, çıkar cübbeni gir siyasete kardeşim. Ya da yakana tak bir ampul, rozet, siyaset yap!

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ