Türkiye geçmişi yakalamak için uğraşıyor

İYİ Parti Grup Başkanı Tatlıoğlu, Orta Vadeli Program’da alınan kararları eleştirerek, “2024 hedefi bile orta vadeli plandaki hedef 11 bin 500 dolardır yaklaşık. Bu hedef bile 10 yıl önceki rakamın gerisindedir. Türkiye geçmişi yakalamak için uğraşmaktadır, orta vadeli plana baktığımızda.” dedi.

Tatlıoğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, 2022-2024 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programın onaylanmasına ilişkin Cumhurbaşkanı kararını eleştirdi.

Tatlıoğlu, “Türkiye 2007’den sonra bilhassa 2010-2011’den sonra yaptığı plan ve programlara baktığımızda, hiçbirisinin hedeflerini tutturduğunu değil yaklaştığını bile göremiyoruz. Türkiye’de AK Parti’nin ve Erdoğan’ın üzerinde en çok durduğu AK Partili siyasilerin en fazla çiğnediği ve zikrettiği hedef 2023 hedefidir ve 2019 yılında 11. kalkınma planıyla beraber çöpe atılmıştır.” diye konuştu.

Tatlıoğlu şunları söyledi:

“Gerçekten 180 ülkeden daha büyük bir nüfusa sahip bizim eğitim grubumuz. Bu aynı zamanda Türkiye’nin ciddi bir de potansiyel gücü. Türkiye’ye düşen bu potansiyel gücü iyi kullanmak ve Türkiye’yi dünya ile rekabet edebilir iyi bir seviyeye getirmek. Ama bakıyoruz ki gerçekten AK Parti döneminde yaklaşık 8 ayrı bakan, belki 10’un üzerinde sistem değişmiş. Öğrencilerimiz, hatta velilerimiz derslere adapte olmayı bırakıp sistemi öğrenmeye çalışmışlar ve de sistem bütün bu zaman içerisinde aşağıya doğru bir iniş yapmıştır. Ne yazık ki bütün uluslararası göstergelerde, eğitim kalitemiz öğrencilerimizin uluslararası sınavlardaki ortalama başarıları ne yazık ki düşmüştür. Özellikle bugün şunu belirtmek istiyorum ki yüz yüze eğitimin başladığı bugün Türkiye’nin geride bıraktığı pandemi döneminde bir buçuk yılı aşkın süredir değişik nedenlerle eğitimden mahrum kalan geniş bir kitle var. İnternete erişemediği için yaklaşık olarak 3,5 milyon ve gerekli donanımlara sahip olamayanları da kattığımızda 6 milyon öğrencimizin uzaktan eğitim döneminde, eğitimden mahrum kaldığını biliyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Eğitim Kurulları esasında çok önceden bu öğrencilerimizi telafi edecek bir plana sahip olmaları gerekiyor ve acilen böyle bir planı kamuoyuyla paylaşmaları gerekiyor.

“Öğrenci başına harcama 2.500 dolarken 1000 doların altına düştü”

Bu açıdan Türkiye’nin bütün kaynaklarını özellikle kalkınmanın temel dinamiği olan eğitime ayırması gerekiyor… Çok açık olarak bütçe rakamlarına baktığımızda, 2007 yılında bütçeden öğrenci başına yapılan harcama 2.500 dolarken bugün 1000 doların altına düşmüştür… Üniversiteler daha vahimdir. 2007 yılında 4 bin 200 dolar civarında bir öğrenci başına harcama yapılırken bugün öğrenci başına harcama 750 dolara düşmüştür.”

“2023 hedefi 11. Kalkınma Planı ile beraber çöpe atıldı”

Türkiye 2007’den sonra bilhassa 2010-2011’den sonra yaptığı plan ve programlara baktığımızda hiçbirisinin hedeflerini tutturduğunu değil yaklaştığını bile göremiyoruz. Türkiye’de AK Parti’nin ve Sayın Erdoğan’ın üzerinde en çok durduğu AK Partili siyasilerin en fazla çiğnediği ve zikrettiği hedef 2023 hedefidir ve 2019 yılında 11. Kalkınma Planı ile beraber çöpe atılmıştır. Ve bu planın bütün hedefleri bir hayal olarak kaldığı gibi, bunun dışında gerek orta vadeli planların gerek Berat Albayrak zamanında yapılan daha kısa dönemli ekonomik ve stratejik hedeflerin, gerek Merkez Bankası hedeflerinin tamamen gerçeğe ulaşmanın çok dışında kaldığını görüyoruz.

Bakın Türkiye 2012 yılına göre bugün toplamda 250 milyar dolara yakın daha düşük bir gelire sahiptir. Daha fakir bir ülkedir… 2024 hedefi bile orta vadeli plandaki hedef 11 bin 500 dolardır yaklaşık. Bu hedef bile 10 yıl önceki rakamın gerisindedir. Türkiye geçmişi yakalamak için uğraşmaktadır orta vadeli plana baktığımızda. Bu bize gösteriyor ki Türkiye’nin son 10 yılı özellikle 2018 yılından itibaren Partili Cumhurbaşkanlığı döneminde neler kaybettiğini, ne kadar kaybettiğini ve gerçek gücünden ne kadar uzak düştüğünü göstermektedir. Bugün 10 yıl önceki hedefine ulaşmak için 2024’ü gösteren Türkiye’yi yönetenlerin 2024’te de bu hedeflerin uzağında kalacağı çok açıktır. Akıbetleri geçmişleri olur her zaman ülke yöneticilerinin. Geçmiş referansları bize bunu göstermektedir.”