Demokrat Zafer

Müslüman Türk kadını tarihin hiç bir döneminde hiç bir güç zincire vurulmadı!

Türk Diyanet Vakıf-Sen’den sert kınama! Türk Diyanet Vakıf-Sen Bursa Şube Başkanı Hilmi Şanlı; Edremit’te Belediye ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin programında yaşaşan olaylarla ilgili yaptığı açıklamada; “Türk Müslüman Türk kadını tarihin hiç bir döneminde zincire vurulmamıştır. Edremit Belediyesi ve sözde Çağdaş yaşamı Destekleme Derneğinin düzenlemiş oldukları programda çarşaf giydirilmiş bir kadının zincire vurularak aşağılanması, hakir görülmesi, ayrıştırılması hangi sözde ve çağdaş derneğe yakışır.

Yapanları ve yaptıranları, Türk DİYANET VAKIF-SEN BURSA ŞUBESİ olarak kınıyoruz. Önce çarşaflı kadını zincire vurup daha sonrada içinden açık bir bayan çıkararak neyi ifâde etmek istiyorsunuz ? Böyle yapa yapa milleti ayrımcılığa sevk ediyorsunuz kışkırtıyorsunuz yoksa normal hayatta açık bir bayanla kapalı bir bayan arkadaş dost sırdaş yoldaş olup gezebiliyor. 

Ne demek bu ya zincire vurulmuş kapalı bir bayanın içinden açık bir bayanı çıkarmak ne demek ya ?

Biz böyle satıyoruz namusumuzu işte böyle mi demek ne saçma birşey bu bunlar çağdaşlık değil laiklik falan değil. Geri kafalılık yobazlıktır, gericiliktir, bölücülüktür. Müslüman Türk kadını tarihin hiç bir döneminde zincire vurulmamıştır. Erleri cephede ilken, hem çocuklarına bakmış ve hemde cepheye mühimmat taşımışlardır. Sayın Basın Mensupları; Anadolu düşman işgaline uğradığı zaman, bu topraklar için ter dökmüş, elleri nasır bağlamış, evlatlarını bu toprakların nimetleriyle büyütmüş Anadolu kadını, bu kutsal vatanın savunucusu olarak ortaya çıkmıştır. Anadolu kadınından daha fazla bu toprakların kıymetini bilen yoktur. Evlatları, eşleri, babaları bu topraklar için can vermişlerdir.

Bu topraklar Türk kadınının el emeği, göz nuru ve namusudur. Bu nedenle 1000 yıldır üzerinde var olduğumuz bu yurda; Anadolu, Anavatan ve Anayurt denilmektedir. Düşmanın Anadolu’ya girmesi demek, Anadolu kadınının ocağına tecavüz edilmesi, namusunun tehlikeye girmesi demektir. Müslüman Türk kadını, eline çapasını, kazmasını, orağını ve silahını alıp düşmana karşı erkeğiyle birlikte savaşması dışında cephe gerisinde de her türlü fedakârlıklarda bulunmuştur. Tarihimizde bunun sayısız örnekleri vardır.

Erzurum’da Ruslara karşı savaşan kahraman Türk anası, Nene Hatun, bu örneklerden sadece biridir. ONLAR, çeşitli cephelerde kahramanca savaştılar. ONLAR, Karadeniz kıyılarından, Ereğli’den, Zonguldak’tan, İnebolu’dan ve Ordu’dan cephelere silah, cephane, malzeme, yiyecek ve giyecek taşıdılar.

ONLAR, Kuvay-ı Milliye’ye maddi yardım için yarıştılar. ONLAR, hastanelerde yaralı askerlerimize şifa oldular. İstiklal Savaşında Türk Kadını İstiklal Savaşı’nda kadınlarımızın çok önemli ve ciddi katkı ve fedakârlıkları olmuştur. Bunları başlıklar halinde şöyle sıralayabiliriz:

1 – Kurulan cemiyetler

2 – Düzenlenen mitingler

3 – Savaşa bizzat katılanlar

4 – Taşıt kollarında görev alanlar.

Kıyafetiyle Müslüman Türk kadınını aşağılayanlar tarih bilgisinden yoksun, dinden ve Türk kültüründen bi haber yobazlardır!” dedi.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ